Turgut Ünlü: Dünyayı getirdikleri bu bataklıktan kurtarmak gibi en küçük bir dertleri dahi yok. Uyguladıkları neoliberal politikalar demokrasiyi de tıkamıştır. Popülist yaklaşımlar, ırkçılık, eşitsizlik, doğa ve çevre katliamları, işsizlik, küresel ısınma, yoksulluk, savaşlar, göçler hızla yükselmiştir.
22 Ocak 2019 tarihinde, dünyanın en zenginleri ve onların güdümündeki en etkili siyasilerinin; İsviçre Alplerindeki dağ köyü olan Davos’ta yapacağı 49. Dünya Ekonomik Forum (WEF) öncesinde; İngiliz yardım kuruluşu Oxfam’ın ve uluslararası mali sermaye sözcülerinden McKinsey&Company’nin raporları yayınlandı.
Oxfam raporuna göre;
En zengin 26 kişinin serveti, dünya nüfusunun yarısının (3,8 Milyar) servetine eşit.
2018 yılında zenginler servetini 900 milyar dolar arttırdı.
Dünyadaki milyarder sayısı, 2008 finansal krizinden bu yana iki katına çıktı.
Dünyanın en zengini 112 milyar dolarlık serveti olan Amazon alışveriş sitesi sahibi Jeff Bezos’dur. Bu kişinin servetinin %1’i Etiyopya’nın sağlığa ayırdığı bütçeye eşit.
7,5 milyarlık dünya nüfusunun 3,4 milyarı günde 5,5 doların altında yaşıyor.
Dünyada yapılan silahlanma harcamasının %1’i ile yoksulların sağlık sorunları çözülebilir.
2015’den bu yana dünyanın en zengin %1’lik kesiminin toplam serveti, dünyanın geri kalan %99’undan daha fazla.
Dünyanın en zenginleri geçen yıl servetlerine günde ortalama 2,5 milyar dolar eklediler. Yani bir yılda 900 milyar dolar kazandılar.
Mckinsey&Company’nin “Geçiş Sürecinde Küreselleşme: Ticari ve Değer Zincirlerinin Geleceği” başlıklı raporuna göre ise;
Uluslararası mali sermayenin ayağının altındaki küresel zemin parçalanıyor.
*********
5 gün süren Davos toplantısının bu yılki zirvesi “Küreselleşme 4.0; Dördüncü Sanayii Devrimi Çağında Küresel Yapıyı Şekillendirmek” ana temasıyla başladı.
İngiltere Başbakanı T. May, parlamentonun kabul etmediği Brexit görüşmelerinden, Fransa C. Başkanı E. Macron ise Sarı Yeleklilerin gösterilerinin sürmesinden dolayı zirvede yer almadılar.
Davos toplantılarına Türkiye’den hükümeti temsilen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan katıldı. İş dünyasından ise Hanzade Doğan (Doğan Online), Kaan Terzioğlu (Turkcell), B. Doğan Faralyalı (Doğan Holding), Mehmet Göçmen (Sabancı Holding), Ali Koç (Koç Holding) katıldılar.
*********
“Sırça köşk”’lerde yaşayanlar; dünya ekonomisinin yeni bir daralma dönemine girdiğini belirterek; “Küresel riskler yoğunlaşıyor, ancak bu riskleri göğüsleyebilecek bir kollektif irade yok, onun yerine bölünmeler artıyor” diyen risk raporu yayınlayabiliyorlar. Dünyayı getirdikleri bu bataklıktan kurtarmak gibi en küçük bir dertleri dahi yok. Uyguladıkları neoliberal politikalar demokrasiyi de tıkamıştır. Popülist yaklaşımlar, ırkçılık, eşitsizlik, doğa ve çevre katliamları, işsizlik, küresel ısınma, yoksulluk, savaşlar, göçler hızla yükselmiştir.
Cumhuriyet Gazetesinden E. Yıldızoğlu’nun sözleriyle; “Davos’a damgasını vuran aslında kapitalizmin yapısal krizini yönetecek, uluslararası mali sermayenin küresel çıkarlarına uygun bir ekonomik ve siyasi model, düzenleyici güç artık yoktur. Bu ikisinin inşa edilmesine ilişkin ne bir vizyon, ne bir harita, ne de bir lider vardır.”
Davos bir ağlama duvarına dönüşmüştür. Sömürüye, açlığa, işsizliğe, hukuksuzluğa dayalı bu parababaları düzeni, emekçiler lehine değişmedikçe, Davos toplantıları çok olur ve zenginlerin timsah gözyaşları çok görülür.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
