loading
close
SON DAKİKALAR

Yaşar Seyman; Taşeron

Yaşar Seyman
Tarih: 15.11.2017

Yaşar Seyman; Taşeron işçinin adı bile yabancı, soğuk ve uzak. Emek sömürüsü yapan çakma patronların gücünün eseri bir isim!

Taşeron sözcüğü bile Fransızca’dan aşırılmıştır!..

Fransızca tâcheron "başkasına ait yükümlülüğü ücret karşılığında üstlenen kimse, iş yüklenen kimse" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Fransızca tâche "1. çalışma yükünlülüğü, angarya, 2. görev, yapılması gereken iş" sözcüğünden türetilmiştir.

Taşere etmek de taşerona yönlendirmek gibi utanılası bir sözcüktür!

Bir sözcük kaynağını kendi anadilinden almazsa böylesi tanımlar gündeme gelir.

Taşeron işçinin adı bile yabancı, soğuk ve uzak...

Emek sömürüsü yapan çakma patronların gücünün eseri bir isim!

Taşeron veya tali işveren, alt ısmarlanan, alt işveren, alt işletici gibi isimler ile de anılan, birçok durumda bir işin veya işin bir kısmını gerçekleştirmek ya da işverenin sözleşmesindeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla anlaşma imzalayarak çalışan yüklenicidir.

İşletmenin gereksinimi olan bir görev almak üzere, herhangi bir firma ile anlaşma sonucunda firmaya istihdam edilen ancak işletmenin çalışanı olan işçiye taşeron işçi denir.

Emek sömürüsü bakış açısıyla amaç, her işletmenin kendi ana çalışma alanında uzmanlaşmasını, diğer konulara kaynak sarfetmemesini, böylece maliyetlerin minimize edilmesini sağlamaktır. Sınıf mücadelesi açısından ise amaç, hak mücadelesinde işçi sınıfını bölmektir. Bu durumda çakma patronlara bağlı olan işçiler çok zor sendikalı olurlar.

Taşerona çalışan emekçiler mi?

Emek örgütleri yok! Haklarını savunan bir örgütten yoksun olmak büyük mutsuzluktur. İşyeri, işkolu güvencesizden yoksun açıkçası; itilen, kakılan, en kötü koşullarda, yarım gün çalıştırılanların durumu daha da tehlikelidir. Yarım gün çalışma tam gün oluyor ama asla yatırılan prim tam gün karşılığı olmuyor. Asgari ücretle çalışmalarına karşın; istenmeyince kapının önüne kolayca konan bir emekçidir taşeron işçi!..

O nedenle taşeron dünyasının taşeron işçisi işten atılınca örgütsüz mücadelesi ile bireysel direniş öyküsü yazıyor. Günlerce bir başına fabrika, hastane, maden ocağı önünde direniyor. Gözaltına alınıyor, korkutuluyor, şiddete uğruyor yine de yılmadan kararlılıkla işini istiyorsa bu öykü ülke gündemine taşınıyor. Taşeron işçi onurlu kişisel bir başarı öyküsü yazıyor.

İşçilerden hep bir ağızdan haykırıyorlar:

Taşeron Cumhuriyeti değil insanca yaşam!

Taşeron!a hayır!

Taşeron işçiler kadroya geçecek mi?

Siyasi iktidar seçim zamanları bu haykırışa yanıt veriyor:

Taşeron için son aylar

Taşeron’a kadro için sayılı günler..

Taşeron işçiye kadro müjdesi!

Son 10 yıldır siyasi partiler için oy deposu olan güvencesiz, örgütsüz asgari ücretle karın tokluğuna çalışanlara yalan manşetler!

Çünkü taşeronlara baktığımızda patron içinde patron, taşeron için de taşeron, taşere ve sonuçta taşeron işverenlerinin çakma işveren oldukları gerçeği bilinen uygulamalarla gün ışığına çıkmıştır!

Örgütlü yapılarda çalışan iki emekçiden biri sendikalı, diğeri sendikasız ve güvencesiz çalışıyor; bu ne büyük bir acıdır bilir misiniz?

18 Kasım günü CHP’nin ‘ Taşeron İşçilik Çalıştayı’ bu sorunu emek liderleri, bilim insanları ve uzmanlarla tartışacaktır. ‘Kıdem Tazminatı Çalıştayı’ ile emekçilerin yüzünü güldüren CHP, inanıyorum bu konuda da sonuç alacaktır.

Çakma patronlar bu utançla tarihe gömülmeli!

Güvenceli iş, güvenceli yaşam için taşeron işçiliğine son verilmelidir!

Yaşar Seyman
yasarseyman@gmail.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları