loading
close
SON DAKİKALAR

Çağımızın Yeni İnsanları ve Sistemin Çöküşü

Turgut Ünlü
Tarih: 08.09.2014

Turgut Ünlü; Dünya bugün YEŞİL-DİŞİL-DİJİTAL bir devrim süreci yaşıyor...

ABD, AB, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve IMF; kocamış dünyamızın üzerinde bir küfür, sömürü, işkence, savaş, bilgisizleştirme, bireyselleştirme, insanları/ halkları birbirine düşürme vb. ittifakı kurmuş bulunuyorlar.

Bu "SİSTEM" 'in sahipleri her tür istek, amaç, hedeflerine ulaşmak, sömürülerini sürdürmek için insanlığı " SİSTEM'İN KÖLESİ" yapıyorlar.

Böylece; içinde yaşamaya zorlandığımız dünya; barışın, adaletin, özgürlüğün, aydınlığın, aklın, kardeşliğin, eşitliğin dünyası değil, baskının, zulmün, bağımlılığın, karanlığın, haksızlığın, sömürünün, tüketim çılgınlığının, maddi-manevi sefaletin, açlığın, işkencenin ve ölümün dünyası yapılıyor.

Bu dünyada uluslarötesi tekelci sermayenin birikip yoğunlaşması nesnel olgu ve oluşumlarla birlikte çeşitli kurumlar aracılığıyla pekiştirilip gerçekleştiriliyor.

Firma bağlamında bu gerçekleşmenin unsurları uluslarötesi tekeller, küresel firmalardır.

Siyasi bağlamında ise küresel firmaların partileri, sendikaları, dernekleri, odaları, STK'larıdır.

Eğitim ve kültür bağlamında küresel firmaların üniversiteleri, okulları, sinemalarıdır.

İletişim bağlamında ise haber ajansları, TV'leri, gazeteleri, radyoları, dergileri, kitaplarıdır.

İnsan bağlamında ise kurtuluşu kumar oyunlarından, kendi yarattığı lider, şeyh, reis, hocaefendi vb.lerden bekleyen, örgütsüz, bireyselleştirilmiş, kurtarıcı bekleyen kuru kalabalıklardır.

Dünya nüfusu bugün 7.5 milyar dolayındadır. Oysa bu 7,5 milyarlık nüfusa dünya çapında da ekonomik, politik, askeri, kültürel olarak 7 milyonluk bir zümre egemendir. Bu zümre içinde; uluslarötesileşmiş tekellerin yöneticileri, gizli servislerin yetkilileri, uyuşturucu, fuhuş, organ kaçakçılığı, silah tacirleri, medya patronları… kendi içlerinde çok örgütlü olarak yer alıyor. Bunlar gerektiğinde gerçek ya da potansiyel hasımlarını fiziksel (Che Guevara, M.Luter King, Olaf Palme, Deniz Gezmiş vb.) gerektiğinde şantajla, rüşvetle, tehdit, hapis, işsizlik ve işkence ile gerektiğinde de kışkırtarak tasfiye ediyor.

Bu SİSTEM'den 7 milyona doğrudan bağlı 70 milyon üst düzey yöneticisi ve de 700 milyon da ekonominin siyasetin, bilim-teknik alanının, medyanın… değişik kesimlerinde önemli görevdekiler pay alıyorlar.

Dünya nüfusunun geriye kalan yaklaşık 6 milyarına ise düşlerle avunma, işsizlik, sefalet, yozlaşma, marjinalleşme, ucuz emek ve fuhuş, uyuşturucu cennetlerinin müstahdemi olma görevi düşüyor. Bunlar tepki gösterirlerse baskı, zulüm, işkence, kitlesel kıyım, ırkçılık ve faşizmle karşı karşıya kalıyorlar. Göstermezlerse bu da açık kölelik, aşağılanma ve onursuzlaşma oluyor.

Dünyada bilim ve teknik sınırsız gelişip büyürken altı milyar insanın karşı karşıya kaldığı muamele çağımızın büyük çelişkisidir. Kuşkusuz; bu SİSTEM’in özünden ve tarihsel gelişiminden kaynaklanıyor. SİSTEM, insanlığı böylesine mahvederken dünyayı da batma noktasına getirdi.

Dünya, nüfus, yerleşme, altyapı, su, enerji, sağlık, eğitim, gelir dağılımı açısından olağanüstü sorunlarla karşı karşıya. Mevsimler değişti, yağmur ormanları yok oluyor, tüm su kaynakları geri dönüşsüz bir biçimde kirletiliyor. Ozon tabakasındaki delik büyüyor. Hava, toprak, su, ses, görüntü, uzay kirlenmeleri had safhada. Küresel ısınma gittikçe arttı, artıyor. Tüm bunlar yetmiyormuşçasına SİSTEM bir de KİŞİLİK, AHLAK, KARAKTER KİRLENMESİ yarattı……..

Her gün, her dakika, her saniye SİSTEM'in yarattığı olumsuzluklar giderek artarken ne yazık ki, geleneksel siyasetler bunlara bir çözüm bulamıyor, bulamayacaklar da.

Umut yok mu?

Var. Dünya bugün YEŞİL-DİŞİL-DİJİTAL bir devrim süreci yaşıyor. (Yeşil COĞRAFYA, Dişil İNSAN KOLLEKTİF AKSİYON ve Dijital TEKNİK ÜRETİCİ GÜÇLERİNE DENK DÜŞÜYOR.)

Hiçbir maddi beklenti içine girmeden, bilgilerini deneyimlerini, zihinsel ve yüreksel ürünlerine, sevgilerini, özlemlerini, beklenti ve umutlarını, hayallerini, düşlerini, dijital kataloglarını, özgür yazımlarını ÜCRETSİZ paylaşan, büyük çoğunluğu 15-35 yaş aralığındaki gençlerden oluşan ve her gün daha da evrenselleşerek hızla büyüyen (Wall Street'ten Tahrir Meydanı'na Taksim Gezi Parkı'na) milyonlarca YENİ İNSAN var artık.

Bu "yeni insan"lar genç, zeki, yaratıcı, eğitimli, her türlü sömürüye tepkili, her türlü baskıya isyankar, paylaşımcı, emir, kumanda, talimattan nefret eder, gönüllülüğü temel alır, ilk ve son tahlilde kendi bilinç, ahlak ve vicdanlarına başvurur, özgürlük ve bağımsızlığı karakteri olarak tanımlar, ulusalda evrensel, evrenselde ulusaldırlar, yerelde küresel, küreselde yereldirler, ikna, hoşgörü, iletişim, iyi yönetişimden yana, tepkilerini internet ve sosyal paylaşım siteleri üzerinden paylaşır, tanıtır ve örgütlerler.

Tüm bu özellikleri ile YENİ İNSANLAR çağımızın en gerçek, en etkili, en anlamlı, İNSAN ÜRETİCİ GÜCÜ, KOLLEKTİF AKSİYONU'durlar.

Marx, Kıvılcımlı ve de onları en iyi takipçilerinden biri olan Dr. Sedat Özkol'dan öğrendiğimiz bilimsel gerçek neydi?

TOPLUMU HAREKET ETTİREN ÜRETİCİ GÜÇLER: İNSAN, COĞRAFYA, TARİH, TEKNİK.

"Yeşil, Dişil, Dijital Devrim" dediğimiz de tam bu noktaya uygun düşüyor.

Biz değil SİSTEM, YANDAŞLARI, ÇANAK YALAYICILARI KORKSUN.

Turgut Ünlü

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları