Yeni Yol Partisinin ''Süt üreticilerinin sorunları''na ilişkin grup önerisi AKP ve MHP oylarıyla kabul edilmedi

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. AKP'li Yazmacı AKP döneminde hem tarım hem de hayvancılık alanlarında reform niteliğinde önemli çalışmalara imza atıldığını söyledi.

TBMM Başkanvekili Karaca, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.

AK Parti Rize Milletvekili Harun Mertoğlu, "Rize ve İlçelerinin Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 107. Yıl Dönümü", İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, "Çalışan ve Emekliler İçin İYİ Parti Refah Paketi" ve CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman da "14 Mart Tıp Bayramı ve sağlık sisteminde yaşanan sorunlar" hakkında konuştu.

Harun Mertoğlu, Rize'nin hem coğrafi konumu hem de eşsiz özellikleriyle Türkiye'nin en özel şehirlerinden birisi olduğunu belirterek, Rize denilince çaydan sonra ilk akla gelenin uçsuz bucaksız yeşil yaylalar olduğunu söyledi.

Rize'nin 1. Dünya Savaşı'nda 2 yıl süreyle Rus işgaline uğradığını anımsatan Mertoğlu, "2 Mart 1918'de bağımsızlığına kavuşmuş, bunu 9 Mart'ta Çayeli, 10 Mart'ta Pazar ve Ardeşen, 11 Mart'ta da Fındıklı ilçeleri takip etmiştir. Rize'nin kurtuluşu sadece işgalden kurtulmakla sınırlı kalmamış, aynı zamanda bu topraklarda yaşayan halkın özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun bir sembolü olmuştur." dedi.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta da Türkiye'de asgari ücret belirlemesinin hiçbir kuralı olmadığını kaydederek, seçim dönemlerinde hükümetin bu ücreti biraz yüksek belirlediğini, olmayan yıllarda ise işçiyi mağdur ettiğini savundu.

Öneri olarak bu düzenlemeyi kurala bağlamayı teklif eden Usta, "Kural da şu olsun. 1 Aralık'ta Türkiye, milli gelirini açıklıyor. Milli gelirde bir büyüme rakamı var. Cari fiyatlarla 1 Aralık'ta açıklanan 3. çeyrek milli gelir ne kadar arttıysa yıllık bazda, aynısı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda asgari ücret artışı için baz teşkil etsin. Gelir ne kadar büyüdüyse çalışanın gelirini de aynı oranda arttıralım." ifadelerini kullandı.

Usta, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılması, bayram ikramiyesinin ise en az 11-12 bin lira olması gerektiğini kaydetti.

- "Bayram havasında kutlayamıyoruz"

CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman da 14 Mart Tıp Bayramı'nı uzun süredir bayram havasında kutlayamadıklarını söyledi.

Sağlık sistemindeki yeni düzende, yapılan işin tıbbi kalitesinin değil, sayısal fazlalığının önem kazandığını dile getiren Yaman, sistemin "artan hasta sayısıyla gurur duyar hale geldiğini" ileri sürdü.

Artan iş yüküyle sağlık çalışanlarının mesleki adanmışlığını ve sisteme inancını kaybettiklerini aktaran Yaman, çalışanların, özlük haklarındaki mağduriyetler ve dengesizlikler nedeniyle tükendiğini savundu.

TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, sağlık alanında çalışan herkesin 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladı.

Özdağ, dünyanın her yerinde özel hastanelerin sayısının az olduğunu, Türkiye'de çoğaldığını, devlet hastanelerinin azaldığını belirtti.

Zehirli gıda ürünlerinin Türkiye'nin ciddi bir problemi olduğunu ifade eden Özdağ, bazı ürünlerin içeriğinde fazla pestisit bulunması nedeniyle Türkiye'ye iade edildiğini söyledi.

Bulgaristan ve Rusya'nın bazı ürünlerin alımını durdurduğunu hatırlatan Özdağ, "Piyasada satılan gıdalarla ilgili ciddi hileler var. Süt ve süt ürünlerinde gıda sahtekarlıklar var. Bozulmaya ve küflenmeye çok yatkın peynirler, bazı vicdansız üreticiler tarafından eritilip tekrar kalıba dökülerek piyasaya sürülüyor." diye konuştu.

- "15 bin hekimimiz yurt dışına gitti"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de vatan ve insan sevgisiyle, özveriyle çalışan tüm meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladı.

Hekimlerin yurt dışına gitmelerine dikkati çeken Çömez, "İnanılmaz bir yurt dışına gidişle karşılaşıyoruz, şu ana kadar 15 bin hekimimiz yurt dışına gitti. Sınavlara hazırlananlara da baktığımızda önümüzdeki yıl sonunda bunun 25 bini bulacağını tahmin etmek kolay." dedi.

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç da tarih boyunca Türk hekimlerinin bilgeliği, feraseti ve fedakarlığıyla insanlığın sağlığına katkı sağladığını, savaşlarda, salgınla mücadelede en ön safhada yer aldığını belirterek, sağlık çalışanlarının her türlü övgüyü hak ettiğini söyledi.

Kılıç, iklim değişikliğiyle mücadeleyi güçlendirecek yasal düzenlemelerin önemine işaret ederek, şunları kaydetti:

"İklim değişikliğiyle mücadelede kararlı adımlar atmak yalnızca uluslararası yükümlülüklerimizin bir gereği değil, aynı zamanda vatandaşlarımızın sağlığı ve refahı için de bir zorunluluktur. Bu nedenle görüşülecek olan yasa teklifi büyük öneme sahiptir. Bu kanun teklifiyle sera gazı emisyonları, 'ulusal katkı beyanı net sıfır emisyon' hedefiyle İklim Değişikliği Başkanlığının yayımladığı strateji ve eylem planları doğrultusunda azaltılacak. İl iklim değişikliği koordinasyon kurulları kurulacak, yerel iklim değişikliği planları hazırlanacak, okul müfredatlarına iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm eklenecek. Su yönetimi ve arazi tahribatının dengelenmesi sağlanacak. Döngüsel ekonomi hedefleri ve sıfır atık uygulamaları çerçevesinde ürünlerin yeniden kullanımı, atıkların yan ürün, alternatif ham madde olarak kullanılması ve geri dönüşüm, geri kazanımıyla elde edilen ürünlerin zorunlu kullanım oranları belirlenecektir."

- "Mazot ve gübre desteği ödemeleri yapılmadı"

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de gelinen süreçte çatışmasızlık ortamının bir an önce sağlanması gerektiğini belirterek, atılacak adımları beklediklerini söyledi.

Emeklilere verilecek bayram ikramiyesini eleştiren Temelli, "Bugün, ortalama emekli maaşları açlık sınırındadır, asgari ücret açlık sınırının altındadır. Artık, bu meseleyi ciddiye alıp, bu konuda gerekli bir düzeltmeye, düzenlemeye gitmemiz gerekirken, biz hala bugün Merkez Bankasının daha da kemer sıkacağını öğreniyoruz." dedi.

İklim Kanunu Teklifi'ne değinen Temelli, teklifin var olan iklim koşullarını daha da olumsuz etkileyeceğini savundu.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de çiftçilerin mazot ve gübre desteği beklediğini, 2025 yılının 3. ayı olmasına rağmen hala ödemelerin yapılmadığını belirtti.

Emir, "Abdullah Öcalan'a 'kurucu önder' diyorlar. Oysa bu ülkenin bir tek kurucu önderi var, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten başka kurucu önder tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu çatı altında bir başkasına 'kurucu önder' demeyi de asla kabul etmiyoruz, asla kabul etmeyeceğiz." dedi.

MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı da Emir'in bu ifadelerine yönelik, "Çarpıtıyorsunuz, okuyup anlayamıyorsunuz. Kul hakkı yiyorsunuz, özür dilemeniz gerekiyor." karşılığını verdi.

- "Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğu açıktır"

AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu da sağlık ordusunun fedakar neferlerinin daha sağlıklı şartlarda hizmet verebilmeleri, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için çalışmaya devam etme konusunda kararlı olduklarını vurguladı.

Dünyanın bir değişim sürecinin içine girdiğine dikkati çeken Yenişehirlioğlu, Türkiye'nin bu değişimler karşısında etkisiz kalamayacağını söyledi. Yenişehirlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hatırlattığı üzere Avrupa Birliği üyeliği ülkemiz için sadece bir dış politika hedefi değil, aynı zamanda stratejik bir önceliktir. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğu açıktır. Avrupa Birliği'ni ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibara, içine düştüğü çıkmazdan yalnızca Türkiye'nin tam üyeliği kurtarabilir. Ekonomisi ve demografik yapısı hızla yaşlanan Avrupa'ya can suyu verecek olan yine Türkiye'nin tam üyeliğidir. Türkiye, coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusuyla tarih boyunca medeniyetler arasında köprü vazifesi görmüştür. Avrupa Birliği üyeliği bu köprüyü daha da sağlamlaştıracaktır. Elbette bu süreci amatör bir gözü karalıkla değil, itidalli, mantıklı ve makul bir perspektifle inşa etmek, değerlerimizden, kimliğimizden ve benliğimizden taviz vermeden ilerlemek tek hedefimiz olacaktır."

Genel Kurulda, Yeni Yol Partisinin "Süt üreticilerinin sorunları" ve İYİ Partinin "UTTS cihazları"na ilişkin grup önerileri görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerinde konuşan Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, Türkiye'de çiftçilik yapmanın işkence haline geldiğini savundu.

Hayvancılıkla uğraşan herkesin adeta hayatta kalma mücadelesi verdiğini, süt üreticisinin batmaya başladığını iddia eden Kaya, "Et ve sütte dışa bağımlılığı bitirmek, süt üreticisini desteklemek ve küçük aile işletmelerinin yanında olmak gerekir. Çiğ süt fiyatı, en az 1,5 kilogram süt yemine endeksli hale getirilmeli. Üreticinin emeği korunmalı. Küçük aile işletmeleri göz ardı edilmemeli, teşviklerde öncelikli hale getirilmeli. Yem için kullanılan ürünlerde dışa bağımlılık sona erdirilmeli." dedi.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın da çiğ süt üretimi ve büyükbaş hayvan sayısının yıllar içinde gerilemesinin, günden güne ateş pahası haline gelen süt ve etin sofralarda bulunamayacağı anlamına geldiğini kaydetti.

Belirlenen çiğ süt fiyatlarının üreticiye zarar ettirdiğini ileri süren Aydın, "Yem fiyatları sürekli artarken, süt fiyatlarını baskılayarak bu sektörü ayakta tutamazsınız. Bugün, üreticimiz, hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalmaktadır. Peki, yarın, bu ülkede hayvancılık tamamen bittiğinde bütünüyle dışa bağımlı hale geldiğimizde ne yapacağız?" ifadelerini kullandı.

DEM Parti İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok da Ulusal Süt Konseyinin üç ayda bir toplanıp süt fiyatlarını belirlemek üzere karar aldığını ancak daha önce alınan bu karara uymadıkları için üreticilerin mağdur olduğunu söyledi. Kok, "Hükümet, Ulusal Süt Konseyi eliyle enflasyonu baskılama amacıyla süt fiyatlarını kontrol ettiğini söylüyor, çiğ süt referans fiyatlarını sürekli maliyetin altında tutuyor, üretici sattığı sütün tahsilatını bile yapmadan yem fiyatlarına zam geliyor." diye konuştu.

-"Her geçen gün ahırlar boşalıyor"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de Türkiye'nin neredeyse kendi hayvancılığını bıraktığını, yurt dışından hayvan getirerek sistemi sürdürmeye çalıştığını kaydetti.

Hayvan ithalatına ilk defa 2010 yılında başlandığını anımsatan Gürer, o günden bu yana 10 milyon hayvan geldiğini ancak sorunun çözülmediğini dile getirdi.

Süt fiyatlarına ilişkin de eleştirilerde bulunan Gürer, şöyle konuştu:

"Şu anda Ulusal Süt Konseyi tavsiye fiyat açıklanıyor, onu taban fiyat sanıyorlar, halbuki alım tavsiye fiyatı. O fiyatı belirleyen de iktidar, sanayicinin yanında durduğu için üreticinin lehine bir sonuç ortaya çıkmıyor. Burada olması gereken, küçük aile tipi işletmeleri koruyacak, kooperatifleşmenin önünü açacak, üretilen ürünün değer bulmasını sağlayacak yöntemler geliştirmek. Süt mamullerinin fiyatlarının yanına markette varamıyorsunuz ama üreten bu işten para kazanamadığı için her geçen gün ahırlar boşalıyor."

- "Hayvancılık işletmelerimizi güçlü bir yapıya kavuşturuyoruz"

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı da AK Parti döneminde hem tarım hem de hayvancılık alanlarında reform niteliğinde önemli çalışmalara imza atıldığını söyledi.

Yazmacı, hayvancılığı ülke tarımının geleceği olarak gördüklerini, gelişmesine önem verdiklerini vurguladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ticari süt işletmelerince 2024 yılında toplanan süt miktarının bir önceki yıla göre yüzde 9,9 artarak 11 milyon 233 bin 466 tona ulaştığını aktaran Yazmacı, "Çiğ sütte temel destek modelini de içinde barındıran yeni destekleme modeliyle çiftçilerimizin refahını sağlamak amaçlı hayvancılık işletmelerimizi ekonomik anlamda güçlü, dirençli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturuyoruz. 2024 yılının 9 ayında 208 bin 332 üreticimize 7 milyar 819 milyon 323 bin 939 litre süt üretimine karşılık 3 milyar 343 milyon 533 bin Türk lirası çiğ süt desteği ödemesi yapıldı." dedi.

Konuşmaların ardından Yeni Yol Partisinin "Süt üreticilerinin sorunları"na ilişkin grup önerisi kabul edilmedi.

İYİ Partinin grup önerisinin oylamasının öncesinde CHP milletvekilleri, toplantı yeter sayısı istedi. Yapılan oylamada toplantı yeter sayısının bulunamaması üzerine Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, 18 Mart Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.