Çanakkale Şehitleri günü 10 Ağustos tarihi olmalıdır
Turgut Ünlü: Hal böyleyken; 12 Eylül faşist cuntası tarafından 1982’de 18 Mart tarihinin “Çanakkale Şehitlerini Anma Günü” ilan edilmesi anlamlıdır
Dünya 4,5 milyar yıl önce oluştuğundan bu yana savaşlar gördü. Hala da görüyor. Paranın hükümdarlığı sürdüğü sürece de görülmeye devam edilecek.
Dünya 2 kez, her yerini etkileyen savaş yaşadı; I. Emperyalist Evren Savaşı(1914-18) ve 2. Emperyalist Evren Savaşı (1939-45)
Günümüzde bölgesel savaşlar yaşanıyor. Savaşlar üzerine çok şeyler yazıldı çizildi, yazılıp çiziliyorda.
Değişmeyen bir gerçek var ki, savalardan zarar görmeyip kar edenler savaşların baş sorumlularıdır.
Günümüzde Emperyalist küresel güçler, savaş çıkarıp, her türlü savaş malzemesi satıp, halkları birbirine kırdırıp, sonunda ülkelerin tüm kaynaklarına el koyan, insanların emeklerini sömürenlerdir. Dolayısıyla baş sorumlu onlardır.
Bu anlayış ve uygulamalara karşı koyanlar “Haklı Savaş” Cephesinde olanlardır.
Bu ancak Atatürk’ün “zorunlu olmadıkça savaş cinayettir” sözü ile açıklanabilir.
1.Emperyalist evren savaşını; İngiltere, Fransa gibi emperyal devletler, geri bıraktırdıkları ülkelerin yeraltı-yerüstü tüm kaynaklarını sömürmek için çıkararak, sömürge arayışındaki Almanya ile sömürge pazarı yüzünden kapışmışlardır.
İngiltere, Fransa yanına Çarlık Rusya’sını, Almanya ise Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Bulgaristan ve Osmanlı İmparatorluğunu alarak cephelerini genişletmişlerdir. Daha sonra birçok devlet, çıkarları gereği bu 2 bloktan özellikle İngiltere blokunun yanında yer almış, dolayısıyla sava dünyanın büyük bölümüne yayılmış, her yeri etkilemiş ve ilk dünya savaşı olarak adlandırılmıştır.
600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu Avrupa Kapitalizminin sömürgesi durumuna düşmüş, kapitülasyonlarla hazinesine el konulmuş büyük toprak kaybına uğramıştı. Ama hala dünyanın çok önemli bir geçiş noktasında bulunmasından, mevcut topraklarının altı-üstünün zenginliğinden dolayı cazibe merkeziydi.
Yönetimdeki İttihat ve Terakiciler (Enver,Cemal, Talat Paşalr) Almanya yanında saf tutarak, imparatorluğun içinde bulunduğu durumdan çıkılacağına inanmışlardı. Dolaysıyla bir oldu-bitti ile devleti savaşa soktular.
Savaş, Avrupa’da büyük ölçüde Osmanlı topraklarında geçti. Bunun en kanlı geçenleri Çanakkale cephesinde oldu. İngiltere, sömürgesi olan Avusturalya ve Yeni Zelanda’dan (ANZAK) topladığı askerler ve Fransa güçleri ile Çanakkale Boğazını zorladı. O dönemin en donanımlı gelişmiş gemileriyle Çanakkale Boğazı’ndan geçilerek Osmanlı başkenti İstanbul’a gelinerek, burası alınıp Osmanlı savaş dışı bırakılıp, Almanya önemli bir müttefikten yoksun bırakılacaktı. Böylece Almanya’nın ulaşım bağlantısı kesilip, zor durumdaki müttefiki Rusya’ya yardım edilerek güçlendirip itilaf blokuna kazandırılarak, savaş kısa sürede bitirilecekti. Bu nedenle Çanakkale boğazına geldiler. Denize döşenen mayınlar ve karadan topçu atışı ile Çanakkale boğazı geçilemedi. 18 Mart 1915 tarihinde gerçekleştirilen bu olaya Çanakkale Deniz Savaşı Zaferi diyoruz. Ancak bu savaş hala bitmemişti. Boğazı denizden geçemeyenler, Gelibolu Yarımadası üzerinden, karadan geçmek istediler.
İşte tarihin en kanlı savaşları burada gerçekleşti. Aslında yabancı topraklarda ne aradığını bilmeyen insanlarla, vatan savunması yapanların savaşıydı bu.
Buradan vatan savunması yapanlar, “haklı savaş” tarafındakiler başarılı oldular. Ancak yarım milyon insan öldü. Genel savaş uzadı. Rusya’da devrim oldu. Sosyalistler iktidara geldi ve savaştan çekildiler, üstelik Çarlık Rusya’sının daha önce müttefikleriyle imzaladığı gizli anlaşmaları açıklayıverdiler. Bir anlamda savaşın kaderi Çanakkale’de değişti.
Bu denli etki yaratan Çanakkale Zaferinin mimarı Albay rütbesindeki Mustafa Kemal idi. Vatanperverliği, komutanlığı, ileri görüşlülüğü, kararlılığı, cesareti ile zaferin kazanılmasında en büyük payeye sahipti.
Dağılan orduları toparlaması, askerin bizzat önüne geçerek cesaretlendirmes, düşmanın çıkarma yapacağı noktaları önceden belirlemesi, uyulması ve verilmesi en zor olan emirleri (ölmeyi emretmek) vatan aşkıyla gözünü kırpmadan verebilmesi, savaş içinde ve sonunda barışçıl anlayışı her zaman sergilemesi, düşmanlarının bile takdirine yol açmıştır.
Hal böyleyken; 12 Eylül faşist cuntası tarafından 1982’de 18 Mart tarihinin “Çanakkale Şehitlerini Anma Günü” ilan edilmesi anlamlıdır. 18 Mart 1915 tarihi Deniz Savaşlarının Zafer tarihidir. Burada Mustafa Kemal fiilen yoktur. Ancak Deniz zaferi sonrasında düşman gitmemiştir. Ve asıl kanlı savaşlar bundan sonra karada cereyan etmiş, düşmanın saldırı gücü 10 Ağustos’ta kırılmış, bundan sonra savaşın kaderini belirleyecek çatışmalar olmamıştır.
Öyleyse, ÇANAKKALE EHİTLERİ GÜNÜ- ÇANAKKALE ZAFERİ v.b. günü kutlanacaksa bunun tarihi 10 Ağustos olmalıdır. ABD emperyalizminin güdümünde yapılan “bizim çocuklar başardı” diyerek bunu doğrulayan dış-iç faşist güçlerin yarattığı 12 Eylül faşist uygulaması, ülkemizin kaderini olumsuz yönde değiştirmiş, parababalarının önünü açmış, emek-demokrasiden yana olan tüm örgütlenmeler dağıtılmış yüzbinlerce yurtsever işkenceden geçirmiş, yüzlercesini öldürmüş ve ülkenin bugün geldiği durumun önünü açmış ve de sinsice Çanakkale Zaferi kahramanının ismini silecek bir uygulama gerçekleştirmiştir.
O kahraman ki, emrindeki askerlerle vatanını yiğitçe savunmuş, genel savaş sonrasında ülkesini tüm işgalcilerden kurtararak tam bağımsız yapmıştır.
O kahraman ki, dünyanın en kanlı, göğüs göğüse çarpışan, yarım milyon insanın öldüğü emperyalist saldırı savaşını bile “Ey bu topraklarda yatan yabancu askerler, sizler bizim evlatlarımızla kucak kucağa yatıyorsunuz. Rahat uyuyunuz” diyecek kadar barışa çevirebilmiştir.
Son olarak Çanakkale Savaşlarından çıkarılacak dersleri sıralayalım;
- İttihat ve Terakkicilerin yaptığı gibi yapılmamalı, ordu siyasete alet edilmemeli. Zorunlu olmadıkça savaş cinayet olarak görülmelidir.
- Her zaman ülkenin tam bağımsızlığı savunulmalı, emperyalist emellere alet olunmamalı, “YURTTA BARIŞ, DÜNAYADA BARIŞ” ilkesi daima savunulup, uygulanmalıdır.
- Her durumda emperyalizme, sömürüye, savaşa karşı çıkılmalı, zorunlu olduğunda da en fedakarane vatan savunulmalıdır.
- Umut hiçbir zaman yitirilmemeli, başarı için yetenekli, becerikli, işini iyi bilen, uzağı gören, araştıran, eleştiren, kararlı, ikna edebilen, en öne geçebilenler olunmalıdır.
Çanakkale kahramanlarını, bağımsızlık mücadelemizin yiğitlerini sevgi, saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz.
(Turgut Ünlü’nün Çanakkale Şehitlerini Anma Gününde yaptığı konuşma)
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları