loading
close
SON DAKİKALAR

Yrd. Doç. Dr. Türkan Başyiğit: Cumhuriyetten en çok biz kadınlar faydalandık

Yrd. Doç. Dr. Türkan Başyiğit: Cumhuriyetten en çok biz kadınlar faydalandık
Tarih: 27.10.2017 - 15:27
Kategori: Medya

Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Türkan Başyiğit, Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Yazıişleri programına konuk olarak katıldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Türkan Başyiğit, Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Yazıişleri programına konuk olarak katıldı.

Cumhuriyetin ilanına giden süreci anlatan Başyiğit, 19. yüzyılın olayları ve günümüz olayları arasında benzerlikler bulunduğunu söyleyerek, "19. yüzyılın şark meselesi bugün Büyük Ortadoğu Projesi olarak çıktı karşımıza" dedi.

Başyiğit'in açıklamaları şöyle:

"Atatürk saltanatın olduğu bir sistemi değiştirip cumhuriyeti getirmişti. 1923 sonrası dönem için yeni Türkiye denilirdi. Şimdi de o kavramları duyuyoruz.

Türkiye ve 2023 ile ilgili dışarıda hayalleri olanlar var. Lozan Anlaşması imzalanırken masadaki her madde kabul ettirildikten sonra Lord Curzon 'bunu bize kabul ettirdiniz ama yarın kredi için bize geldiğinizde bu maddeleri önünüze koyacağım' der. 'Lozan'ın gizli maddeleri var. 100. yılda bunlar açıklanacak, Hatay bizden çıkacak' gibi balon haberler yayılıyor. Tarihinden uzaklaştırılan toplum bunlara inanır hale gelir.

19. yüzyılın olayları ve günümüz olayları arasında benzerlikler var. Sanayi devriminden sonrasının emperyalist devletleri dünyayı yeniden paylaşmak isteyecek, karşımıza şark meselesi olarak çıkacaktır bu. Osmanlı-Avusturya-Macaristan topraklarının paylaşılması gündeme gelecektir.

19. yüzyılın şark meselesi bugün Büyük Ortadoğu Projesi olarak çıktı karşımıza. Bu projeye baktığımızda ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice 'Ortadoğu'da 26 ülkenin haritası değişecek' der. Ulus devletleri parçalamak üzerine yazılmış proje kitaplar var. Türkiye haritasında Ermenistan, Kürdistan hayalini koyuyorlar. Bunun için Türkiye'nin 100. yıla ulaşmasını istemiyorlar.

-Yaklaşık 300 yıldır ne olacak bu memleketin hali, diye soran bir toplumuz. Stratejik olarak çok kıymetli bir coğrafyadayız. Bu tarih boyunca değişmemiş.

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alması bu coğrafyanın Türklere ait olduğunu gösteriyor.

-Bu coğrafyada etken olmak isteyen güçlerin yarışını görüyoruz. Avrupa tarihinde bir çok ülkenin geçmişinde Türk imparatorluğu var. Bunun rövanşını alma isteği de var. Egemen oldukları yerlerde dinlerini, kimliklerini yok etmişlerdir. Türk imparatorluğu (egemenliği altındakilerin) dinlerini, kimliklerini yaşamalarına imkan vermiş.

-Bugünkü Osmanlı hayranları, Osmanlı torunları algılayamamış. Fatih Sultan Mehmet kanunnameler yayınlamış, örfi hukuku getirmiştir. Örfi kanunlar akıl bilim neyi gerektiriyorsa, geleneklere göre yönetmektir. Mısır'ın fethiyle şeyhülislamlık gelir. Şeyhülislam ekberiyet sistemini getirecektir. Yaşlı ve niteliksiz padişahlar tahta çıkmaya başlıyor.

Fatih Sultan Mehmet, 'iktidarın devamı için kardeş katli vaciptir' der. 2023'le ilgili çok umutluyum. Bizi dışarıdan yıkmaları mümkün değil. Tarihteki hiçbir Türk devleti dışarıdan yıkılmamıştır. Yıkan, iç kavgalardır.

