Eğitimimiz her kademede keşmekeş içinde...
Turgut Ünlü: 129 Devlet, 72 Vakıf, 5 Vakıf Meslek Yüksek Okulu olmak üzere toplam 206 üniversite ve buralarda 7,5 milyon öğrencisi olan bir ülkenin ne yazık ki üniversite eğitimi de büyük ölçüde sıkıntılı.
Büyük umutlarla Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Sayın Ziya Selçuk’da eğitimdeki çöküşe çare olamadı.
4+4+4 uygulamasıyla, ilk-orta-lise eğitimimiz YÖK ile de üniversite eğitimimiz büyük yaralar aldı.
Plansız, programsız, hesapsız, siyasi hesaplar uğruna eğitim sistemimizde sürekli yapılan değişiklikler, büyük bir sistemsizlik, öğrenci ve velilerde büyük bir şaşkınlık yarattı, yaratıyor.
Eğitimin paydaşları ile hazırlanacak uzun vadeli kalıcı, üretime dönük, yetenek, beceri, bilgiyi değerlendirmeye yönelik, çağdaş, bilimsel, parasız, karma, ülke ve dünya gerçeklerine uygun bir eğitim sistemi yaratılamadı, yaratılamıyor.
Var olanla da durmadan oynanarak eğitim iyice içinden çıkılmaz hale getirildi, getiriliyor.
Büyük umut bağlanan MEB bütçesinin önemli bir bölümünün aktarıldığı İmam hatip okulları da istenilen seviyenin gerisine düştü. Bu okulların orta okul ve liselerinden; Lise ve Üniversite giriş sınavlarına girenler başarıda en son sıralarda yer alıyor. Bakanlığın faliyet raporuna göre imam hatipler, bu yıl devamsızlık ve başarısızlıkta diğer okul türlerine göre başı çekti. İmam Hatıplerde aç-kapa dönemi de başladı.
Batman, Bursa, Kocaeli ve Şanlıurfa’da ögrenci bulunanamasından dolayı bazı İmam Hatip’ler, valilerin önerisi ile kapatıldı.
Gün geçmiyor ki, MEB tarikatları okullara sokucu bir karara imza atmasın. Son olarak Hizbullah’a yakınlığı ile bilinen “Peygamber Sevdalıları Vakfı”na ülke genelinde okullarda “din içerikli sınav” düzenletilmesine izin verildi.
MEB ile TOBB arasında imzalanan protokolle, 81 ilde 81 meslek lisesi TOBB’a devredildi.
60 bin üzerindeki okullarımızda, 33bin psikolojik danışman bulunuyor. 30 bin civarında açık var iken, din psikolojisi, manevi rehber…. Son olarak da manevi danışmanlar atanmaya başlandı.
Müfredatlar, ders saat sayıları yeniden değiştiriliyor.
Yöneticilerin nereyse tümü liyakata göre değil atama, kayırma ile göreve getiriliyor.
Özel okul furyasının önü açıldı
Özel dersler, kurslar, merdiven altına kayıyor.
Dershaneden, temel liseye, oradan da başka bir liseye dönüşümler oluyor.
Öğrencilerin en çok kullandığı eğitim malzemelerinde fiyat artışları %108 ‘leri buldu
Üniversitelerimiz büyük çöküşte. Yüksek Öğretim kalitesinde Dünyada 101 sıradayız.
Bilimsel makale ve atıf oranları sürekli düşüyor. Sahte ve şaibeli yayında dünya üçüncüsüyüz.
Yurtdışına giden her 10 öğrencimizden 7’si geri dönmüyor.
Ülkede her 4 işssizden biri üniversite mezunu.
Üniversite mezunu işssiz sayımız 1 milyonu aştı. İlk 500’de yalnızca 2 üniversitemiz var.
Sayıştay ”öğretim görevlilerinin liyakatinde şüphe var”diyor.
129 Devlet, 72 Vakıf, 5 Vakıf Meslek Yüksek Okulu olmak üzere toplam 206 üniversite ve buralarda 7,5 milyon öğrencisi olan bir ülkenin ne yazık ki üniversite eğitimi de büyük ölçüde sıkıntılı.
Bu denli sıkıntı var iken; Soner Yalçın’ın Sözcü Gazetesinde “Eğitim Şart” başlıklı yazısında belirttiğine göre, eğitimle ilgilenen ilginç isim ve kuruluşlar da var.
Neden acaba? diye, insan sormadan edemiyor.
TÜRGEV, YETEV….gibi kuruluşların yanında M.E.Bakanı Sayın Ziya Selçuk’da küçümsenmeyecek sayıdaki okulların sahibi.
Üstellik bu okullarda hiç de devlet okullarında olduğu gibi “seçmeli” dersler yok.
Galiba en doğrusu Eğitim-Sen Genel Başkanı sayın Feray A.Aydoğan söylemiş; “Bakan, gücü yetmiyorsa istifa etsin”.
Çözüm mü? denilebilir. Evet…… çözüm değil.
Ama belki de çözüm için adım olabilir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları