loading
close
SON DAKİKALAR

Milli ve manevi hassasiyetlere uygun konser!

Yılmaz Özdil
Tarih: 26.10.2022
Kaynak: Yılmaz Özdil - Sözcü

Yılmaz Özdil; Akp'nin diyanet işleri başkanı zart diye çıktı, “şehit, cami, tekbir ve Kuran'ın arasına Polonyalı bir müzisyenin girmesi doğru değildir” dedi.

Şehit cenazelerinde 1932 yılından beri Chopin'in cenaze marşı çalınıyordu.

“Ti” işareti veriliyordu, sonra da Opus 35, iki numaralı sibemol minor piyano sonatı'nın üçüncü
bölümü eşliğinde ihtiram yürüyüşü yapılıyordu.

(Chopin'in cenaze marşı, tarihimizde ilk defa 1932 yılında, Samih Rifat'ın cenaze töreninde çalındı. Şair, yazar, dilbilimciydi. Milli mücadele kahramanıydı,

Çanakkale milletvekiliydi. Türk Tarih Kurumu'nda büyük emeği vardı, Türk Dil Kurumu'nun ilk başkanıydı. Mehmet Akif Ersoy'la birlikte Divanu Lügati't Türk'ü Türkçeye çevirmişti, milli edebiyat akımı içinde yeralıyordu. “Yaslı gittim şen geldim, aç koynunu ben geldim” dizeleriyle, Kurtuluş Savaşı'nın destansı simgelerinden olan Akdeniz Marşı'nı o yazdı. Matem atmosferinde evrensel kabul gören Chopin'in cenaze marşı ilk defa Samih Rifat'ın cenazesinde çalındı. O günden itibaren gelenek haline geldi, protokol cenazelerinde resmi marş oldu. Atatürk'ün cenaze töreninde de çalındı.)

86 yıldır böyleydi.

86 yıl sonra…

“Dinimize aykırı” dediler!

“Şehit cenazesinde müzik çalınması şehitlerimizin ruhunu ve şehit ailelerini rencide ediyor” dediler.

“Şehitlerimiz varken çalgı aleti kullanılması kutsalımıza, maneviyatımıza ters düşüyor” dediler.

Akp'nin diyanet işleri başkanı zart diye çıktı, “şehit, cami, tekbir ve Kuran'ın arasına Polonyalı bir müzisyenin girmesi doğru değildir” dedi.

“Cenaze marşı bizim kültürümüze aykırıdır, cenazenin İslam geleneğinde abadı vardır” dedi.

Sonra da ağzındaki baklayı çıkardı…

“Itri'nin Tekbir'i var, muhteşem bestedir” dedi.

Şak… Yandaş medya, fotokopi gibi aynı elden servis edildiği gayet belli olan köşe yazılarını döşenmeye başladı.

“Cenaze marşı halkın değerlerine saygısızlık” dediler.

“İnancımıza aykırı” dediler.

“Batıcı rejimin dayatması” dediler.

“Milletimiz gavur geleneğinden rahatsız” dediler.

Şak… İçişleri bakanlığı tarafından tüm valiliklere genelge gönderildi.

“Bundan böyle, şehitliğin maneviyatına ve milletimizin gönlündeki yerine uygun olarak, şehit cenazelerindeki ihtiram yürüyüşü Itri'nin Segah Tekbiri'yle yapılacaktır. Ti işaretinin verilmemesi, saygı duruşunda herhangi bir çalgı aleti çalınmaması esastır” denildi.

Şak… Milli savunma bakanlığı tarafından emir yayınlandı.

“Bundan böyle cenaze törenlerinde Itri'nin Segah Tekbiri çalınacak” denildi.

Tam o dönem…

Afrin'de 52 şehit verdik.

Çocuklarımızın henüz kanı kurumamıştı, asrın liderimiz şarkıcıları türkücüleri çalgıcıları özel uçağına bindirdi, sınır karakoluna götürdü.

Uçakta konserler verildi, şarkılar alkışlar eşliğinde yolculuk yapıldı.

Pilot anons yaptı, “değerli konuklarımız, sayın cumhurbaşkanımızın isteği üzerine size bir sürprizimiz var, uçağımız Hatay'a değil, Afrin'e inecek” dedi. Herkes pek heyecanlandı. Meğer muziplikmiş… Pilot “1 Nisan şakası” olduğunu söyledi. Sanatçılarımız kahkahalarla güldü, zaten keyifliydiler, iyice keyiflendiler.

Hatay'a inildi, karakola gelindi, asrın liderimiz komandolar gibi kamuflaj giymişti, şen şakrak kahkahalar eşliğinde klarnet çaldılar.

Pkk açılımı sırasında asrın liderimizin mitinginde Şivan Perver'le düet yapan İbrahim Tatlıses yaylalar yaylalar'ı söyledi, dılo dılo yaylalar nakaratında hep beraber tempo tuttular.

Yandaş televizyonlarda naklen yayınlandı, alkışlar, neşe, keyif, gırla gitti.

“Cenazede müzik dinimize aykırı, şehitlerimiz rencide oluyor” diyen yandaş medya, hiç utanmadan “dev koro moral verdi” manşetleri attı.

“Muhteşem performans, türküler büyük beğeni topladı, mest ettiler, karakolda şahane görüntüler, Afrin'de renkli anlar” manşetleri atıldı.



(Askeri konvoya saldırıldı, 11 şehidimiz vardı, cenazelerin toprağa verildiği gün, asrın liderimiz atladı
uçağına, Ajda Pekkan'ı Muazzez Ersoy'u Nihat Doğan'ı, Sertab Erener'i filan yanına aldı, Somali'ye
gitti, Ajda'yla Sertab, Somalililere moral dansı yaptı.)

(Köktendinci teröristler Atatürk Havalimanı'nda katliam yaptı, 45 insan hayatını kaybetti. Ertesi gün…
Terör kurbanlarımız henüz morgta yatarken, Avrupa ülkelerinin parlamentolarında saygı duruşu
yapılırken, Avrupa Şampiyonası maçlarında stadyumlarda saygı duruşu yapılırken, asrın liderimiz
köprü açılışı yaptı, kafalarından konfetiler yağdırdılar, balonlar uçurdular, şarkılar söylediler, davul
zurnalarla göbek attılar, “bayram yaşıyoruz” dediler.)

(Bir kaç Mehmet için Meclis'i toplayamayız dediler, Papa için yas ilan ettiler.)

(Reyhanlı katliamında 53 insan hayatını kaybetti, kılları kıpırdamadı, Gazze için yas ilan ettiler.)

(Suruç katliamında çoğunluğu gencecik 33 insanımız hayatını kaybetti, hiç istiflerini bozmadılar,
eceliyle ölen 91 yaşındaki Suudi kralı için yas ilan ettiler.)

(Ermenek'te 18 madencimiz şehit oldu, fıtrat dediler, teee Mısır'daki siyasal dinci Mursi kalp krizinden
öldü, şehit ilan ettiler, Akp'nin diyaneti özel talimat yayınladı, Türkiye'nin bütün camilerinde Mursi için
cenaze namazı kıldılar.)

Bartın'da yüreğimiz yandı, 41 madencimiz şehit oldu.

Ne tutuklama var.

Ne gözaltı var.

Görevden alınan bile yok.

İstifa eden zaten yok.

Gel gör ki… Asıl adı Cat Stevens olan İngiliz şarkıcı Yusuf İslam, asrın liderimizin sarayında konser verdi!

Moonshadow, Morning Has Broken, The Bloved, Wild World, Peace Train gibi şarkılarını söyledi.

Asrın liderimize gitarını hediye etti.

Asrın liderimiz sahneye çıktı, gitar çalıyormuş gibi yaparak poz verdi.



(Bartın faciası nedeniyle, Diyarbakır Festivali'nin konserlerini iptal ettiler, İstanbul Beyoğlu Festivali'nin konserlerini iptal ettiler, Fethiye Bağbozumu Festivali'ni iptal ettiler, Düzce Gençlik Günleri'nin konserlerini iptal ettiler… Sarayda konser dinlediler.)

(Tarikatların şikayeti üzerine “manevi değerlerimize uygun olmadığı” gerekçesiyle, “toplumun huzurunu bozduğu” gerekçesiyle, “milli değerlere aykırı olduğu” gerekçesiyle, “milli ve manevi hassasiyetler” gerekçesiyle, “ahlakı tahrip ettiği” gerekçesiyle, pırıl pırıl gençlerimizin konserleri iptal
edilirken… Sarayda konser verdiler.)

E, hani Itri?

Ti sesi bile şehitlerimizin ruhunu rencide etmiyor muydu?

Şehitlerimiz varken çalgı aleti kullanılması, kutsalımıza ters düşmüyor muydu?

Diyanet efendi…

Chopin haram da, Cat Stevens caiz mi?

Bilmiyorum artık, bu milletin silkilip kendine gelmesi için, saray şurekası daha naapsın ki!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları