Yaşar Seyman: 1 Mayıs'a bir ömür yetmez!

Yaşar Seyman: "Grevleri yasaklayan anlayış karşısında örgütlenmeliyiz! Hatta bir kelebek kadar ömrümüz olsa bunu örgütlü yapılarda tüketmeliyiz! Emekçiler için 1 Mayıs iş, hak, ekmek özgürlüktür! 1 Mayıs yoksa demokrasi de yoktur! 1 Mayıs işçinin alın teridir! Yaşasın 1 Mayıs İşçi Bayramı!"

CHP PM üyesi, milletvekili aday adayı Yaşar Seyman, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir yazı kaleme aldı.

Yaşar Seyman'ın '1 Mayıs'a bir ömür yetmez!' başlıklı yazısı şöyle:

"Bu kaçıncı 1 Mayıs yazım unuttum…
1 Mayısları asla!
Ülkemdeki 1 Mayıs şiirini Urfalı kantarcının işçi kızı Yaşar Nezihe yazdı.
Onu unutamam; hep sevgiyle saygıyla anarım.
1 Mayıs, 18 milyon işçinin bir milyonu sendikalı bunu akıl cebimde tutarım.

1 Mayıs günü de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü gibi emekçilerin hak arayışlarından doğan gündür. Her iki günde büyük bedeller ödenerek kazanıldı. Emekçi kadınlar mücadelesinin tarihi 1857, 1 Mayıs’ın tarihi 1886’dır.
1 Mayıs, “Emek ve Dayanışma” günüdür!
1 Mayıs, özgürlük, hak, aş, iş ve bayramdır!
1 Mayıs tüm dünyada birlik ve dayanışma çağrıştırır!

Asırlar aşıp gelen 1 Mayıs kutlamaları ülkemizde hep sancılı bir süreç yaşar.
Gün olur bahar bayramı olarak kutlanır; gün gelir işçiler daracık salonlara sığdırılır; gün olur halkın olan alanlar yasaklanır, alanlara koşan işçiler öldürülür.
Ülkemizde uzun yıllar yasal bayram olarak bayram tadında kutlanmayan tek bayram emekçilerin, işçilerin, çalışanların 1 Mayıs bayramıdır. 

İlk kez 1976 yılında kitlesel olarak Taksim Meydanı’nda kutlanır. O günden sonra Taksim Meydanı emeğin bayram yeri olur. 1977 yılında ülkenin her yanından yola çıkıp Taksime gelenler büyük bir katliama tanık olur, can verirler.
Kazancı Yokuşu kanlı yokuş olur. 

Öğrencilik yıllarımızda 1 Mayıs’a ilişkin devrimci abilerimizden şehir efsanesi değil yaşanmış öyküler dinlerdik. 1 Mayıs yaklaşınca 'Eski Tüfekler’ diye tanımlanan sosyalistler, devrimciler gözaltına alınır, ardından gözü yaşlı sevdikleri günlerce onların dönüşünü bekler. 1 Mayıs geçince gözaltına alınanlar salıverilir.

1 Mayıslar bu topraklarda hiç huzur içinde bayram tadında kutlanmaz. Yasaklı ve olaylı mitingler, 1 Mayıs alanlarına hazırlanan DİSK’in İstanbul’daki genel merkezinin kapısından içeri biber gazı sıkmalar, sendika liderleri, yöneticiler, işçiler DİSK’in tutulan kapıları, tutsak edilen sendikacıları daha dün gibi zihinlerde canlılığını korur.

AKP iktidarının 1 Mayıs’ı yasal bayram kabul edip duyurduğu yıl, 1976 yılında olduğu gibi Taksim’deki kitlesel kutlama dünyaya ses verir. 2010 yılındaki bu kutlamadan ürken siyasi iktidar o gün bugündür Taksim Meydanı'nı emekçilere yasakladı.

1 Mayıs’ta Taksim Meydanı demir bariyerlerin bayram yeri!

AKP Genel Başkanı R. Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak bakın sermayedarlara nasıl sesleniyor:

“Sanayicilere sesleniyorum, bir tane fabrikada grev söz konusu mu? Böyle bir şeyde biz anında müdahalemizi yapıyoruz. Ve OHAL anında çözüm kaynağı oluyor. Huzurun olduğu bir ortam var, böyle bir ortamda bunlar OHAL’in olmamasını tavsiye ediyorlar. Tezgâh bozulacak o yüzden, size biz bu tezgâhı bozdurmayız."

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözlerine karşın yarın alanları dolduracağız!
Grevleri yasaklayan anlayış karşısında örgütlenmeliyiz!
Hatta bir kelebek kadar ömrümüz olsa bunu örgütlü yapılarda tüketmeliyiz!
Emekçiler için 1 Mayıs iş, hak, ekmek özgürlüktür!
1 Mayıs yoksa demokrasi de yoktur!
1 Mayıs işçinin alın teridir!
Yaşasın 1 Mayıs İşçi Bayramı!"