Şimdi tarımsal üretimi ayağa kaldırma zamanı
Turgut Ünlü: Korona salgının tüm dünyada etkisinin sürdüğü günümüzde, tarımın, toprağın önemi iyice tartışılır oldu. Bu nedenle, Dünya Çiftçiler Günü ya da daha da bir anlamı olan Dünya Küçük Çiftçiler Günü - Çiftçi Mücadele Günü daha da bir anlam kazanıyor.
14 Mayıs 1946... Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun (IFAB) kuruluş tarihi.
14 Mayıs, buna dayanacak; Dünya Çiftçiler Günü ilan edilmiş.
Ancak, Çifçi-Sen, "Dünya Küçük Çiftçiler Günü 14 Mayıs değil, 17 Nisan’dır. Çünkü, 1996 yılının 17 Nisan’ında Brezilya Topraksız İşçilerinin üyeleri tarım reformu yapmak için verdikleri meşru mücadele sırasında şirket ve devletin güvenlik güçlerince saldırıya uğramış, 19 MTS üyesi acımasızca katledilmiştir. Bu nedenle küçük çiftçilerin küresel örgütü La Via Campesina 17 Nisan’ı Çiftçi Mücadele Günü olarak ilan etmiştir.’’ diyor.
Korona salgının tüm dünyada etkisinin sürdüğü günümüzde, tarımın, toprağın önemi iyice tartışılır oldu.
Bu nedenle, Dünya Çiftçiler Günü ya da daha da bir anlamı olan Dünya Küçük Çiftçiler Günü - Çiftçi Mücadele Günü daha da bir anlam kazanıyor.
Uluslar ötesileşmiş tekeller, neoliberal politikalarıyla, her alanda olduğu gibi; Türkiye gibi geri bıraktırılan ülkelerde, küçük – orta üretmen çiftçiyi de tümüyle bitirme durumuna getirdiler.
Devasa verimli toprakları olan bu ülkeler çiftçisi; tarımsal girdilere, tohuma, gübreye, ilaca bağımlı hale getirilmiş, devletlerin desteği kesilmiş, tarım ürünlerinin de ithalata büyük ölçüde bağımlı hale getirilmesiyle nefes alamaz duruma sokulmuştur.
Neoliberalizmin boyaları dökülmeye başlayınca, yeniden tarım konuşulmaya başlamıştır.
Bu vesileyle ülkemizin tarım, çiftçisinin durumuna bir göz gezdirelim:
TÜİK Şubat 2020 verileri:
- Tarımda istihdam 4 milyon 157 bin (Nüfus artıyor, tarım istihdamı düşüyor)
Bunların 462 bini 65 yaş üzerinde
- Nüfusumuzun yaş ortalaması 32.5 ( Kırsal bölgede yaş ortalaması 55)
Tarım kesiminde istihdam edilen her 100 kişiden 11.1’i 65 yaş ve daha üzerinde.
- Tarım çalışanlarının bir kısmı küçük toprak sahibi, bir kısmı ücretsiz aile işçisi, bir kısmı da tarım işçisi.
TÜİK Nisan 2020 verileri:
- Tarımsal girdilerin yaklaşık %90’ı ithal. ( Bunlar (tohum, mazot, yem, gübre) kurdaki hareketlilikle sürekli zamlanıyor, yanlış politikalarla da çiftçi elindeki ürünü ucuza çıkarıyor)
- Tarım ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım – ÜFG), aylık bazda %0,55 azalırken, yıllık bazda %8.58 arttı.
BDDK Şubat 2020 verileri:
- Tarım kesiminin kredi borcu; 18 milyar 259 milyon dolar.
Türkiye; tarımını, çiftçisini tam da bu sırada ayağa kaldırmalıdır.
Milli gelirin %5 – 10 oranını çiftçiye destek olarak vermelidir.
İthal girdiler en aza indirilmelidir.
Yerli tohum teşvik edilmelidir.
Kooperatifçilik desteklenmelidir.
Topraksız köylüye toprak verilmelidir.
Çiftçilerin mevcut borçları silinmelidir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları