Ahududu şerbetiyle parmesanlı risotto

Yılmaz Özdil; CHP’yi temsil eden, ilaç için bir kişi bile yoktu. MHP’yi temsil eden bir kişi bile yoktu. Hem nikâh şahidi, hem onur konuğu olarak, sadece AKP vardı.

“Söylesem tesiri yok. Sussam gönül razı değil.”
*

10 ay önce...
Ekmeleddin İhsanoğlu, Tarabya Oteli’nde oğlunu evlendirdi. Basına kapalı düğünde, Ekmeleddin bey sadece bir davetliyi kapıya kadar çıkıp, öperek karşıladı. Kimdi o? Beşir Atalay’dı. Çünkü, Ekmeleddin beyle hükümetin arası, Mısır yüzünden limoniydi, buna rağmen, başbakan yardımcısı onur konuğu olarak gelmiş, Ekmeleddin beyi hepten gözden çıkarmadıklarını göstermişti.

*

Peki, nikâh şahitleri kimdi? Tayyar Altıkulaç ve Zeki Yamani’ydi.

*

Tayyar Altıkulaç, eski diyanet işleri başkanı, AKP kurucusu, AKP milletvekiliydi.
Zeki Yamani, eski OPEC başkanıydı, Suudi Arabistan petrol bakanıydı, şeyh.

*

“Çatı adayı”nın davetlileri arasında, CHP’yi temsil eden, ilaç için bir kişi bile yoktu. MHP’yi temsil eden bir kişi bile yoktu. Hem nikâh şahidi, hem onur konuğu olarak, sadece AKP vardı.

*

(Zeki Yamani deyince, aklıma geldi... 2005’te Çırağan Sarayı’nda kızını evlendirmişti. Sarayın bahçesi, suni şelalelerle vaha haline getirilmiş, masaların arasına palmiyeler yerleştirilmiş, Babil’in asma bahçeleri konsepti yaratılmış, gelinle damada taht kurulmuştu. Türk mezeleri, risotto, bonfile ve dondurma ikram edilen yemekte, içki servisi yapılmamıştı. Zeytinyağlı yaprak sarması ve parmesanlı risottoyu, şerbetle yediler. Hatta, Çırağan Sarayı’ndaki bardaklara alkol değdiği için, düğünde kullanılan bardaklar dışardan, sıfır getirilmişti. Tabakların altına iliştirilen kâğıtta “nur ve iman beldesi Mekke tepelerinden geldik, sevincimizi açığa vuruyoruz Osmanoğulları tepelerinde” yazıyordu. Bizim yalaka basın, Suudi damadın, Hazreti Muhammed’in soyundan geldiğini, beş yaşındayken Kuran’ı ezberlediğini yazmıştı. Gelin, damadın elini öpmüştü.)

*

(Abdullah Gül’le Hayrünnisanım, Ekmeleddin İhsanoğlu ve eşiyle, aynı masaya oturmuşlardı. Abdullah Gül henüz cumhurbaşkanı olmamışken, Ekmeleddin bey de henüz cumhurbaşkanı adayı olmamışken... Arap şeyhi düşünmüş taşınmış, bunca davetli arasında yan yana otursa otursa, anca bunlar oturur diye düşünmüştü. Zaten, pek tatlı bi tesadüf, Abdullah Gül ve Ekmeleddin İhsanoğlu gibi, Zeki Yamani de Exeter’dendi.)

*

(Zeki Yamani’yle Ekmeleddin beyin yakın arkadaşı, gazeteci Leyla Umar, düğün izlenimlerini aktarırken, “gelini bebekliğinden beri ikinci bir anne gibi seven Füsun İhsanoğlu masaları dolaşıp, ev sahipliği yaptı” diye yazmıştı. Ekmeleddin beyin, saçı açık olduğu için laik denilen eşi Füsun hanım, Arap şeyhinin sekiz çocuğundan birinin manevi annesiydi yani.)

*

Tarabya Oteli’ndeki düğüne dönersek...

*

Madem ki, Ekmeleddin beyi cumhurbaşkanı yapacak kadar yakından tanıyor CHP... O halde neden, en mutlu gününde yoktular? İnsan sevdiklerini düğününe çağırmaz mı... AKP başköşedeyken, niye davet bile edilmediler? Sadece 10 ay önce, aralarında merhaba bile yokken, aniden fışkıran bu Ekmeleddin bey sevgisi tuhaf değil mi?

*

Bu badireden kurtulmak için, sesimizi kesip, yutkunup, kayıtsız şartsız destek vermemizi istiyorlar. Elin mecbur, desteklemezsen, AKP’nin ekmeğine yağ sürersin demeye getiriyorlar. Oysa, Tayyip Erdoğan’ın kötü adam olması, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu iyi adam yapmaz.

*

Kendi seçmenini “kırk katır, kırk satır” açmazına sürükleyen Yeni CHP, şu sorunun cevabını acilen vermek zorundadır... Esamisi okunmazken, Ekmeleddin İhsanoğlu ismini kulağınıza kim üfledi?

Yılmaz Özdil - Hürriyet