-Bugün Türkiye'de cinsiyet üzerinden çok tartışma gidiyor. Dünya belli noktaya giderken biz bunları yapıyorsak tarihteki hatalarımıza dönüyoruz demektir.

Bir ülkenin dinsel kurallarla yönetilmesinin nelere mal olduğunu Osmanlı'da gördük. Her şey şeriata döndüğü için imparatorluk yıkılıyor. Dinsel kuralları dozunu artırarak gündelik yaşamımıza katarsak dünyanın gerisinde kalırız.

-İmparatorluğu kurtarmak için padişahın yetkisinin sınırlanması tavsiye ediliyor bunun tutmayacağı anlaşılınca Abdülhamit döneminde islamcılık akla geliyor. Abdülhamit döneminde kız mektepleri açılacak, ilköğretim zorunlu hale gelecek, fotoğraf stüdyosu kurulacaktır, sanatla çok ilgilidir. İslamcılığı kullanmasının tek sebebi imparatorluğu bir arada tutabilir miyim düşüncesidir. Sonrasında Turancılık ortaya çıkar. 1907'de İttihat Terakki gizli kongre topluyor. Meşrutiyeti ilan etmeliyiz, diyor. Bir genç, Mustafa Kemal söz alıyor 'cumhuriyeti ilan etmeliyiz' diyor. Bu fikir çok kabul görmez. O dönemin Osmanlı'daki aydınlarına baktığınızda cumhuriyet fikri yok meşrutiyet fikri var. Padişahsız halifesiz bir sistemi düşünemiyorlar.

-1917'de Mustafa Kemal bir günlük tutacak ve not düşecek 'bir gün elime yetki geçtiğinde ani bir darbeyle cumhuriyeti ilan edeceğim' der. Mustafa Kemal, bir akşam Mazhar beyi davet edecektir. Mazhar beye yazdırır; saltanat kaldırılacak, cumhuriyet ilan edilecek, tesettür kaldırılacak... Mazhar bey inandırıcı bulmayacaktır.

-Mustafa Kemal 'cebime giren 2 liradan bir lirasını kitaba verdim' der. Çok okuyor. O dönemin aydınları çok mutsuzlar. Osmanlı'nın nasıl parçalanacağı, Avrupa'da konuşuluyor. Düyun-u Umumiye kurulmuş. İmparatorluk bitkisel hayata girmiş kimin ne alacağı konuşuluyor, (dönemin aydınları) ne yapabiliriz, diyorlar. Mustafa Kemal Jean- Jacques Roussea okumuş, Fransa ve Türkiye'yi benzeştiriyor. Fransa'da krallık yerine cumhuriyet ilan edilmiş. Anadolu'ya baktığınızda çoktan üniter yapı oluşmaya başlamış. Mustafa Kemal en uygunun cumhuriyet olduğunu düşünüyor.

-Erzurum Kongresi toplanacak, (Mustafa Kemal) Sivas'ta da aynısının toplanmasını istiyor. Seçim sisteminden bahsediyor. 'Halkın istikbalini halkın azim ve kararı kurtaracaktır' denilerek Sivas'ta aslında cumhuriyet kuruluyor. 1993'teki Madımak'ta kurgulanan şeyde Sivas'ın seçilmesi rastlantı değildir. 93'e kadar Sivas deyince cumhuriyetin kurulduğu şehir akla gelirdi. Karşı devrim süreci budur. Kavramlarınızın içini boşaltır.

Mustafa Kemal'in yerinde kim olsa ordu kuralım derdi. Yunus Nadi 'niye meclisle uğraşıyorsun' der. Mustafa Kemal, 'öyle bir devre geçtik ki her şey hukuka uygun olmalıdır. Savaşa girdiğimizde halktan vergi toplayacağız, hukuka dayandırmalıyız' der.

