Tarih:
27.11.2014
Med cezir
Yılmaz Özdil; Zekeriya Öz’ün altına kendi makam mercedesini vermişti… Zekeriya Öz’ü sürgün etti, suç duyurusunda bulundu, meslekten atıp, hapse tıkmaya çalışıyor.
“Kardeşim Esad” diyordu.“Katil Esed” diyor.
*
“Ergenekon savcısı”ydı.
“Kumpas” diyor.
*
Zekeriya Öz’ün altına kendi makam mercedesini vermişti… Zekeriya Öz’ü sürgün etti, suç duyurusunda bulundu, meslekten atıp, hapse tıkmaya çalışıyor.
*
“Polisimiz destan yazdı” diyordu.
Polisleri kelepçeleyip, içeri attı.
*
Açılım’ı Polis Akademisi’nde açmıştı.
Polis Akademisi’ni kapatıyor.
*
Özel yetkili mahkemeleri kurmuştu.
Özel yetkili mahkemeleri lağvetti.
*
“Muhterem hocaefendi” diyordu.
“Haşhaşi” diyor.
*
Haşim Kılıç’a bayılıyordu.
“Paralel” diyor.
*
Hakan Şükür’ün adını stada vermişti.
Tabelayı indirdi.
*
Dünyanın her yerindeki büyükelçilerimize genelge gönderip “cemaat okullarına gözünüz gibi bakacaksınız” talimatı vermişti… Dünyanın her yerindeki büyükelçilerimizi Ankara’da topladı, “kapatacaksınız” emri verdi.
*
Türkçe Olimpiyatı’nın finaline katılmış, “Gerçek Türkiye fotoğrafı budur, bu öğrencilere Türkçemizi öğreten sevgili öğretmenlerimizi tebrik ediyorum, bozkırdaki güller gibisiniz, kuruyan dudaklarda bir damla su gibisiniz, engin yürekli gönül neferleri” demişti, Afrikalı çocuklarla “beraber yürüdük biz bu yollarda”yı söylemişti… Kestirip attı, “Bundan böyle Türkiye’de Türkçe Olimpiyatı düzenlenmeyecek, artık bitti, o defter kapandı” dedi.
*
Ertuğrul Günay’ı bakan yapmıştı.
Kapının önüne koydu.
*
Liboş gaztecileri kovdu.
İkinci Cumhuriyetçileri kovdu.
Bavulcu’yu gözaltına aldırdı.
Alo Fatih’i gönderdi.
Dün öğrendik ki…
Havuzcu gaztecileri de kovmaya başladı.
*
Gidiş geliş…
Sanırım, Ak Saray’a bizi davet edecek.
*
Bi bakıyorsun… Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Rahmi Turan’la beraber asrın liderini aramıza almışız, selfie yapıyoruz
Ayıptır kardeşim
Salı günü “bir hakim sayesinde hayatımın kurtulduğunu, tüm siyasi baskılara rağmen 30 senedir onun gibi hakimler ve savcılar sayesinde gazetecilik yapabildiğimi, yandaş iftiralarını onlar sayesinde atlatabildiğimi” yazdım.
*
Çarşamba günü, şırrak… Hükümet emrindeki Anadolu Ajansı servis yaptı, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yılmaz Özdil’den tazminat kazandığını” duyurdu. Yandaşlar derhal internet sitelerine koydu. Odatv bile “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yılmaz Özdil’e açtığı davayı kazandığını” yazdı.
*
Ayıptır kardeşim.
*
(Yandaşlara şaşmadık ama, iftiralara maruz kalan Soner’e yakışmadı.)
*
(Pişirip pişirip aynı haberi yazıyorlar. Lütfen girin google’a, aynı haberin Mart 2013’te de yazıldığını görürsünüz. Şimdi “cumhurbaşkanı” diye yazıyorlar, o zaman “başbakan” versiyonuyla yazmışlardı.)
*
Tayyip Erdoğan’ın kazandığı tek kuruş yok.
Çünkü…
“Kazandı” dedikleri dava henüz bitmedi.
*
Dava açtı, 20 bin lira istedi, yerel mahkeme n’aapsın, bari kısmen kabul edeyim 7 bin liraya hükmedeyim dedi, Yargıtay’a götürdük, Yargıtay ne dedi biliyor musunuz? “Kararın doğru değil, bırak kısmen kabul etmeyi, tümden reddetmeliydin” dedi! “İfade özgürlüğüne” dair kapı gibi gerekçe yazarak, yerel mahkemenin kararını bozdu. Dosya, gene yerel mahkemeye geldi. Yerel mahkeme n’aapsın, pardon diyecek hali yok, bari kararımda ısrar edeyim dedi. Hukukçuları boşver, stajyer gazetecilerin bile bildiği prosedürdür, davayı tekrar Yargıtay’a götürüyoruz. Oradan çıkacak karar “bağlayıcı” olacak. Karar ne zaman çıkacak? Onu Yargıtay bilir.
*
Durum bu vaziyette.
Kazandığı tek kuruş yok.
*
Hürriyet’te 7 sene yazdım, çok şükür, tekzip bile yemedim. Ak Saray’a para lazımsa, öderiz, mevzu değil… Mevzu, kalemin ahlakıdır. Hiç kimsenin kirletmesine izin vermeyiz. Gazetecilik yapayım diye bi hevesim, ısrarım yok. Asla olmadı. Ama unutulmasın ki… Havuz medyasında dönen akçeli işleri ibretle seyrediyoruz, gün gelir, Tayyip Erdoğan’a da namuslu gazeteci lazım olur!
Yılmaz Özdil - Sözcü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları