loading
close
SON DAKİKALAR

'İnsan, haklarıyla insandır'

Turgut Ünlü
Tarih: 04.12.2018
Kaynak: Turgut Ünlü

Turgut Ünlü: Yeryüzündeki her şeye kâr maksimizasyonu açısından bakan küresel kapitalizm (SİSTEM), insanın insan olmaktan doğan haklarına bütünü ile saldırmakta; “sisteme tepki gösterirsen faşizm, göstermezsen onursuzluk.” Dayatmasını yapmaktadır.

II. Emperyalist Paylaşım Savaşı sonunda, tıpkı I. Sinin sonunda kurulan Milletler Cemiyeti (MC) gibi, güya! “Bir daha savaşlar çıkmasın” diye, savaşları çıkaranlar, Birleşmiş Milletler (BM) örgütünü kurdular. BM de 10 Aralık 1948 tarihinde İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ’ni yayınladı. Türkiye önce insan hak ve özgürlüklerinin güvenceye! alan bu belgeyi ve 1954’te de bu belge esas alınarak hazırlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzaladı.

                Hal böyleyken gerek dünyada erekse Türkiye’de insan hakları ihlalleri gün be gün artarak bugünlere gelindi ve de artarak devam ediyor.

“İnsan Hakları” açısından büyük olumsuzlukların yaşandığı günümüzde; 10 Aralık 2018’de bir “İNSAN HAKLARI GÜNÜ” daha ele alınıyor. Böylesi bir günde bu temel sorunun köklerine ve yapılması gerekenlere değinelim istedik…

                İnsan temiz, saf, eşit, tercihsiz… dünyaya geldiğine göre, dünyaya gelişinden son nefesine kadar hem kendisinin, hem çevresinin, hemde yaşadığı ülke ve dünyanın da öyle temiz, eşit olması gerekmez mi? Bu doğal olması gerekeni bozan nedir? Sömürü düzeni…

“İnsanlığın Altın Çağı (ilkel komünal toplum)” nın ardından gelen tüm ataerkil düzenlerde (köleci, feodal,kapitalist) – ki günümüzde sayıca ve çeşitlice çok artan – kâr ençoklamasına dayanan sömürü sistemleri ile insanların en temel haklarının ihlalleri ile karşılaşıldı, karşılaşılıyor.

Bu gün tek ve bir olan ve 7,5 milyar insanın yaşadığı Dünyamızın tepesinde büyük ölçüde ABD merkezli uluslarötesileşmiş küresel sermaye (200 dolayında firma) bulunuyor. Bu oligarşik (finans oligarşisi) zümreye doğrudan bağlı üst düzey yöneticileri ile siyaset, ekonomi, medya, bilim, teknik alanlarındaki kesimlerden görevliler eklendiğinde görülür ki dünya nüfusunun geri kalan 6 milyar insanı sömürü, açlık, baskı ve zulüm içindedir.

Dünyaya eşitlik, özgürlük, adalet, barış, iş, ekmek vb insan hakları getirmeyen bu küresel tekelci firmalar, aynı zamanda yeryüzünün önemli partilerine, tv ve gazetelere, radyo ve telefonlara, sendika ve odalara, derneklere, üniversitelere, finans – doğal – bilgi kaynaklarına, dünya pazarına, teknoloji ile gelecek üzerine vb büyük ölçüde mutlak ve doğrudan egemendirler.

Onlar için dünyanın doğal kaynakları, suyu, çevre, eğitim, sağlık, gelir dağılımı önemsizdir. Her şey kâr içindir. Kişilik, ahlak, karakter kirlenmeleri, İNSAN HAKLARI ÖNEMSİZDİR.

                “Küresel firmaların egemen olduğu KÜRESEL SİSTEM, barıştan değil savaştan, doğa, çevre korumalarından değil, maddi – manevi yıkımdan yanadır.” (Dr. S. ÖZKOL)

Dünyaya egemen finans oligarşisi 6 milyar insanda; yarattığı eşitsizlik, sömürü, savaş, zulüm, işsizlik vb yıkımlar dışında, yozlaşma, fuhuş, organ ticareti, mafyalaşma, ucuz emek, örgütsüzlük, lümpen proleterleşme, marjinalleşme, kumar oyunları, tüketim çılgınlığı, medya – iletişim bağımlılığı, manevi uyuşukluk, satılmışlık, güvensizlik, özlem – beklenti – duygu – davranış saptırmaları vb olumsuzluklar da yaratmaktadır.

Yeryüzündeki her şeye kâr maksimizasyonu açısından bakan küresel kapitalizm (SİSTEM), insanın insan olmaktan doğan haklarına bütünü ile saldırmakta; “sisteme tepki gösterirsen faşizm, göstermezsen onursuzluk.” Dayatmasını yapmaktadır.

SİSTEM, ne yaparsa yapsın insanoğlu önce SİSTEMİ TANIYACAK, ONUNLA KİŞİLİK – KİMLİK İLİŞKİLERİNİ GÖZDEN GEÇİRECEK, ÖRGÜTLENECEK, BU SARMALDAN “İNSAN HAKLARI İLE İNSANDIR” ŞİARI İLE BİR SOSYAL DEVRİM ARATARAK ÇIKACAKTIR.

İNSANLIĞIN GEÇMİŞTE YAŞADIĞI BASKISIZ, SÖMÜRÜSÜZ, SINIFSIZ, EŞİTLİKÇİ VE KARDEŞÇİL ALTIN ÇAĞ, BU KEZ “GELİŞMİŞ” OLARAK GERİ GELECEKTİR.

İnsan hakları mücadelesinde düşenlere saygıyla…

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları