Ha Habur ha İpsala aç gitsin!

Yılmaz Özdil; Nasıl olsa bi kaç güne kalmaz, savcıyı filan unuturuz.

Asrın lideri miting meydanına çıktı, “Bizim DHKP-C’yle masaya oturduğumuzu iddia edenler şerefsizdir, alçaktır, müfteridir” dedi.

*

MİT’in DHKP-C’yle Oslo’da pazarlığa oturduğu ortaya çıktı. Hakan Fidan’ın teröristlere hitaben “merhaba, tanıştığımıza çok memnun oldum, asrın liderinin özel temsilcisiyim” dediği anlaşıldı.

*

Yunanistan’dan örgüt üniformalarıyla gelen DHKP-C’liler, İpsala sınır kapısında törenle karşılandı. Çadır mahkemesi kuruldu. Hakim ve savcılar “pişman mısınız?” diye sordu. “Asla pişman değiliz, gene olsa gene vururuz” cevabını verdiler. Pişmanlık Yasası’ndan yararlandılar. Üstü açık otobüse bindirildiler. İstanbul’da şeref turu attılar.

*

Asrın lideri, şarkıcı açılımı yaptı. Orhan Gencebay, Bülent Ersoy, Sertab Erener, Demet Akalın, Alişan, Nükhet Duru, Safiye Soyman, Cengiz Kurtoğlu, Erol Evgin, Ferhat Göçer, Işın Karaca, Kenan Doğulu, Mustafa Sandal, Yavuz Bingöl, Seda Sayan ve Nihat Doğan’ı topladı, DHKP-C açılımına destek vermelerini istedi.

*

Roman açılımı yaptı. “Size şopar derler, halbuki benim kardeşimsiniz, kırmızıyı severler, birbirini överler” dedi, DHKP-C açılımına destek vermelerini istedi. Kibariye “çuk yakışıklı adamsın, üstüne tanımam anacım” diye bağırdı. Ahırkapı orkestrası çaldı, Kırkpınar cazgırı Pele Mehmet mani okudu. Darbukacı balık Ayhan “sen adamın kralısın, kasım kasım kasımpaşalısın” şarkısıyla noktayı koydu.

*

Artist açılımı yaptı. Hülya Avşar, Cem Yılmaz, İzzet Günay, Yılmaz Erdoğan, Ata Demirer, Mehmet Aslantuğ, Özcan Deniz, Ediz Hun, Kenan İmirzalıoğlu, Tamer Yiğit, Şener Şen, Metin Akpınar, Göksel Arsoy, Demet Akbağ, Gülse Birsel, Meltem Cumbul ve Recep İvedik’i topladı, DHKP-C açılımına destek vermelerini istedi.

*

DHKP-C’nin askeri kanat liderleri, Yunanistan’daki Lavrion kampında basın toplantısı düzenledi. Bizim yalaka gazteciler koşa koşa gitti. Aman geç kalmayayım diye, iki gün önceden gidenler bile oldu. Örgütün basın toplantısı, tüm televizyonlarımızdan canlı yayınlandı.

*

DHKP-C liderinin ulusa sesleniş konuşması, 29 Ekim’de Taksim meydanında okundu. Bizim asrın lideri “çok güzel şeyler oluyor, sevindirici, umut verici gelişmeler oluyor” dedi.

*

Bülent Arınç “eskiden DHKP-C’li bir bayana çok kızıyordum, artık kızmıyorum, cezaevinde öyle işkencelere maruz kalmış ki, ben de olsam dağa çıkardım” dedi.

*

DHKP-C liderinin lisedeyken beş vakit namaz kıldığını açıklayan Bülent Arınç, “üç arkadaş oruç tutarlar, sahura kalkarlardı, arkadaşlarından biri merkez bankası başkanı oldu, biri Medine-i Münevvere’de mühendis oldu, DHKP-C lideri ise, MİT’in parmağıyla karanlığın kurbanı olarak bu yollara düştü” dedi ve… Ağladı.

*

TRT’nin TRKP-C kanalı yayına başladı.

*

Akil adamlar heyeti kuruldu. Şakşakçı Tobb başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sorosçu Can Paker, Kadir İnanır, Hülya Koçyiğit, sağcı sendikacılar, şeriatçı gazeteciler, liboş akademisyenler, akp’yi her seçim öncesinde yüzde 250 gösteren anketçi Tarhan Erdem filan… Şehir şehir dolaşıp, terör örgütüyle masaya oturmanın ne kadar da şahane bi şey olduğunu anlattılar.

*

DHKP-C’liler askeri üssün bayrağını indirdi. Asker armut gibi seyretti.

*

İstanbul’a Dursun Karataş’ın heykeli dikildi. İçişleri bakanı Efkan Ala, “vaveyla koparmaya gerek yok, fiberglastan basit bi heykel” dedi.

*

DHKP-C’liler milletvekili oldu.

*

DHKP-C tarafından pusuya düşürülen gazilerin evine haciz gönderildi. Protez bacakların parası geri istendi.

*

DHKP-C tarafından şehit edilen savcı’nın babası, asrın liderine hakaret ettiği gerekçesiyle hapse mahkum edildi.

*

Ne o?
PKK uydu da, bu mu uymadı?
Yoksa, şehit savcının acısı henüz çok tazeyken, içimiz mi acıdı?
Şimdi okumayalım o halde.
Kesip saklayalım.
Nasıl olsa bi kaç güne kalmaz, savcıyı filan unuturuz.
O zaman rahatsız etmez şimdiki gibi… Rahat rahat okuruz.
Oy bile veririz akp’ye.
Aferin diye!