Tarih:
15.03.2012
Çanakkale Savaşları ve Çarpıtılan Gerçekler
Çanakkale Savaşlarının üzerinde tarihi gerçekleri çarpıtmak için 1950’lerden bu yana büyük çabalar sarf edildi...
Çanakkale Savaşlarının üzerinde tarihi gerçekleri çarpıtmak için 1950’lerden bu yana büyük çabalar sarf edildi. İş önce hurafelerle başladı.Ne yazık ki Allah,Peygamber,evliyalar…vb. çarpıtma araçları yapıldı.Kara ve deniz savaşlarının geçtiği tarihi alanlar ‘’turistik yer’’ yapıldı.’’ Çanakkale Savaşı’nı Türkler değil Almanlar kazandı.’’ ‘’Mustafa Kemal 5-10 kişiyi bile idare edemezdi.’’ ‘’Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşı’nda herhangi bir başarısı yoktu.’’ ‘’Çanakkale kahramanı olduğu sonradan uydurulmuştur.’’… gibi sözlerle tarihi gerçekler hayasızca çarpıtıldı… Çarpıtılıyor.Tüm bunlar yetmiyormuş gibi 18 Mart 2002 tarihinde Çanakkale Şehitlerini Anma Günü tarihi 18 Mart olarak ilan edildi.
Görülüyor ki, yapılanların tümünün arkasında Mustafa Kemal düşmanlığı yatmaktadır.
İşte tarihi gerçekler…
27 Eylül 1914’te, İngiliz-Fransız Birleşik filosunun Çanakkale Boğazı’nı ablukaya alarak başlattığı deniz savaşları,18 Mart 1915 ‘te düşman gemilerinin büyük bölümünün mayınlara çarpması ve topçu ateşleriyle ağır yaralanıp sulara batması ile kazanılmıştı.Bu büyük bir zaferdir.Ancak savaş asıl bundan sonra karada olacaktır.Deniz savaşlarında Mustafa Kemal yoktur, Mustafa Kemal tarih sahnesine kara savaşlarıyla çıkacaktır.
Çanakkale’de 5.Ordu başında bir döneme kadar Alman Mareşali Liman Von Sanders vardır.Bu komutan, düşmanın çıkacağı yeri yanlış tespit etmiş,yanlış strateji (kuvvetleri merkezde toplayıp çıkarma yapılan yerlere yönlendirme) izlemiş,kimseye emir yetkisi vermeden karargahını terk etmiş,gelen her yeni birliği hemen hem de gece taarruzuna sürmüştür.
9/10 Mayıs’ta Arıburnu’ndaki düşman saldırısını Mustafa Kemal’in 19.Tümeni püskürtmüş ve Mustafa Kemal’in Arıburnu muharebelerini yönettiği tepeye KEMALYERİ adı 3. Kolordu Komutanlığı’nın günlük emriyle verilmiştir. 11 Mayıs’ta Başkomutan Vekili Enver Paşa ile3. Kolordu Komutanı Esat Paşa Kemalyeri’nde Mustafa Kemal ile cephe hakkında görüşmüşlerdir.
Mustafa Kemal, 16 Mayıs’ta; Kemalyeri’ne gelen 3.Kolordu Komutanı Esat Paşa, Edirne Valisi Hacı Adil Bey,Gelibolu Mutasarrıfı Rıfat, Maydos Kaymakamı Rahmi,Keşan Kaymakamı, Gelibolu Jandarma Komutanı tarafından fedakarlık ve kahramanlığı nedeniyle kutlanmıştır.
Mustafa Kemal,17 Mayıs’ta Arıburnu Kuvvet Komutanlığından ‘’23 gün sevk ve idare etmek mutluluğu kazandığını siz demir kitlenin, Tanrı’ya sığınarak yaptığı hücum iledir ki düşmanın 20 bini aşan kuvveti Arıburnu’nda yok edildi.23 günlük ateşli ve kanlı ortak çabalarımız anısının samimi ve temiz duyguyla korunacağından eminim ‘’ diyerek ayrılmış, 19. Tümen Komutanlığı’ndaki görevine dönmüştür.Aynı gün padişah adına kendisine Muharebe Altın Liyakat Madalyası verilmiştir.
8 Ağustos’ta emrinde 3 kolordu bulunan Mustafa Kemal Anafartalar Grup Komutanlığı’na getirilmiştir. Hem de Çanakkale’den ayrılacağı 10 Aralık tarihine kadar…(5-10 kişiyi idare edemezdi diyenlere ithaf olunur.)
23 Mayıs’ta Alman İmparatoru tarafından Demir Haç nişanı Mustafa Kemal’e verilmiştir.
Mustafa Kemal’in komutasındaki ordular,30 Mayıs’ta Ağıldere Muharebesini kazanmıştır.
1 Haziran’da Mustafa Kemal albaylığa yükselmiş, Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa tarafından telgrafla kutlanmıştır.
4-5 Haziran’da Mustafa Kemal’in yönettiği 19. Tümen birlikleri Arıburnu siperlerini geri almıştır.
15 Temmuz’da Mustafa Kemal’e başarılarından dolayı Takfon Harp Madalyası verilmiştir.
6-7-8 Ağustos’ta Arıburnu ve Conkbayırı’ndaki kanlı çarpışmalar olmuş ve Conkbayırı İngilizlerin eline geçmiştir. Mustafa Kemal,8 Ağustos günü saat 19.00 da Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa’ya bölgenin kritikliğini belirterek Liman von Sanders’i uyarmasını bildirmiş, durumun iyice kötüye gitmesi üzerine,5. Ordu Komutanı Liman von Sanders adına Kurmay Başkanı Albay Kazım(İnanç), Mustafa Kemal’i telefon başına çağırarak’’durumu nasıl gördüğünü’’ sormuştur. Mustafa Kemal bu soruya :’’Bütün mevcut kuvvetlerin, komutam altına verilmesinden başka çare kalmamıştır!’’ diye cevap verince, şaşıran Kurmay Başkanı, ‘’Çok gelmez mi?’’ diye sorunca, Mustafa Kemal:’’Az gelir!’’ cevabını vermiştir. İşte o kritik aşamada Mustafa Kemal gece saat 21.45’te Mareşal Liman von Sanders’in emriyle Anafartalar Grubu Komutanlığı’na getirilmiş ve 9 Ağustos günü sabahın ilk ışıklarıyla taarruz emri verilmiştir. Mustafa Kemal, gece saat 01.30 ‘da Anafartalar Grubu Komutanlığı karargahının bulunduğu Çamlıtekke’ye giderek grubun komutasını eline almıştır.
9 Ağustos 1915’te Mustafa Kemal’in komutasındaki kuvvetler Anafartalar bölgesinde düşmana saldırmıştır. Mustafa Kemal,7. ve 12. Tümenlerin sabaha karşı başlayan saldırısını, Anafartalar bölgesindeki bir tepeden başından sonuna kadar yönetmiştir. Düşman bozguna uğrayarak kaçmıştır. Taarruz sonrasında Mustafa Kemal akşam üzeri Anafartalar’dan ayrılıp Conkbayırı’na hareket etmiştir. Yol üzerinde Çamlıtekke’de, Liman von Sanders ile görüşerek akşam, Conkbayırı ile Suyatağı arasındaki 8. Tümen Karargahı’na gelmiştir. Burada son durumu inceleyerek, 10 Ağustos şafağında yapılacak taarruzun son hazırlıklarını tamamlamıştır.
10 Ağustos 1915’te, Mustafa Kemal, İngilizlerin 8 Ağustos’ta ele geçirdiği Conkbayırı’na taarruz etmiştir. Mustafa Kemal taarruz öncesinde askerlerine:’’ Askerler! Karşınızdaki düşmanı mağlup edeceğinize hiç şüphe yoktur. Fakat siz acele etmeyin. Evvela ben ileri gideyim. Siz, benim kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız.’’ 8. Tümen alayları tarafından başlangıçta sadece süngü hücumuyla gerçekleşen bu taarruzda 4 saat süren kanlı süngü muharebeleri sonunda Conkbayırı’nın tamamı ele geçirilmiştir. Düşmana çok büyük kayıplar verdirilen bu savaş sırasında Mustafa Kemal, göğsündeki saate isabet eden bir şarapnel parçasıyla yaralanmıştır. Mustafa Kemal, Conkbayırı’nı geri aldıktan sonra öğleden sonra 8. Tümene veda ederek Anafartalar Grubu Karargahı’na dönmüştür.
İŞTE… ÇANAKKALE SAVAŞLARININ KESİN KAZANILDIĞI TARİH BU TARİH 10 AĞUSTOS 1915’tir.
Bu tarihten sonra;
16 Ağustos’ta İngilizler, Anafartalar cephesindeki Kireçtepe’ye taarruz etmiş, Mustafa Kemal ateş hattında 5.Tümen Karargahı’nın bulunduğu 161 rakamlı tepeden savaşı yönetmiştir.
1 Eylül 1915’te Mustafa Kemal’e, Gelibolu’daki’’üstün başarılarından’’ dolayı Gümüş Liyakat Madalyası verilmiştir.
Mustafa Kemal, Çanakkale’de 20 Eylül 1915’te rahatsızlanmıştır.
Mustafa Kemal, 27 Eylül 1915’te Liman von Sanders’e, Anafartalar Grubu Komutanlığı’ndan istifa edeceğini bildirmiştir. İstifa gerekçesi olarak, Enver Paşa’nın son gelişinde kendisini ziyaret etmemesini göstermiştir. Ancak istifası kabul edilmemiştir.
31 Ekimde Enver Paşa, 3 Kasımda Ayan ve Mebusan Meclisi üyeleri Çanakkale’de Mustafa Kemal’i ziyaret etmiştir.
7 Kasım 1915’te, İngiliz Savaş Kabinesi Çanakkale’yi boşaltma kararı almıştır.
11 Aralık 1915’te Mustafa Kemal İstanbul’a gelirken, onun yerine Anafartalar Grubu Karargahı’na Fevzi(Çakmak) Paşa atanmıştır.
19-20 Aralık 1915’te İngilizler, Çanakkale’deki siperleri boşaltarak çekilmeye başlamışlardır.
Tarihi gerçekler bunlardır. Öyleyse neden 10 AĞUSTOS TARİHİ ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA TARİHİ değildir?
Neden Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki üstün başarısı yok sayılmak istenmektedir?
Bakınız Mustafa Kemal’in Çanakkale Kahramanı olduğunu bilenlere, söyleyenlere, yazanlara…
1918 yılında, Çanakkale Savaşlarına ‘’özel bir sayı’’ ayıran Ziya Gökalp’in Yeni Mecmua dergisinde Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki başarıları anlatılmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul, 15 Eylül 1915’te yayınlanan Tan Sesleri adlı kitabında , ‘’Ordunun Destanı’’ adlı manzumenin ilk dörtlüğünde Mustafa Kemal’den söz etmiştir.
Lütfi Simavi, 1924 ‘te yayınlanan anılarında ‘’Bu gezide, o sırada İstanbul’da bulunan Çanakkale kahramanlarından Mustafa Kemal Paşa da bulunuyordu… Çanakkale’deki övünç ve gurur verici hizmetleriyle, herkes gibi ben de kendisini gıyaben tanıyordum, fakat şahsen görmemiştik. Hizmetlerinden ve başarılarından dolayı kendisini tebrik ettim.’’
İsmail Hakkı Okday(Vahdettin’in Damadı); ‘’Vahdettin Efendi bu seyahate çıkarken, kendisine refakat etmek üzere o zaman ‘’Anafartalar Kahramanı ‘’ diye anılan Mustafa Kemal Paşa’yı da yanına almıştı.’’
Ruşen Eşref Ünaydın, 28 Mart 1918’de Mustafa Kemal ve Çanakkale Savaşları konusunda şunları yazmıştır:’’Memleketin en tehlikeli zamanlarında can verircesine vazife başına atılan bu kahramanın elini sıktım. İçimde ona karşı derin bir hürmet, bir İstanbul çocuğu ruhuyla derin bir şükran olduğu halde yanından ayrıldım.’’
Rıza Tevfik, 19 Ağustos 1918’de şöyle demiştir: ‘’Aşiyan’da Tevfik Fikret’le yapılan ilk anma töreni için… geldiği zaman kendisini kapıda karşılamış ve orada bulunanlarla Tevfik Fikret’in eşine, ‘’Anafartalar kahramanı meşhur Miralay Mustafa Kemal Beyefendi’’ diye takdim etmiştim.
Amiral Chaltrope, İngiliz İşgal Kuvvetleri komutanlarından Amiral Chaltrope, 23 Haziran 1919’da, Lord Curzon’a gönderdiği bir telgrafta Mustafa Kemal’den, ‘’ Çanakkale Savaşı’nda büyük ün yapmış Mustafa Kemal Paşa’’ diye söz etmiştir.
Amiral Webb, İngiliz İşgal Kuvvetleri temsilcilerinden Amiral Webb, 28 Haziran 1919’da Sir R. Graham ‘a gönderdiği telgrafta Mustafa Kemal’den, ‘’Çanakkale Savaşı’nda bir hayli ün yapan Mustafa Kemal… Samsun’a müfettiş olarak gönderildi’’ diye söz etmiştir.
Yunus Nadi’nin Yeni Gün gazetesi, Mustafa Kemal’in Adana’dan İstanbul’a gelişini, 14 Kasım 1918 tarihli sayısında manşetten, ‘’ Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal bir gün önce İstanbul’a geldi’’ biçiminde duyurmuştur.
L’İllustrasyon Dergisi, 26 Şubat 1921’de 4069. Sayısında Mustafa Kemal’i: ‘’ Kararlı, sert ama iman etmiş olan Mustafa Kemal Paşa dünyaya baş kaldırmıştır. Meslekten askerdir.Çanakkale’de İngilizler karşısında kazandığı büyük zafer anılmaya değer.’’ olarak tanımlamıştır.
Tevhid-i Efkar Gazetesi. 31 Ağustos 1921 tarihli sayısında Mustafa Kemal için, ‘’Çanakkale’de iki defa İstanbul’u kurtarmış olan Mustafa Kemal Paşa, bu defa da vatanı kurtaracaktır.’’ demiştir.
Yahya Kemal, 1921 yılında, Mustafa Kemal’den şöyle söz etmiştir: ‘’Fatih’te, Aksaray’da küçük dükkanlar da, Eminönü’ne kadar bütün vitrinlerde, muzaffer kumandanlarımızın yanında Mustafa Kemal Paşa’nın da resmi bulunurdu, hatta köprüde, şapkalı satıcıların Mustafa Kemal Paşa’nın alçıdan küçük heykellerinin sattıkları bilinmektedir’’.
M.Zekeriya Sertel, 20 Mart 1919’da Mustafa Kemal hakkında şöyle demiştir:’’ Osmanlı tarihinin en şerefli bir sayfasını işgal edeceğine şüphe olmayan Çanakkale başarısı, orada çarpışan Türklük ruhunu, Türklük fedakarlığını ispat ettiği gibi, bir de Mustafa Kemal gibi büyük bir kahramana malik olduğumuzu gösterdi. Tarih, Çanakkale vakasını kaydederken hiç şüphesiz Mustafa Kemal ve Cevat Paşaların isimlerini de altın harflerle yazacaktır... Büyüklerini tanıma mecburiyetinde olan gençlik, Mustafa Kemal adını da belleklerine eklemeli ve kurtarıcılarımızdan birinin de o olduğunu unutmamalı’’.
Daha ne denilmeli?
Güneş balçıkla sıvanmıyor.
Turgut Ünlü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları