TÜSİAD 49. Genel Kurulu

Turgut Ünlü: Kalkmak yerine hemen neden üretim, istihdam istemeyen bol kaymaklı, karlı (HES’ler, elektrik diğer v.b.) alanlara sıçrayıvermiyorsunuz...? Koçlar, Sabancılar.... niye yönetimlerinizde yok? Yıldız Holding nerede? Taşeron sistemini neden uyguluyorsunuz?

'Patronlar kulübü’ TÜSİAD, 20 Şubat Çarşamba günü 49. Genel Kurulu’nu İstanbul’da topladı.

165 üye oy kullandı, 2 oy geçersiz sayıldı. Başkanlığa Simene Kaaslowski, Genel Sektereterliğe Bahadır Kaleağaçı, Başkan yardımcılıklılarına; Murat Özyeğin, Mehmet Tara, Bahadır Balkır. Üyeliklere; Serra Akçaoğlu, Batu Aksoy, F. Kemal Ebiçlioğlu, İrem Oral Kayacık, Nüket Küçükel, Barış Oran, Serkan Sevim, Can Yüceoğlu seçildi.
YİK Başkanlık Divan’ı; Tuncay Özilhan, Ömer Koç, Arzuhan Doğan Yaiçındağ, Ümit Boyner, Ömer Aras, Agah Uğur, Tayfun Beyazıt’tan oluştu.
TÜSİAD; 2018 gelirleri; 31.388.000 TL, giderler; 30,492.000 TL. Aidatlar  58.000 TL olarak belirlendi.
TÜSİAD’ın 2019’a ilişkin ekonomi öngörüleri ise şu şekilde belirlendi: Enflasyon %16.2, işsizlik %12.5, büyüme %1,0, İhracaat 173 milyar dolar.

Genel Kurul’da dikkat çekici neler söylendi:

Erol Bilecik: Hepimizin Atatürk’e ve Cumhuriyet’e  hepimizin minnet borcu var...Güçlüyüz demekle güçlü olunmuyor. Ülkeleri güçlü yapan, özgürlükler, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygıdır.
Türkiye’nin en büyük sorunu kutuplaşmadaki artıştır. Farklılıklar en büyük zenginliğimiz, bırakalım herkes istediği gibi düşünsün… Toplumumuzu neredeyse ortadan ikiye bölen ayrıştırıcı söylemler, yarınlarımız için en büyük tehdittir. Türkiye’ye yeniden ve eskisinden daha da sağlam bir birlik ve beraberlik borcumuz var.
Demokrasi, kısa vadeli siyasal hesaplara kurban edilemez, edilmemelidir. Güçlü bir gelecek için önce siyaseti demokratikleştirmek gerekir. Unutmayalım ki, demokrasi ithal edilemez inşa edilir…
Enflasyon bugün 20,3 enflasyon ferman dinlemiyor. İnsan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur. Artık ekonomide sözlerin değil, aksiyonların zamanıdır.

Simon Kaslowski: Tüm dünyada ezberlerin bozulduğu bir dönemden geçiyor. Biz bu çağda geleceğe dair yazmamız gereken yeni hikaye için gerekli enerjiye sahibiz. Cumhuriyetimize, demokrasimize, devletimize sahip çıkmalıyız.
TÜSİAD, 4 bin şirketi temsil eden üylere sahip… Millet olarak fikirlere özgür bir rekabet ortamı tanıyarak içinde bulunduğumuz sıkıntıları aşacağımıza inanıyoruz.

Tuncay Özilhan: Ekonomi yönetimince devreye sokulan kamu kaynaklı ucuz kredi ve yapılandırmalar, futbol kulüplerinin borçlarının yapılandırılması, hal baskınları ile tanzim satış noktaları gibi önlemler kısa vadeli ve yapısal çözüm sunmaktan uzak yöntemlerdir. Durum, Çinlilerin ‘’suskunluğu gidermek için zehir içilmez’’ atasözünü akla getiriyor. Kredilerin yeniden yapılandırılmaları ve buna karşılık devam eden sektörden sektöre yapılan konkardotolar ve iflaslar, ciddi bir finansman sorunun tezahürüdür. Bu önlemler Türkiye’yi düze çıkarmayacaktır.
Yapısal önlemler alınmadan yapılan uygulamalar bir sonraki dönemde sorunun daha da ağırlaşarak geri dönmesine yol açar. Reel sektörün finansman sorunu çözülmezse, sorun bankacılık ve kamu sektörüne sıçrar. Derin finansman krizleri böyle gelişir…
Heyecan dozu düşük bir seçim süreci yaşıyoruz. Seçimlere katılım oranında bir düşüklük yaşanabilir.

-Kalkmak yerine hemen neden üretim, istihdam istemeyen bol kaymaklı, karlı (HES’ler, elektrik diğer v.b.) alanlara sıçrayıvermiyorsunuz...?
-Koçlar, Sabancılar.... niye yönetimlerinizde yok ?
-Yıldız Holding nerede ?
-Taşeron sistemini neden uyguluyorsunuz?

Bu soruların yanıtı yok. Yok çünkü, başımıza bunca melanetin örülmesi küçümsenmeyecek sorumluları anlar...
Şimdi timsah gözyaşı döküyorlar...