İBB çalışmaları
Turgut Ünlü; Gerçekten -kendi deyimleriyle- İstanbul’a büyük haksızlıklar edilmiş, İstanbul yaşanılmaz hale sokulmuştu.
Bu yazı 7 Kasım 2019 Perşembe günü Disk/Emekli-Sen Kartal Şubesinde Sayın Tarık Balyalı’nın söyleşi öncesinde yapılan konuşmanın özetini oluşturmaktadır.
Aslında konu, konuşma başlığı “İBB’de Neler Oluyor?” idi. Ancak yanlış anlaşmalara neden olacağından hareketle “İBB Çalışmaları” olarak değiştirildi.
İBB seçimleri adeta 2019 yılına damga vurdu. Çok konuşuldu, tartışıldı, hala konuşulup tartışılıyor. Sn Cumhurbaşkanı ve siyasal iktidar İstanbul seçimlerine olağanüstü abandı.
Kamuoyunda; “Haksız değiller, 25 yıllık iktidarlarını, rant kapılarını kaptırmak istemiyorlar. İBB demek yarı iktidar demek, siyasal iktidara açılan kapı demek…” gibi değerlendirmeler çok yapılır oldu.
Gerçekten -kendi deyimleriyle- İstanbul’a büyük haksızlıklar edilmiş, İstanbul yaşanılmaz hale sokulmuştu.
Böyle bir durumda Cumhur ve Millet ittifakları şekliyle girilen seçimde, İBB Başkan adaylığı belirlenmesinde Millet ittifakını belirgin şekilde öne çıkardı. HDP’nin aday çıkarmayıp, Millet ittifakını desteklemesiyle de sonuç adeta önceden belirleniverdi ve de öyle oldu.
Ancak 31 Mart seçim sonucu “… birşeyler oldu…” gibi temelsiz, hukuksuz iddialarla ve akla gelebilecek her yol denenerek iptal edildi.
Vicdanları harekete geçiren bu durum 23 Haziran’da yenilenen İBB Başkanı seçiminde büyük fark doğurdu.
Yalnız buradaki en önemli çarpıklık 39 ilçe Belediye seçimlerinin de yenilenmesiydi. Bu olmadı, çünkü 39 ilçeden gelen üyelerden oluşan İBB Meclisinin çoğunluğunun iktidar partisi üyelerinden oluşmasından kaynaklanıyordu.
Mevcut çoğunluğa dayanan İBB Meclisindeki AKP’li Meclis üyelerinin herşeye direniş göstermeleri –uyuşturucu konusunda olduğu gibi-, iştiraklerin yöneticilerinin görevlerini bırakmaması, İçişleri Bakanının “Görevden alırım” sözleri, israfların ortaya çıkarılıp sergilenişleri, işe alınanların çıkarılmaları…. Ard arda geldi.
Şimdi de; İstanbul Boğazı’nın tüm tasarrufu -tıpkı Özal’ın yaptığı gibi- köprülerin geçiş ücretlerinden alınan İBB payı, Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının ihaleleri, B.Şehir Belediye Sekreteri ve üst düzey yöneticilerinin C.Başkanınca atanması…. gibi uğraşılarla, İBB’nin yetki ve etki alanları daraltmak istenmekte, hatta İBB’nin -yani İstanbulluların– Hamidiye suyu’nun bile bazı kamu kuruluşları tarafından alımı engellenmektedir.
Adeta “Düşman” muammelesi uygulanan İBB –doğal olarak Ekrem İmamoğlu- son olarak da İçişleri Bakanı’nın hakaret içeren sözleriyle karşılaşmış bulunmaktadır.
Bakalım daha neler göreceğiz…?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları