loading
close
SON DAKİKALAR

Bölünme, yasaları ve başkanlık sistemi

Turgut Ünlü
Tarih: 14.12.2012

Turgut Ünlü yazdı, ''Tam bir tek adam yönetimi oluşmuş olacak, uyanalım, uyaralım...''

Siyasal iktidarın 2003 yılında başlattığı ülkeyi bölme hamleleri en son 17 Kasım 2012 tarihinde çıkarılan ve Cumhurbaşkanınca da “ hiçbir yasal sakınca görmediğini” belirterek imzaladığı Büyükşehir/ Bütünşehir Yasası ( 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun) ile doruğa ulaştı. Şimdi tek hamle kaldı: Başkanlık Sistemi

18 Haziran 2003 tarihinde; TBMM İKİZ SÖZLEŞMELER’ i ( BM Uluslar arası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile BM Uluslar arası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi) kabul ederek “Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal statülerini serbestçe sürdürebilirler… Çocuklara var olan okulların dışında dinsel eğitim hakkı verilir …” 
hükmünü benimsedi. Böylece; 8 Mayıs 1991 tarihli Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndan sonra “Bölünme Yasaları” uygulama alanına sokulmuş oldu.

15 Temmuz 2004 tarihinde TBMM tarafından kabul edilen Kamu Yönetimi Temel Kanunu ile kamu yararı kaldırılarak, özelleştirme temel ilke yapıldı. Dışişleri, Bayındırlık ve İskân, Sağlık, Ulaştırma, Tarım ve Köy işleri, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm, Çevre ve Orman Bakanlıklarının yerel hizmetleri kaldırıldı. “Devletin küçültülmesi”, “Yerellik” ilkeleri adları altında; insanımız “piyasa” ellerine bırakıldı ve en temel hizmetler küçük devletçiklere, eyaletlere terk edildi. Bununda toplumsal birliğin çözülmesini, eşitsizliği, iş güvencesizliği, sendikasızlığı, denetimsizliği ardından getirmesi doğal oldu.

26 Ocak 2006 tarihinde, AB dayatmasıyla ülkemizde 26 Bölge kalkınma Ajansı ( İstatistikî Bölge Birimleri) kuruldu. Bu ajanslar eyalet sisteminin ( piyasa) ekonomik temelini oluşturuyor. Ajansların kaynağı genel bütçeden ayrılan paylarla, özel fonlardan oluşuyor. Her kalkınma ajansının yetkili olduğu alanın 1-2 büyükşehir belediyesi bulunuyor. Böylece, 29 B.Şehir belediyesinin merkezinde yer aldığı eyalet coğrafyası ortaya çıkıyor. Eyalet sistemi, sınırları ve piyasa kurallarıyla şekilleniyor.

25 Nisan 2012’de, TBMM; “ 2B Yasası ve Yabancılara Mülk Satışı Yasası’nı kabul etti. 2B “ Orman bölgesinde olup, orman vasfını yitirmiş araziler” olarak tanımlandı. 2B alanlarının en yoğun olarak Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde bulunduğu göz önüne alınırsa, yasanın çıkarılış gerekçesi anlaşılır. Yasaya göre 2B’ler B.Şehir Belediyelerine ve TOKİ’ ye devredilecek Yabancılara Mülk Satışı’nı da Hükümet yapacak. Eğer Başkanlık sistemi getirilirse, elbette en yetkili Başkan olacak. Yabancıya Mülk Satışı’nda ( mütekabiliyet) satılacak toprak miktarının 12 kat arttırılarak 30 hektara yükseltilmesi, özel mülkiyet arazilerinin %10’unun 183 ülkenin vatandaşına koşulsuz satılabilmesi işin bir başka vahim durumu.

31 Mayıs 2012’de; Nazım İmar Planı yetkisini B.Şehir Belediyesine veren, 14 milyon konutun elden geçirileceğini belirten Kentsel Dönüşüm Yasası TBMM’de kabul edildi. Böylece oluşturulan yeni sisteme en büyük rant alanı açılmış oldu.

Son olarak 17 Kasım 2012’de Büyükşehir/ Bütünşehir Yasası çıktı.

İlgili devlet kurumlarından, kamuoyundan, akademik çevrelerden, demokratik kitle örgütlerinden, TBMM komisyonlarından, milletten, milletvekillerinden kaçırılıp, gizlice çıkarılan bu yasa ülkemizi federasyona götürecek, eyalet sistemi getirecek, üniter devletin organ ve temsilcilerini ortadan kaldıracak, özerk şehirler ve yerel beylikler ortaya çıkaracak Bütünşehir yönetimi ve il sistemi diye ikili bir yapı oluşturacak, yerel demokrasiyi yok edecek, hizmetlerde rant esas alacak, B.şehir ve iller arasında eşitsizlik ve ötekileşme yaratacak, il özel idarelerine, belde ve köylerin haklarına saldıracak, köyün doğasını, ekonomisini, tarımını yok edecek, yerel kamusal kaynakların yağmasını kolaylaştıracak ilçe belediyelerini göstermelik hale getirecek maddeler içermektedir.

Bu yasa toplum için yıkıcıdır. Keyfi, otoriter bir rejimi inşa etmektedir. Yerel demokrasiyi boğmakta, keyfi yönetim modeli getirmektedir. Halkı yönetimden uzaklaştırmaktadır. Kâra odaklıdır. Yerelleşmeyi değil, despotizmi getirmektedir. Başkanlık sistemine geçiştir.

Böylece “Bölünme Yasaları”nda tek eksik kalmıştır: Başkanlık Sistemi Yasası.

Bu yasa da çıktığında, yerel eyalet otoriteleri, ülke merkezindeki Başkanın otoritesi ile tamamlanmış olacak. Başkan’ı halk 5’er yıllığına seçtiği için, Başkan, TBMM’ye karşı da sorumlu olmayacak. Başkan, meclisi feshedebilecek, yasaları veto edebilecek, Bütçeyi yapacak, meclis, partiler …süs olacak.

Tam bir TEK ADAM YÖNETİMİ oluşmuş olacak.
UYANALIM……UYARALIM

Turgut Ünlü

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları