Dershaneler Ortadan Kalktı mı?

Turgut Ünlü; Okullarımızdaki eğitimin kalitesi de bilinçli olarak düşürülünce, dershane sektörü giderek okulların yerini almıştı.

“Sistem” kendi çıkışsızlığı yüzünden, eğitimi üretimden kopuk hale getirdiğinden, bize özgü son derece yararlı Köy Enstitüleri modelini bilinçli tercihle yok ettiğinden, dershane gerçeğini ortaya çıkarmıştı.
Okullarımızdaki eğitimin kalitesi de bilinçli olarak düşürülünce, dershane sektörü giderek okulların yerini almıştı. Bu durumun elbette bir rehabilite edilmesi gerekiyordu. Ama bu birden “ben yaptım oldu” ile olamazdı.
• Öğretmen yetiştiren kurumların iyileştirilmesi,
• Eğitimin kalitesinin yükseltilmesi,
• Üretime yönelik, çağdaş ve milli bir eğitim politikasının yaratılması,
• Eğitime ayrılan bütçe payının en üst düzeye çıkarılması,
• Meslek ihtiyaç envanterinin ülke gerçeklerine göre saptanması,
• Öğrencilerin yetenek ve becerilerinin saptanarak yönlendirilmesi,
• Eğitimin her kademede parasız yapılması,
• Okullar ve bölgeler arası farklılığın giderilmesi,
• Üniversitelerin kalitesinin yükseltilmesi,
……..
v.b. gerekiyordu ve tüm bunlar için de eğitimin tüm paydaşlarının içinde olduğu (öğretmen, öğrenci, veli, akademisyen, eğitim sendikaları v.b.) kurullarla tartışıla tartışıla sonuca varılması lazımdı.
Olmadı.
Bir “paralel” furyası içinde olay tam bir kaosa dönüştü.
• Okulların (lise) son sınıfları boşaldı, en iyi öğrenciler “Temel Lise” adı altındaki dershanelere kaydı. Muhtemeldir ki buralardaki öğrenciler yalnız öğretim görecek, eğitime boş verilecek, bir “okul” havasından uzakta tam da bir yarış atı olacaklar.
• “Temel Lise”’lere gidemeyenler, okullarında açılacak kurslarda çabalayacaklardır. Uzamn kadrolardan yoksun, hemde para vererek.
Ne oldu? Dershaneler kalmış mı oldu?
Binlerce kaçak kurslar, özel dersler…. İşin cabası…