-İngiltere'de krallık var, simgesel olarak kalmış. Demokrasisi var. Fransa'da cumhuriyet var, demokrasi var. Mustafa Kemal bunu gerçekleştirmeye karar veriyor.

Kurtuluş Savaşı kazanılıyor. Birinci Meclis'te her görüşten insan var. Şeriatçılar, saltanatçılar, liberaller, sosyalistler... Ortak paydaları vatan. Ülke işgal altındaysa kim olduğunuzun önemi yoktur. Bu günlerde yeniden hatırlamamız gereken bir olgu.

İşgaller 21. yüzyılda ordularla değil ekonomiyle oluyor. 1 Kasım 22'de saltanat kaldırılacaktır, Meclis'teki saltanatçı, şeriatçı vekiller çok büyük bir muhalefet etmeyecek. Biliyorlar ki düşman Anadolu'yu işgal ettiğinde padişah İngilizler İstanbul'da ne dediyse onu yaptı. Kuvayı Milliye hareketine karşı hilafet ordusu kurdurttu. Direniş gösterenler var, orduyu ülkeyi savunanlara karşı kurduruyor.

20'lerde işimiz zordu halkın yüzde 90'ı okuma yazma biliyordu. Hacılara şeyhlere inanacaklar. Medrese eğitimini toplumun dörtte üçü alıyor. Alın çöpe atın, eğitimle alakası yok.

-Saltanatı kaldırırken Mustafa Kemal batının elindeki kozu alıyor. 2 hükümet yerine bir hükümet çağrılıyor Lozan'a. Lozan görüşmelerinde hala devletin sistemi belli değil. Batıya karşı bir koz daha kullanmamız gerek. İzmir İktisat Kongresi'nde Mustafa Kemal 'savaşı kazandık bizi kabul edeceksiniz' diyor.

-3 yemin edilir. Birisi eğitim kongresi düzenlenir eğitim yemini edilir. İkincisi Misak-ı Milli. Üçüncü yemin Misak-ı iktisadi... Ekonomik anlamda tam bağımsızlık için.

Atatürk saltanatı kaldırmış ama hilafetten ayırmış. Vahdettin hainlik yaptı İngilizlere sığındı. Saltanat devam ediyor padişah duruyor. İçeride mücadele yapmak istemiyor asıl mücadele Lozan'da.

-Meclis kurulacak, genç isimlerden biri Mustafa Necati'dir. Mübadele anlaşması yapılmıştır. Çok ciddi bir nüfus Türkiye'ye gelecektir. Mustafa Necati mutlaka bakanlık kurulması gerekir, der. Mustafa Kemal 'derdin bakan olmak, bakanlık istiyorsun' diye ona bağırır. Sonra o bakanlık kurulur bakanı da Mustafa Necati'dir. Sonra çok sevmiştir onu.

Cumhuriyete giden süreçte Mustafa Kemal 'devletin yönetim biçimi cumhuriyettir' diye yakın arkadaşlarıyla tartışacaktır.

28 Ekim'de yeni hükümet kurulacak. Ekonomi bakanı Celal Bayar olacak ve itiraz edecek. Meclis'e bir yasa gelecek ve o yasa Meclis'ten geçecek. 29 Ekim'de cumhuriyet ilan edilecek. Geçtikten sonra her yerde top atılacaktır.

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Trabzon valisi top atışı yaptırıyor. Kazım Karabekir 'bana niye sormadınız' diyor. Vali 'engelleyecek miydiniz' der. 'Engellemeyecektim' der ama engelleyecektir.

Milli mücadeleye başlarken Mustafa Kemal'in bu kadar başarılı olacağını kimse tahmin etmiyor. Yüzyılların getirdiği alışkanlığınız var, saltanatla büyümüşsünüz. Geliriniz iyiyse, cumhuriyetle birlikte ne olacağınızı bilmiyorsanız küçük hesapları var. İngiltere örneğini isteyenler var. 3. meşrutiyeti ilan edelim padişah sembolik olarak dursun, derler. Atatürk kabul etmez. Padişah yetkileri sınırlandırılır ama Abdulhamit örneğinde olduğu gibi Meclis'i feshedebilir.

-Mustafa Kemal cumhuriyeti tercih etmiştir. Sovyet yardımı bize düzenli orduyla savaşı kazandıktan sonra geldi. Bu destek önemlidir. Rus elçisi 'sosyalizme geçmeyi düşünüyor musunuz' diyor. Mustafa Kemal açık ve net şekilde 'Rus köylüsüyle Türk köylüsü çok farklıdır. Bizim ülkemizde İslamın etkisi büyüktür. Sosyalizme geçmeyi düşünmüyoruz' der.

Irkçılık akımları ilerlerken Mustafa Kemal ülkesinde demokrasiyi gerçekleştiriyordu. Halkevlerini açtı, kadınlara seçme seçilme hakkı verdi. Diktatör de olmadı. Başkanlık sistemini de istemedi. Amerika'daki başkanlık sistemi nasıldır neden gelmiştir, Türkiye'ye niye olmaz. Amerika'nın bağımsızlık savaşına bakınca İngiltere ve eyaletlerin mücadelesi vardır. Bunlar 'bu saatten sonra bağımsız olabiliriz ama İngiltere'ye karşı birleşelim' der. Ve Birleşik Devletler ortaya çıkar.

Anadolu'da Lazlar, Kürtler, Çerkezler... Hepsi bu toprakların bağımsızlığı için mücadele etti.

-Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal'e karşı olanlar parti kurar, eski sistemin devam etmesini istierler. 

-Tarihimizi, ekonomimizi, yaşam biçimimizi Avrupa merkezli yapıyoruz. Atatürk'ü batıcılardan ayıran temel özellik çağdaşlaşma. Uygarlığı sentezleyerek yaratmalıyız, diyor.

-1923'de Mustafa Kemal partini başkanı olmak isteyecektir. Cumhurbaşkanı olarak partinin başkanı olmak istiyor. Devrim hareketi gerçekleştirecek ve bütün muhalifleri susturmak istiyor. Hiçbir devrim demokrasiyle gelmez. Türk devrimi de demokrasiyle gelmiyor ama demokrasiyi getirmek için yapılıyor.

-Atatürk cumhuriyeti ilan etti. Muhalifler adında cumhuriyet olan bir parti kurdular. İlerici olduğunu söyleyen parti her kanun için halk oylamasına gidelim gidiyor. Halka medeni kanunu, kızların okumasını sorsanız 'hayır' der. Hacıların hocaların etkisindeki toplum bu.

-Fansa'da bugün 5. cumhuriyet var. Türkiye'de 2. cumhuriyeti kuramadılar, başarılı olamayacaklar. Cumhuriyetten en çok biz kadınlar faydalandık. Bu cumhuriyeti koruyacak olanlar da kadınlardır.

Atatürk bu süreçte cumhuriyetin önündeki tüm engelleri kaldırmaya çalışıyor. Bir tanesi halifelik. Çok kabul edilmeyecektir.

3 Mart 1924'te halifelik kaldırılır. Süreç ilginçtir. Halifeliğin kaldırılmasından önce Şeriye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması için kanun tasarısını Meclis'teki sarıklı hocalardan 50 kişi verecektir.

-Osmanlı hanedanını kanunla yurt dışına çıkardık. Rusya da çar ailesi, Fransa'da kral ailesi yok edilir. Bizde böyle bir şey yok. Vahdettin ülkesini yanlış yönetmiş ve ülkesinin yok edilmesine neden olmuş. Ancak giderken ciddi mal varlıklarını götürebilirdi. Kaşıkçı elmasını giderken çantasına atabilirdi ama yapmamış."





Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları