loading
close
SON DAKİKALAR

Kesintili, Eğitim

Turgut Ünlü
Tarih: 05.03.2012

Turgut Ünlü köşesinde; Eğitim olayı bir bilim olayıdır... Çocuk okulda sosyalleşir, kişilik kazanır...

-Eğitim olayı bir bilim olayıdır.

-Eğitim bir alışkanlık elde etmektir.

-Zorunlu, kesintisiz eğitim, okulda geçen eğitimdir.

-Çocuk okulda sosyalleşir, kişilik kazanır.

-Toplumsal gelişmenin en önemli aracı, kaliteli-düşünen- sorgulayan- bilen insan yetiştiren eğitim sistemidir.

-Kaliteli- düşünen- sorgulayan- bilen insanı okullarda yetiştiren; yaşam- iş güvencesi olan, üretim için eğitim yapan, sürekli kendini geliştiren, çocuk yetiştirmeye ehil, kendine güvenli, bilgili, bilge, özgür, aydın, öğrenciye ve topluma örnek olan öğretmendir.

-Okul, öğrenciye; çalışmayı, üretmeyi, yurt ve insan sevgisini öğretir, ulusal ve evrensel kültürü verir, olayları ve görüşleri sorgulama bilincini sağlar.

Yukarıya çıkarılan bilimsel, evrensel veriler, görüşler çoğaltılabilir. Ne kadar olumlu anlamda çoğaltırsanız çoğaltın, sonuçta geleceğiniz için, kaliteli bir eğitim uygulamasının şart olduğu gerçeği ile sürekli yüzyüze gelirsiniz.

Ülkemiz nüfusu genç, okullarımızda 17 milyon öğrenci, 600 bini aşkın öğretmen var. Ancak, eğitim sistemimiz bu gelişkinliğe uygun değil. Oysa 2023’te ülkenin ilk 10 ekonomisi içine girmeyi kendine aday gösteren bir ülkede eğitim fevkalade önemli.

1950’lerde itibaren her başa geçen siyasi iktidar, eğitimi yap-boz tahtasına çevirdi. 10 yıldır iktidarda olan AKP ise kendi sürecinde birkaç kez sistemi değiştirdi. Böylece sistem bir çıkmaza sokuldu.

Şimdi de 4+4+4 sistemi gündeme gerildi.

Eğitimimizin bunca sorunları dururken, her yüz öğrencimizden 6’sı uyuşturucu tuzağına düşmüşken ( Polis Akademisi’nin Ceza Algısının Uyuşturucu Kullanımı Üzerindeki Caydırıcı Etkisi” konulu araştırması), ülkemizdeki çocukların benzer ülkelerdeki akranlarından bir yıl geride olduğu OECD raporu ve Dünya Bankası internet sitesine girmişken, bölgelerarası uçurumumuz giderilmemişken, bilgi yetenek, ölçme, değerlendirme, rehberlik, psikolojik danışmanlık, ezber eğitim, okul öncesi eğitimi açığımız, öğretmen yetiştiren kurumların hal-i pür melali, vb. dururken 4+4+4 sisteminin getirilmesi, yeni bir kaosa yol açmayacak mıdır?

Bu durumda; insan ister istemez bir başka niyet arıyor.

19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim Bayramlarıyla, Gençliğe Hitabe ile Andımızla “oynanmaya” başlanılması, Arapça dersinin okullara ders olarak konulması, dindar –tinerci nesil tartışmaları, müfettişlerin statüsünün değiştirilmesi, ülkemizin yüz akı Köy Enstitülerine uygunsuz yakıştırmalar yapılması… İnsanın bu aradığı niyeti arttırıyor.

Kamuoyunda kısaca 4+4+4 olarak adlandırılan “yükseköğretim Kanunu ve Eğitim 4+4+4 düzenlemesi” ;

-1997 öncesindeki ortaokulu sistemine geri dönülmesini,

-1.ve 2. kademe binalarının ayrı ayrı olmasını,

-1. Kademeyi tamamlayanın istediği 2.kademeye gidebilmesini,

-Okul öncesi eğitimin zorunlu olmamasını,

-Çıraklık eğitimi yaşının 11’e düşürülmesini,

-4.sınıftan sonra açık öğretim uygulamasını, içeriyor.

Akademisyenlerin, eğitim sendikalarının, uzmanların görüşleri alınıp tartışılarak bir sentez yaratılmadan, yalnızca 5 AKP Grup Başkanvekili tarafından hazırlanan bu tasarı yasalaşırsa;

-Pedagojik bir kaygıyla hazırlanmadığından, eğitimi AKP’lileştirecek, siyasallaşacaktır.

-Öğrencileri; cemaatlerin, tarikatlerin kucağına itecektir.

-Çağdaş, bilimsel, laik, akılcı eğitim sisteminden kat kat uzaklaşılacaktır.

-Tevhid-i Tedrisat delinecek, ikili eğitim sistemine dönülecektir.

-İmam Hatip Liselerinin orta kurumları açılacaktır.

-Özellikle kız çocukları4.sınıftan sonra eğitimden koparılacaktır.

-1997’de yürürlüğe giren 4306 Sayılı Kanun ile 8 yıla çıkartılan kesintisiz eğitim Kesintili Hale getirilecektir.

Eğitim işi aceleye getirilemez, siyasallaştırılamaz. Dünyadaki gelişmeler ve ülkemizin koşulları dikkate alınarak; “yaratıcılık, yenilikçilik, eleştirel düşünce, araştırma, analitik ve yabancı dil becerileri yüksek, iyi bir Türk ve Dünya vatandaşı, çevre bilinci, cinsiyet eşitliği, insan hakları, demokrasi, özgürlük gibi konularda iyi eğitilmiş” Bireyler yetiştirmeyi hedefleyen bir eğitim sistemi yaratılmalıdır.

Tüm bunlardan dolayı, mevcut durumdan daha geriye gidişe yol açacak TBMM gündemindeki yasa teklifi geri çekilmelidir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlam temellerini attığı Türkiye Cumhuriyeti’nde;

-Bilimsel dayanakları sağlam,

-Mevcut kazanımları dikkate alıp, koruyan, geliştiren,

-Nitelik- nicelik sorunlarını çözmeye yönelik bir yaklaşımla,

-Katılımcı bir süreçle;

Türkiye’ye Yakışır Bir Eğitim Sistemini Yaratacak Kadrolar Mevcuttur.

Yeter ki niyet iyi olsun.

Turgut Ünlü-Eğitimci

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları