Kesintili, Eğitim
Turgut Ünlü köşesinde; Eğitim olayı bir bilim olayıdır... Çocuk okulda sosyalleşir, kişilik kazanır...
-Eğitim olayı bir bilim olayıdır.
-Eğitim
bir alışkanlık elde etmektir.
-Zorunlu,
kesintisiz eğitim, okulda geçen eğitimdir.
-Çocuk
okulda sosyalleşir, kişilik kazanır.
-Toplumsal
gelişmenin en önemli aracı, kaliteli-düşünen- sorgulayan- bilen insan
yetiştiren eğitim sistemidir.
-Kaliteli-
düşünen- sorgulayan- bilen insanı okullarda yetiştiren; yaşam- iş güvencesi
olan, üretim için eğitim yapan, sürekli kendini geliştiren, çocuk yetiştirmeye
ehil, kendine güvenli, bilgili, bilge, özgür, aydın, öğrenciye ve topluma örnek
olan öğretmendir.
-Okul,
öğrenciye; çalışmayı, üretmeyi, yurt ve insan sevgisini öğretir, ulusal ve
evrensel kültürü verir, olayları ve görüşleri sorgulama bilincini sağlar.
…
Yukarıya
çıkarılan bilimsel, evrensel veriler, görüşler çoğaltılabilir. Ne kadar olumlu
anlamda çoğaltırsanız çoğaltın, sonuçta geleceğiniz için, kaliteli bir eğitim
uygulamasının şart olduğu gerçeği ile sürekli yüzyüze gelirsiniz.
Ülkemiz
nüfusu genç, okullarımızda 17 milyon öğrenci, 600 bini aşkın öğretmen var.
Ancak, eğitim sistemimiz bu gelişkinliğe uygun değil. Oysa 2023’te ülkenin ilk
10 ekonomisi içine girmeyi kendine aday gösteren bir ülkede eğitim fevkalade
önemli.
1950’lerde
itibaren her başa geçen siyasi iktidar, eğitimi yap-boz tahtasına çevirdi. 10
yıldır iktidarda olan AKP ise kendi sürecinde birkaç kez sistemi değiştirdi.
Böylece sistem bir çıkmaza sokuldu.
Şimdi
de 4+4+4 sistemi gündeme gerildi.
Eğitimimizin
bunca sorunları dururken, her yüz öğrencimizden 6’sı uyuşturucu tuzağına
düşmüşken ( Polis Akademisi’nin Ceza Algısının Uyuşturucu Kullanımı Üzerindeki
Caydırıcı Etkisi” konulu araştırması), ülkemizdeki çocukların benzer
ülkelerdeki akranlarından bir yıl geride olduğu OECD raporu ve Dünya Bankası
internet sitesine girmişken, bölgelerarası uçurumumuz giderilmemişken, bilgi
yetenek, ölçme, değerlendirme, rehberlik, psikolojik danışmanlık, ezber eğitim,
okul öncesi eğitimi açığımız, öğretmen yetiştiren kurumların hal-i pür melali, vb.
dururken 4+4+4 sisteminin getirilmesi, yeni bir kaosa yol açmayacak mıdır?
Bu
durumda; insan ister istemez bir başka niyet arıyor.
19
Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim Bayramlarıyla, Gençliğe Hitabe ile Andımızla
“oynanmaya” başlanılması, Arapça dersinin okullara ders olarak konulması, dindar
–tinerci nesil tartışmaları, müfettişlerin statüsünün değiştirilmesi, ülkemizin
yüz akı Köy Enstitülerine uygunsuz yakıştırmalar yapılması… İnsanın bu aradığı
niyeti arttırıyor.
Kamuoyunda
kısaca 4+4+4 olarak adlandırılan “yükseköğretim Kanunu ve Eğitim 4+4+4
düzenlemesi” ;
-1997
öncesindeki ortaokulu sistemine geri dönülmesini,
-1.ve
2. kademe binalarının ayrı ayrı olmasını,
-1.
Kademeyi tamamlayanın istediği 2.kademeye gidebilmesini,
-Okul
öncesi eğitimin zorunlu olmamasını,
-Çıraklık
eğitimi yaşının 11’e düşürülmesini,
-4.sınıftan
sonra açık öğretim uygulamasını, içeriyor.
Akademisyenlerin,
eğitim sendikalarının, uzmanların görüşleri alınıp tartışılarak bir sentez yaratılmadan,
yalnızca 5 AKP Grup Başkanvekili tarafından hazırlanan bu tasarı yasalaşırsa;
-Pedagojik
bir kaygıyla hazırlanmadığından, eğitimi AKP’lileştirecek, siyasallaşacaktır.
-Öğrencileri;
cemaatlerin, tarikatlerin kucağına itecektir.
-Çağdaş,
bilimsel, laik, akılcı eğitim sisteminden kat kat uzaklaşılacaktır.
-Tevhid-i
Tedrisat delinecek, ikili eğitim sistemine dönülecektir.
-İmam
Hatip Liselerinin orta kurumları açılacaktır.
-Özellikle
kız çocukları4.sınıftan sonra eğitimden koparılacaktır.
-1997’de
yürürlüğe giren 4306 Sayılı Kanun ile 8 yıla çıkartılan kesintisiz eğitim Kesintili Hale getirilecektir.
Eğitim işi
aceleye getirilemez, siyasallaştırılamaz. Dünyadaki gelişmeler ve ülkemizin koşulları
dikkate alınarak; “yaratıcılık,
yenilikçilik, eleştirel düşünce, araştırma, analitik ve yabancı dil becerileri
yüksek, iyi bir Türk ve Dünya vatandaşı, çevre bilinci, cinsiyet eşitliği,
insan hakları, demokrasi, özgürlük gibi konularda iyi eğitilmiş” Bireyler yetiştirmeyi
hedefleyen bir eğitim sistemi yaratılmalıdır.
Tüm
bunlardan dolayı, mevcut durumdan daha geriye gidişe yol açacak TBMM
gündemindeki yasa teklifi geri çekilmelidir.
Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlam temellerini attığı Türkiye Cumhuriyeti’nde;
-Bilimsel
dayanakları sağlam,
-Mevcut
kazanımları dikkate alıp, koruyan, geliştiren,
-Nitelik-
nicelik sorunlarını çözmeye yönelik bir yaklaşımla,
-Katılımcı
bir süreçle;
Türkiye’ye
Yakışır Bir Eğitim Sistemini Yaratacak Kadrolar Mevcuttur.
Yeter
ki niyet iyi olsun.
Turgut Ünlü-Eğitimci
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları