Tarih:
18.11.2016
Bu toplumda tuz da kokmuştur
Yaşar Seyman; Bu yaralar nasıl sarılır diye sorarken; daha büyük yaralarla karşılaşıyor insan. Nasıl yaralı bir toplum? Bu acılar nasıl aşılır? Bu yaralar nasıl sarılır? Sormadan, düşünmeden edemiyorum.
Bu yaralar nasıl sarılır diye sorarken; daha büyük yaralarla karşılaşıyor insan. Nasıl yaralı bir toplum? Bu acılar nasıl aşılır? Bu yaralar nasıl sarılır? Sormadan, düşünmeden edemiyorum.Bireysel bir yara olsa dermanı kolay sonuçta fiziki yaralar iyileşir.
Ya toplumsal yaralar?
Emel Korkmaz derinden sızım sızım sızlayan yarasına yıllardır merhem arıyor. Nasıl aramasın ki bir anne şöyle haykırdı: “Ara sokaklarda pusu kurup oğluma saldırdılar. İnsan hayvana yapmaz bunu. Ara sokakta… Karanlıkta… Çok gençti oğlum. Genç bile değil çocuktu. Aliş’imi dövdüler tekmelediler. Çok acı çekti yavrum. Keşke kurşunlasalardı oğlumu” diyorsa bu toplumda tuz da kokmuştur.
Toplum neşesini yitirmiş ‘iyi haftalar’ dileğine bile tepkili olmuş.
Geçtiğimiz Cumartesi ‘Avrasya Maratonu’ yapıldı. Binlerce insan bu koşuda yer aldı. Ayrıca bu koşuda herkes düşünün ardından koştu diyebiliriz. O gün koşanlardan biri de ‘Gezi Direnişi’ sırasında Eskişehir’de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz’dı. Bir oğlunu faşistler elinden almış; öbür oğlu koşuda yol arkadaşı olmuştu.
Korkmaz ailesi Hatay’dan Eskişehir’e okuması için bir evlat gönderdi. Yunus Emre toprakları oğullarını korur saklar diye kaygısız yolunu gözlediler. Bir gençlik direnişinin Eskişehir eyleminde Ali İsmail Korkmaz’ı, linç kültürünü benimsemiş, insanlıktan çıkmışlar vura vura öldürdüler. Ülkemizde vura vura öldürmek yeni bir eylem türü değildi. Ulucanlar Cezaevi’nde kötü koşullara direnen tutuklu gençleri de vura vura öldürmüşlerdi. Çocukları vura vura öldürülen Emel Anne ne ilk ne de son anne olacaktı.
Eskişehir’e okumak için diri gönderdiği çocuğunun ölüsü Hatay’a geldi. Aylar sonra adalet arayışı ve süreci için koşmaya başladı. Haksızlıkların sonu bir türlü gelmiyordu. Ali İsmail Korkmaz’ın davası Kayseri’ye göç eyledi. “Ben de şu dünyaya geldim giderim /Kalsın benim davam divana kalsın” misali Hatay’dan Kayseri’yi yol eylediler.
Gün geldi yarasına merhem arayan acılı Emel Anne; oğlu Gürkan ile Ali İsmail’in düşlerini gerçekleştirmek için ‘ALİKEV’ vakfını kurdu. Yoksul öğrencilere burs vermek için ‘Düşlere Güç Ver! Sloganı ile koşmaya başladı. Emel Korkmaz, yarasına merhem buldu. O artık yüreğindeki sınırlı evlat sevgisini genişletip; sınırsız sevgiyle tüm yoksul çocuklar için koşuyor! Katkılarınızla bu koşuya güç katın. Düşlere güç verin ki umut çiçekleri açsın…
Selam olsun acıyı bal eyleyenlere!
Yaşar Seyman
yasarseyman@gmail.com
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları