Tarih:
14.06.2014
Dinden soğutmak suçu neden yok?
Mustafa Mutlu; Başbakan'ın ve diğer AKP'lilerin kendileri gibi düşünmeyenlere bağırmaları, kinleri, nefretleri eklendi; resmen dinimden soğumaya başladım.
Parklarda düzenlenen formlardan birindeydim. On dört-on beş yaşlarında, cin bakışlı, kumral bir "genç" yanıma geldi ve "Size üzerimde kurulan baskılardan söz etmek istiyorum. Yazar mısınız?" dedi.Söz veremeyeceğimi belirterek, anlatmasını rica ettim.
Yaşından çok olgun bir ses tonuyla, hiç heyecanlanmadan tek tek anlattı:
"Kadıköy'deki ... Lisesi'nde okuyorum. Babamın Tahtakale'de aksesuvar mağazası var. Annem ev hanımı... İkisi de dindar insanlar. Babam eskiden de cumaları hiç kaçırmazdı ama birkaç yıldır beş vakit namaz kılmaya başladı. Bunun nedenini sordum, güldü... 'Herkes kılıyor, ben kılmasam olmaz' dedi. Bu yanıt beni şaşırtmıştı ama üzerinde durmamıştım. Oysa namaz gibi kutsal bir emir, herkes yaptığı için değil, sadece inanıldığı için yerine getirilmeliydi. İçime 'inançla' ilgili ilk kuşku tohumu böyle atıldı.
Sonra çevremi daha dikkatlice incelemeye başladım. Herkes din adına birbirine baskı yapıyordu. Baskı olmayan yerde de 'aşırı teşvik' vardı. Ve inançlarında samimi olmadıklarına inandığm bazı kişiler sırf birbirlerine daha 'Müslüman' görünmek için ibadet ediyor gibi yapıyorlardı. Hatta bunlar o tarikata, bu cemaate üye olup sağladıkları ayrıcalıklarla iş buluyor ya da daha çok para kazanıyorlardı. Ama inanın; bırakın namaz kılmayı, abdest almayı bile bilmiyorlardı.
Bu gözlemlerden sonra dine karşı soru işaretlerim daha da arttı.
Buna Başbakan'ın ve diğer AKP'lilerin kendileri gibi düşünmeyenlere bağırmaları, kinleri, nefretleri eklendi; resmen dinimden soğumaya başladım.
Şimdi yanı başımızda, Kuzey Irak'ta bir İslam devleti kuruluyor. Bunu yapmak için binlerce insan asılıp kesiliyor, kurşunlanıyor...
Yetmedi; bir haber daha aldık:
Okulumuz, önümüzdeki yıldan itibaren İmam-Hatip Lisesi olacakmış...
İyi de mecbur muyum?
Mustafa Bey, lütfen yazın... Ben dinibütün, iyi bir yurttaş olmak istiyorum. Ancak kendilerinin Müslüman olduğunu söyleyen insanların ikiyüzlülükleri ve dayatmaları, beni farklı bir yola yöneltiyor. Eğer bu dayatma sürerse dinimden uzaklaşacağım ve bunun tek sorumlusu ben olmayacağım."
***
B.M. bana bunları anlatırken yanımızda onu sevgiyle ve hayranlıkla dinleyen annesi de vardı.
Ona dönüp sordum:
"Ne diyorsunuz?"
Gülümsedi, üç sözcüklük bir yanıt verdi:
"Oğlumla aynı durumdayım!"
***
Diyanet İşleri Başkanı'na soruyorum:
Dini ticarete, siyasete alet etmek; "din sopası"yla baskı kurarak insanları dinden soğutmak, dinimizce günah değil mi?
Günah ise neden bu "din despotları" karşısında pasif kalıyor ve hiçbir şey yapmıyorsunuz?
OPERASYON!
AKP'nin malumatfuruşu Şamil Tayyar, IŞİD konusunda da ahkâm kesmiş ve "Asıl operasyon (Hakan Fidan hariç) MİT'e yapılmalı, tehlike içeride" demiş...
Be Allah'tan korkmaz; 13 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz... MİT dahil tüm kurumlar yozlaştıysa, bozulduysa, çürüdüyse... Bunun tek sorumlusu siz değil misiniz?
Yapacağınız tek şey var:
Çekip gitmek...
Çünkü siz gitmeden, hiçbir şey düzelmez!
Bunu hâlâ görmüyor musunuz?
GÜNÜN SORUSU
Dün Habertürk'te yer alan bir habere göre IŞİD'e Türkiye'den yaklaşık 2 bin kişi katılmış... Katılımlar daha çok Şanlıurfa, Batman, Düzce ve İstanbul'dan olmuş... Örgüt, militanlara günlük harcamaları için 60 dolar, ayrıca yılda 20 bin lira veriyormuş... Sorum MİT Müsteşarı'na:
Bir gazetecinin ulaştığı bu bilgilere ulaşıp gerekli önlemlerin alınmasını sağlayamıyorsanız; MİT dediğiniz şey neye yarar? Sadece AKP muhaliflerini fişlemeye ve bazı karanlık adamları maaşa bağlamaya mı?
CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN 'YENİ' BİR İSİM ÖNE ÇIKIYOR!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki aydan az bir zaman kaldı; ancak muhalefetin adayı ya da adayları henüz açıklanmadı.
İşin ilginci, CHP ile MHP'nin ve diğer partilerin ortak bir adayda uzlaşıp uzlaşmayacağı bile değil...
Korkarım ki bu seçime de tıpkı son yerel seçimlerde olduğu gibi yine "dayatılan" adayla ya da adaylarla gireceğiz...
***
Bu arada "aday yakıştırmalarıyla" ilgili benim de kulağıma gelen farklı bazı isimler var...
Bunlardan en öne çıkan, 2005-2007 yılları arasında Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yapan Tülay Tuğcu...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun gönlünün kadın bir adaydan yana olması ve bunu defalarca açıklaması, adı hiç geçmeyen Tülay Hanım'ı birkaç gün içinde öne çıkardı.
MHP'nin de bu isme soğuk bakmayacağı, kulağıma gelen kulis bilgileri arasında...
***
Peki; olur mu?
Hem de çok güzel olur!
GÜNÜN İSYANI!
Biz indirilen bayrağımıza, basılan konsolosluğumuza odaklanmışken; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu durumu fırsat bilerek toplutaşıma ücretlerine zam yapmış... İstanbulkart'ın ilk biniş ücreti 1.95 liradan 2.15 liraya çıkarılmış... İsyanım Kadir Topbaş'a:
Seçim zaferini böyle mi kutluyorsun?
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları