Devrim Yasaları
Turgut Ünlü; Devrim Yasaları’nın çıkarılışından bu yana 98 yıl geçti. Ne yazık ki bunların bugün tümü örselenmiş, Cumhuriyeti’mizin içi boşaltılmış durumda. O zaman sinen bezirganlık şimdilerde hortlamış, Cumhuriyete sahip çıkması gerekenler ise dağınık durumda.
Emperyalist işgale karşı, Gazi M.Kemal Atatürk öncülüğünde topyekün verdiğimiz ULUSAL KURTULUŞ ŞAVAŞIMIZ fiilen 9 Eylül 1922’de sona ermişti.
11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması ile savaşın bittiği belgelenmiş, Doğu Trakya savaş yapmadan kurtarılmıştı.
Ana Barış Antlaşması olan Lozan görüşmeleri öncesinde, TBMM 1 Kasım 1922’de Saltanatı kaldırarak, ulusal egemenlik yolunda önemli bir adım atmıştı.
24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ile de yeni Türk devletinin varlığı dünyaya ilan edilmişti.
11 Ağustos 1923’te 2. TBMM açılmış, Lozan Antlaşması burada onaylanmış, ardından 13 Ekim 1923’te Ankara başkent yapılmıştı. Artık sıra rejimin adının konulmasına gelmiş ve 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edilmiş, ilk Cumhurbaşkanlığına Gazi M.Kemal, ilk Başbakanlığa İsmet Bey, ilk Meclis başkanlığına ise Ali Fethi Bey getirilmişti.
3 MART 1924 DEVRİM YASALARI KABUL EDİLİYOR
Cumhuriyet ilan edilmiş ama “resmin içi” tam doldurulamamıştı. Saltanat kaldırılmış ama Cumhuriyet ilkeleri ile bağdaşmayan, yapılacak devrimlerin önündeki en önemli engel duruyordu. Üstelik Halifelik makamı eski rejim taraftarlarının sığınabileceği bir kurum durumundaydı ve Halife Abdülmecit Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak, laikleşme yolunda önemli bir adım atmak, ulusun egemenliğini iyice pekiştirmek, devrimlerin önünü açmak, bağımsız bir dış politika izleminmesin ortam hazırlamak, yeni bir Anayasa hazırlayabilmek vb. nedenlerle TBMM 3 Mart 1924 tarihinde peşpeşe DEVRİM YASALARINI KABUL ETTİ.
1- Halifelik Kaldırıldı.
Şeyh Saffet Efendi ile 50 arkadaşının verdiği önerge ile Halifelik kaldırıldı. Osmanoğulları soyundan olanların yurt dışına çıkarılması kabul edildi. Böylece BMM‘den daha büyük bir makam olmadığı kanıtlanmış oldu.
2- Şeriye ve Evkaf Vekaleti Kaldırıldı.
Osmanlı Devleti’nde Şeriye ( Dinişleri ) ve Evkaf ( Vakıflar ) Vekaleti ( Bakanlığı ) bulunuyordu. Bu din ve devlet işlerinin birlikte yürütülmesi demekti. Laikliğe aykırı olan bu kurum kaldırıldı. Diyanet işleri Başkanlığı ( Bakanlık değil ) ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.
Önerge, Siirt milletvekili Halil Hulki Efendi ve 50 arkadaşı tarafından verilmişti.
3- Erkan-ı Harbiye Vekaleti kaldırıldı.
Osmanlı Devleti’nde olan Savaş Kurmayları Bakanlığı kaldırılarak Genel Kurmay Başkanlığı kuruldu.
4- Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi.
Osmanlı Devleti’nde Sıbyan Mektepleri Medreseler Rüştiye, İdadi, Tıbbiye, Harbiye, Darülfünun ve Yabancı ( azınlık ) okulları... bulunuyor, eğitimde birlik bulunmuyordu.
Manisa milletvekili Vasıf Bey ve 50 arkadaşının verdiği önerge ile tüm yurttaki eğitim ve bilim kurumları MEB’na bağlandı. Din temeline dayalı okullar kapatıldı, çağdaş, laik, bilimsel eğitimin yapılanması başlatıldı. Bilim dinden, akıl inançtan bağımsızlaştırılıp, aydınlanma yolu açılmıştı. Yabancı okullarda, Türkçe, Tarih, Coğrafya derslerinin Türkçe ve Türk öğretmenlerce okutulması kararlaştırıldı.
29 Ekim 1923 tarihinde KİMSESİZLERİN KİMSESİ olarak ilan edilen Cumhuriyetimizin, TBMM’de çıkarılan bu yasalarla içi dolduruluyor, devrimlerin önü açılıyordu.
Devrim Yasaları’nın çıkarılışından bu yana 98 yıl geçti. Ne yazık ki bunların bugün tümü örselenmiş, Cumhuriyeti’mizin içi boşaltılmış durumda. O zaman sinen bezirganlık şimdilerde hortlamış, Cumhuriyete sahip çıkması gerekenler ise dağınık durumda.
O halde şimdi tam da DEVRİMLERE VE DEVRİMİ YARATANLARA SAHİP ÇIKMAK, DEVRİMCİ OLMAK ZAMANIDIR.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları