Tarih:
05.06.2013
Uyan İstanbullu...
Turgut Ünlü, ''Türkiye için yeterli olacağı hesabını yapan AKP zihniyetine DUR deme zamanı gelmiş''...
“Taksim alanı artık alışveriş merkezi olacaktır”Bunu iktidarın en yetkilisi söyledi ve TAKSİM KAPATILDI.
Ardından, İstanbul ile ilgili büyük bir yap-işlet-devret ihalesi gerçekleşti ve
Toplam büyüklüğü, 45 milyar dolar olan ihaleyi AKP döneminin müteahhitlik şirketleri kazandı.
3.Köprü İhalesi...3.Havaalanı İhalesi...Kentsel Dönüşüm...2B arazilerinin satışı...
İSTANBUL İLE İNŞAAT İLE BÜYÜMEK...AKP’nin ekonomik hedefi.
İstanbul,yağmaya,çapula,ranta,güç gösterisine...feda ediliyor.Üstelik “İstanbul Projeleri” denen ve kenti yok edecek olan tüm bu çalışmalar KAMU HARCAMALI DESTEKLİ.
Şimdi de GEZİ PARKI DÜZENLEMESİ adıyla yapılan ağaç katliamı ile ana hedefe gidiş çabaları…ve İstanbulluya saldırı …
Uyan İstanbullu...
İstanbul üzerinden yaratılacak rant gelirlerinin Türkiye için yeterli olacağı hesabını yapan AKP zihniyetine DUR deme zamanı gelmiş, geçmektedir.
******
ESİR ŞEHİR İSTANBUL
İstanbul 13 Kasım 1918 tarihinde emperyalist istilaya,16 Mart 1920’de fiili işgale uğramış,
6 Ekim 1923 tarihine kadar işgal altında kalmıştı.
Bu dönemde bile İstanbul’da işgale karşı gizli-açık tüm çalışmalar yurtseverlerce yürütülmüştü.
Bugünse, basını susturulmuş, hukuku ayaklar altına alınmış, üniversiteleri ses çıkarılmaz hale getirilmiş, meydanlarında miting ve basın açıklaması yapma yasağı getirilmiş, telefonları dinlenilerek,biber gazı ve copla,her köşe başındaki kameralarla insanları sindirilmiş...bir İSTANBUL var.
İstanbul, ülkemizin tümü gibi esir...
Bu esaret zincirlerini İstanbullu kırmak zorundadır.
Bu fırsat yerel seçimlerde İstanbullunun önündedir.
HAYDİ İSTANBUL’LU...
KIR ZİNCİRLERİ...
ÖZGÜR İSTANBUL’U YARAT...
UNUTMA Kİ BU ZİHNİYETİ İSTANBUL İKTİDAR YAPTI, İSTANBUL DÜŞÜRECEKTİR...
*******
ZAVALLI İSTANBUL!
Zavallı İstanbul! Zavallı şehir! Üstelik bu kent değil mi, kısa bir süre önce Avrupa Kültür Başkenti ilan edilen.
Dünya metropollerine taş çıkaracak bir dinamizmi içinde, özünde barındıran İstanbul...
Çok kültürlülüğü ile baş döndürücü bir cazibe merkezi oluşturan İstanbul...
Üç imparatorluğa başkentlik ettiği günleri, politikacıların rant hırsına rağmen bir türlü unutmayan, unutturmayan İstanbul...
Geçmişini anımsamaktan hiç ama hiç vazgeçmeyen İstanbul...
Yeşili yok edilen, suları pislenen, zehirlenen, bağrına saplanan gökdelenlerle ırzına geçilen İstanbul...
Her gün sayıları artan AVM’ lerle üretimin değil tüketimin taçlandırdığı İstanbul...
Genç nüfusunun ateşiyle dünyayı tutuşturmaya aday İstanbul...
Doğru dürüst konser salonu olmayan İstanbul...
Operası olmayan İstanbul...
Tiyatroları tek tek elinden alınıp yok edilen İstanbul...
Sinemaları kapatılan İstanbul...
Sinema, tiyatro, konsere gitmek için AVM’lere girilmek zorunda olunan İstanbul...
Anılarına hiç saygısı olmayanlar yıllardır yönetiyor İstanbul’u…
Kentteki yaşanmışlığı yok sayanlar yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
On bin yıllık bulgulara, kalıntılara “çanak çömlek” diyenler yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
Çok seslilikten nefret edenler yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
Sanatın içine tükürenler yıllardır yönetiyor İstanbul’u..
Tiyatroları kapattıranlar yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
Sanatçıları cezalandıranlar yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
.............................
İstanbul’a iyi bakın. Bir kez daha İstanbul’u bunlara teslim edersek hiç ama hiç tanıyamayacaksınız zavallı İstanbul’u...
(Zeynep Özal-Esintiler’ den uyarlama)
********
ÜLKE BORÇ BATAĞINDA YA VATANDAŞ?
*Ülkemiz, özellikle son 10 yılda aşırı borçlandı.Dış borçlar 107 milyar dolardan 337 milyar dolara çıktı.
*Eldeki kar eden kamu kuruluşlarının neredeyse tümü satıldı.
*Sanayi üretimi eksiye düştü.
*Elektrik, su,doğalgaz üretimi %4 geriledi.
..................................................
VELHASIL DURUM VAHİM
Bu kötü gidişe eşdeğer olarak TÜKETİM HARCAMALARI-özellikle otomotiv, konut,
beyaz eşya satın alımları-kapitalizmin isteği doğrultusunda arttı. Borçla...Harçla...Banka
kredileri ile...
*2003’te bankalara 2,4 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi borcu bulunuyordu.
2012’de bu sayı 13,2 milyon vatandaşa ulaştı.
*2002’de hanelerin bankalara(kredi kartı +tüketici kredisi)6,5 milyar lira borcu vardı.
2013 Nisan’da bu borç 280,3 milyar liraya (42 kat artış)yükseldi.
*2003’te TOKİ’ ye taksitli konut borç toplamı, harcanabilir gelirlerinin%5,5 iken
2012’de bu sayı %48’e ulaştı.
*Vatandaşın bankalara zamanında ödeyemediği batık krediler,Nisan2013 itibari ile8,9 milyar liraya ulaştı.(2 milyon 480 bin kişi)
İÇ TÜKETİMDE DENİZ BİTTİ
BUNUN ANA NEDENİ; GELİR DAĞILIMI ADALETSİZLİĞİ
*Nüfusumuzun %20’si toplam gelirin yarısına el koyuyor.
*Nüfusumuzun %80’i gelirin yarısı ile yetinmeye çalışıyor.
SOSYAL DEVLET UYGULAMALARI, ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ, ADİL TOPLU
SÖZLEŞME DÜZENİ... ile gelir dağılımı adaletsizliği bir nebze de olsa giderilebilecekken
bunların tam da tersinin yapıldığı bir ülke yönetimi yaşıyoruz.
Ülke finans kapitali ve yedek gücü, müttefiki, tefeci, bezirgan
sermaye ALTIN DÖNEMİ’ ni yaşarken; emeğiyle geçinen tüm sınıf ve tabakalar tam tersini yaşıyor.Elbette ki bu “SİSTEM” in doğası gereği.
O halde iş, emek cephesinin doğası gereği yapması gerekende...
Turgut Ünlü
ESİR ŞEHİR İSTANBUL
İstanbul 13 Kasım 1918 tarihinde emperyalist istilaya,16 Mart 1920’de fiili işgale uğramış,
6 Ekim 1923 tarihine kadar işgal altında kalmıştı.
Bu dönemde bile İstanbul’da işgale karşı gizli-açık tüm çalışmalar yurtseverlerce yürütülmüştü.
Bugünse, basını susturulmuş, hukuku ayaklar altına alınmış, üniversiteleri ses çıkarılmaz hale getirilmiş, meydanlarında miting ve basın açıklaması yapma yasağı getirilmiş, telefonları dinlenilerek,biber gazı ve copla,her köşe başındaki kameralarla insanları sindirilmiş...bir İSTANBUL var.
İstanbul, ülkemizin tümü gibi esir...
Bu esaret zincirlerini İstanbullu kırmak zorundadır.
Bu fırsat yerel seçimlerde İstanbullunun önündedir.
HAYDİ İSTANBUL’LU...
KIR ZİNCİRLERİ...
ÖZGÜR İSTANBUL’U YARAT...
UNUTMA Kİ BU ZİHNİYETİ İSTANBUL İKTİDAR YAPTI, İSTANBUL DÜŞÜRECEKTİR...
*******
ZAVALLI İSTANBUL!
Zavallı İstanbul! Zavallı şehir! Üstelik bu kent değil mi, kısa bir süre önce Avrupa Kültür Başkenti ilan edilen.
Dünya metropollerine taş çıkaracak bir dinamizmi içinde, özünde barındıran İstanbul...
Çok kültürlülüğü ile baş döndürücü bir cazibe merkezi oluşturan İstanbul...
Üç imparatorluğa başkentlik ettiği günleri, politikacıların rant hırsına rağmen bir türlü unutmayan, unutturmayan İstanbul...
Geçmişini anımsamaktan hiç ama hiç vazgeçmeyen İstanbul...
Yeşili yok edilen, suları pislenen, zehirlenen, bağrına saplanan gökdelenlerle ırzına geçilen İstanbul...
Her gün sayıları artan AVM’ lerle üretimin değil tüketimin taçlandırdığı İstanbul...
Genç nüfusunun ateşiyle dünyayı tutuşturmaya aday İstanbul...
Doğru dürüst konser salonu olmayan İstanbul...
Operası olmayan İstanbul...
Tiyatroları tek tek elinden alınıp yok edilen İstanbul...
Sinemaları kapatılan İstanbul...
Sinema, tiyatro, konsere gitmek için AVM’lere girilmek zorunda olunan İstanbul...
Anılarına hiç saygısı olmayanlar yıllardır yönetiyor İstanbul’u…
Kentteki yaşanmışlığı yok sayanlar yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
On bin yıllık bulgulara, kalıntılara “çanak çömlek” diyenler yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
Çok seslilikten nefret edenler yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
Sanatın içine tükürenler yıllardır yönetiyor İstanbul’u..
Tiyatroları kapattıranlar yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
Sanatçıları cezalandıranlar yıllardır yönetiyor İstanbul’u...
.............................
İstanbul’a iyi bakın. Bir kez daha İstanbul’u bunlara teslim edersek hiç ama hiç tanıyamayacaksınız zavallı İstanbul’u...
(Zeynep Özal-Esintiler’ den uyarlama)
********
ÜLKE BORÇ BATAĞINDA YA VATANDAŞ?
*Ülkemiz, özellikle son 10 yılda aşırı borçlandı.Dış borçlar 107 milyar dolardan 337 milyar dolara çıktı.
*Eldeki kar eden kamu kuruluşlarının neredeyse tümü satıldı.
*Sanayi üretimi eksiye düştü.
*Elektrik, su,doğalgaz üretimi %4 geriledi.
..................................................
VELHASIL DURUM VAHİM
Bu kötü gidişe eşdeğer olarak TÜKETİM HARCAMALARI-özellikle otomotiv, konut,
beyaz eşya satın alımları-kapitalizmin isteği doğrultusunda arttı. Borçla...Harçla...Banka
kredileri ile...
*2003’te bankalara 2,4 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi borcu bulunuyordu.
2012’de bu sayı 13,2 milyon vatandaşa ulaştı.
*2002’de hanelerin bankalara(kredi kartı +tüketici kredisi)6,5 milyar lira borcu vardı.
2013 Nisan’da bu borç 280,3 milyar liraya (42 kat artış)yükseldi.
*2003’te TOKİ’ ye taksitli konut borç toplamı, harcanabilir gelirlerinin%5,5 iken
2012’de bu sayı %48’e ulaştı.
*Vatandaşın bankalara zamanında ödeyemediği batık krediler,Nisan2013 itibari ile8,9 milyar liraya ulaştı.(2 milyon 480 bin kişi)
İÇ TÜKETİMDE DENİZ BİTTİ
BUNUN ANA NEDENİ; GELİR DAĞILIMI ADALETSİZLİĞİ
*Nüfusumuzun %20’si toplam gelirin yarısına el koyuyor.
*Nüfusumuzun %80’i gelirin yarısı ile yetinmeye çalışıyor.
SOSYAL DEVLET UYGULAMALARI, ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ, ADİL TOPLU
SÖZLEŞME DÜZENİ... ile gelir dağılımı adaletsizliği bir nebze de olsa giderilebilecekken
bunların tam da tersinin yapıldığı bir ülke yönetimi yaşıyoruz.
Ülke finans kapitali ve yedek gücü, müttefiki, tefeci, bezirgan
sermaye ALTIN DÖNEMİ’ ni yaşarken; emeğiyle geçinen tüm sınıf ve tabakalar tam tersini yaşıyor.Elbette ki bu “SİSTEM” in doğası gereği.
O halde iş, emek cephesinin doğası gereği yapması gerekende...
Turgut Ünlü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları