Dar kalıplardan kurtulmak

Turgut Ünlü; Ben, şu ya da bu mahalleye, gruba değil, bu ülkenin başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçi sınıf ve tabakalara aitim, bunların oluşturduğu bir ülkeye aitim.

“Bu topraklarda kendimiz için birşey istemeye utanırız” diyen fedakarlık ve davaya adanmışlık timsali 68 gençliğinden geliyoruz.

“Ben, şu ya da bu mahalleye, gruba değil, bu ülkenin başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçi sınıf ve tabakalara aitim, bunların oluşturduğu bir ülkeye aitim. Fikrime, özüme, mücadele ve özverime, birikimime, fedakarlığım ve adanmışlığıma saygı duyuyor bunun bir marifet, bir üstünlük olarak da görmüyorum. Sigarayı bırakıp, tüm sigara içenlerden nefret edenlerden değilim. Bir avuç parababası dışında herkese, düşüncelere saygı duyuyorum ama düşüncelere, düşünceye saygı duyuyorum. Bunlara seslenecek bir pozisyona ulaşılması herkesi, ilgilendirebilecek en temel konulara ulaşılabilmesini, yalnızca bir yere, bir mahalleye, bir gruba, partiye değil, evrene hitap edebilecek bir düşünce becerisi yaratabilmesine ve yaratılabileceğine inanıyorum.

“Bir kısa döngü içindeyiz. Bilimsel, kültürel, sanatsal vb. hiçbir tartışma ve etkinliğimiz yok. Biz gelişmiyor, geriliyoruz. Konuştuklarımız, kişilere, rakiplerimize ilişkin. Üstelik bir de okumadığımız için “medyada bize sunulanlara göre düşünüyor, fikir yürütüyor, konuşuyoruz. Hatta tarihimizi bile TV dizilerinden öğrenmeye çalışıyoruz. Belli bir otoriteye bağlanma, önder arayışı içindeyiz. Otoriteyi, önderi, şefi alırsanız geride neredeyse hiçbir şey kalmıyor.”

“Sevmem ama görevini düzgün yapan, üretken, dürüst birisi” diyebiliyor muyuz?”