Üniversitelerimizden... 1

Turgut Ünlü; Üniversiteler bir ülkenin yüzakı, geleceğini belirleyen bilim yuvalarıdır. Ne yazık ki ülkemizde iş bunun tam tersi olmuştur (istisnalar dışında). Nasıl mı ?

İşte 2020 yılından örnekler….

1982’de YÖK çıkarıldı. YÖK, düzenli araştırma ve yayın zorunluluğunu, sistemli bir ölçüm olmaksızın getirmişti. Terfiler, doktora, doçent ve profesörlük takdim tezine bağlandı. Terfiler performansa bağlandı ve yayın araştırma baskısı oluştu. Bu baskı, bunları yapabilecek zaman ve donanımı olmayan hocalar, donanımsız yetişen doktora adayları, genç öğretim üyeleri, ülkenin her yerine plansız programsız açılan okulların ihtiyacı… tüm niteliksizliklere bir çare buldu. Para karşılığında yüksek lisansa, doktora ve doçentlik tezlerini yazan işletmeler, o yetmiyorsa intihal, o da yetmiyorsa uyduruk dergiler yayımlayıp endekslere sokarak akademik başarılara imza atmak. Birbirlerinin eserine gereği yokken atıfta bulunmak, siyasi ve etik olmayan kayırmalar.

Tüm bunlar gösteriyor ki, YÖK kaldırılmalı, üniversite özerkliği getirilmeli, bilimsel araştırmalara her türlü destek sağlanmalı, kalite arttırılmalıdır.

(Yararl.Kaynak: İ.Turan 2-12-2020)

------------/------------

AKP, iktidarına kadar ülkemizde 77 üniversite vardı. AKP bunu 207’ye çıkardı. 25 olan TIP Fakültesi sayısı %488 artışla 122’ye çıktı. 2019’da 15.398 öğrenci alınan Tıp Fakültelerine 2020’de 17.118 aday daha eklendi ve tıp fakültelerinde okuyan öğrenci sayıları yüzbinleri geçti.

Yalnızca 16 haziran 2020 gününde, üniversite sınavından yalnızca 11 gün önce 8 tıp fakültesi açıldı. Buralara düşük puanla öğrenciler alındı. Bunlardan Bandırma 9 Eylül Ünv.Tıp Fakültesi’ne giren 41 öğrenci, 3 yıl İstanbul Tıp Fakültesinde, 3 yıl kendi okullarında okuyacak. Dekan İktisatçı, öğretim üyesi kadrolar yetersiz. Tabela üniversitelerinin çoğu bu durumda. Türkiye’de 165.363 doktor var. Dünyada en iyi tıp eğitimi sıralamasında ilk 10 üniversite içinde Harvard Tıp dahil 6 tıp fakültesi ile yer alan ABD’de, son 20 yılda %10 artış olmuş ve halen 147 tıp fakültesi var.

Dünya Tıp Eğitimi Federasyonu, Türkiye’deki tıp eğitiminin niteliğiyle ilgili muhatap aldığı Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu ve Tıp Eğitimi Programları Değerlendirme Akreditasyon Derneği verilerine göre, Türkiye’deki 3 tıp fakültesinden sadece 1’i verdiği tıp eğitimine yeterlilik akreditasyonu alabildi.

“Ben açtım oldu” mantığı, bilimin karşısında “Açsan da olmadı” diyerek çöktü.

Ölümünden 8 ay önce “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyerek, Cumhuriyetin verdiği tıp eğitimine güvenini ortaya koyan Gazi M.kemal Atatürk’e saygıyla…

(Yararl. kaynak: 11-12-2020 S.Uçar)