Eğitim Sistemi Yeniden Değişiyor
MEB, 8 yıllık kesintisiz eğitimi kaldırıp yerine 4+4+4’ ten oluşan kademeli bir sistemle, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaracak
5 Ocak 2012 tarihli gazetelere düşen
habere göre MEB, 8 yıllık kesintisiz eğitimi kaldırıp yerine 4+4+4’ ten oluşan
kademeli bir sistemle, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaracak, ortaokulları yeniden
devreye sokacakmış.
2010 yılında yapılan 18. Eğitim
Şurası’nın kararlarının esas alınarak hazırlanan yasa teklifinin önümüzdeki
günlerde TBMM’nin gündemine geleceği belirtilen haberler arasında.
Uygulamanın, 3 kademe halinde12 yıllık
kesintili eğitime dönüştürüleceği yeni sistemde, ilköğretim 4+4 şeklinde iki
kademeden oluşup, ardından gelen 4 yılın ise “ ortaöğretim” olarak süreceği
belirtiliyor. Lise eğitiminin temel eğitim kapsamına zorunlu olacak şekilde
alınacağı yeni sistemde; ilköğretim ve lise eğitimi “temel eğitim” olarak 4+4+4
şeklinde olacak. İlk dört yılı tamamlayan öğrenci halen devam ettiği okuluna
gidebileceği gibi ortaokul işlevi görecek başka bir okulun 2. kademesine de
devam edebilecek.
Konu elbette çok teknik. Teknik olduğu
kadar da ülkemizin geleceği açısından da çok çok önemli.
Bir ülke eğitimle, ilimle, bilimle
kalkınacağına göre, ülkemiz kalkınması, nitelikli insan gücü bu noktada büyük
önem taşımaktadır. Sistemin her siyasi iktidarca yap-boz tahtasına dönüştürülmesi,
eğitimin “ milli”, “ çağdaş” , “uygulanabilir” , yaşamda karşılığını bulan”
durumlarından uzaklaştırılması, siyasi hesapların ön planda tutulması bizleri
bu güne, çıkmaz sokağa getirmiş iken yeniden bir sistem değişikliğine çok
olumlu bakamıyoruz.
Bundan önce; öğretmen yetiştirme
sisteminin yeniden düzenlenmesi, ülkemizin coğrafi durumuna uygun müfredat
programının düzenlenmesi, öğretmenliğin, müfettişliğin, bir meslek olarak
görülmesi, üretime yönelik bir eğitim sisteminin gerçekleştirilmesi, eğitimin
finansman sorununun çözülmesi, çocuklarımızın önce okul öncesi eğitim sorununun
halledilmesi, ilköğretimdeki öğrencilerimizin ilgi- yetenek ve becerilerinin
tespiti ve buna göre ortaöğrenim kurumlarına yönlendirilmesi, bu yönlendirmede
üçte bir oranındaki öğrencinin akademik öğrenim için düz liselere, geri
kalanının yaşamda karşılığını bulan mesleklere ( meslek okullarına)
gönderilmesinin altyapısının örülmesi, vb. sorunların ivedilikle çözülmesi
gerekmez mi?
Ayrıca,1997’ de çıkarılan 4306 sayılı
yasada değişikliğin nasıl yapılacağının açıklığa kavuşturulması gerekmez mi?
Evet… Yap- boz tahtasına dönüşen
sistemini değiştirelim. Ama bir kez tam olarak değiştirelim. Bunu da eğitimle
ilgili tüm kişi ve kuruluşların görüşlerine açalım ve öyle yapalım. Bu
değiştirilmesi düşünülen Anayasadan daha mı az önemlidir?
Okulların velilerden para toplaması,
devletin çocuğu olmayan veya çocukları okulda olmayan velilerden aldığı
vergilerle bedava kitap dağıtması, Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın pratikte
işlemez hale gelişi, İmralı’daki caniyi bile yetiştiren defolu eğitimi,
çocuklarımızın toplumuna yabancılaşımını, Türkçe’nin bile doğru dürüst konuşulamamasını,
velilerin “iyi okul”, “ iyi öğretmen” arayışını nasıl önleyeceğiz.
Tüm bunları çözümlemeden yapılacak bir
sistem değişikliği, yeni, zor onarılır sorunlara yol açacaktır. Bunun vebali
büyüktür.
Yetkilileri uyarıyoruz. Ülke
hepimizin… Çocuklarımız geleceğimiz…
Turgut
Ünlü-Eğitimci
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları