Zaman Gazetesi, 'Tek kelimeyle Vicdandır!'
30 Ocak 2012 Pazartesi günü Zaman Gazetesinin 25 yılı kutlamalarına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP 'liler gecede övgüler yağdırdılar...
Zaman, 25. kuruluş yıldönümünü muhteşem bir törenle kutladı. Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki gecenin onur konuğu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dı. Törene siyaset, iş, sanat, sendika ve eğitim dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Bakanların büyük çoğunluğu programda yer alırken, katılamayanlar da gönderdikleri mesajlarla salondaki heyecana ortak oldu. Meclis içinden ve dışından partilerin yöneticilerinin katıldığı program, Türkiye'nin bütün renklerini bir araya getirdi. Başta TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin olmak üzere, gazetelerin ve televizyonların yöneticileri Zaman'ın onur gecesine destek verdi. Yüzlerce Zaman okuru ile birlikte yazarları ve eski yöneticileri de gazetesini bu mutlu gecede yalnız bırakmadı.
Törenin sonunda Zaman'ın son reklam filminde gazete dağıtıcısı rolünü oynayan Harun Sert, salona motosikletiyle girdi ve '25. yıl özel ekini' getirdi. Gazeteyi Başbakan Erdoğan'a, imtiyaz sahibimiz Ali Akbulut takdim etti. Genel Yayın Müdürü'müz Ekrem Dumanlı da Başbakan'a, 12 Eylül referandumunun ertesi günü çıkan ve 'Demokrasinin zaferi' manşetini taşıyan gazeteyi, işlemeli bir çerçeve içinde hediye etti. Sayfayı tebessümle okuyan Erdoğan, ardından yaş günü pastasını kesti. Gecenin sonunda katılımcılara Zaman özel eki dağıtıldı ve pasta ikram edildi.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, gecede yaptığı konuşmada, 'Yeni Türkiye' ve değişim sürecinde Zaman'ın yerine getirdiği misyonun altını çizdi. Dumanlı, özetle şunları söyledi: "Bugün memnuniyetle görüyoruz ki Türkiye'de demokrasi, millet iradesi güç kazanıyor, hâkimiyet-i milliye anlam kazanıyor. Yasama, yürütme ve yargı hiçbir baskı olmadan, hiçbir etki altında kalmadan korkusuzca görevlerini yerine getiriyor. Kim ne derse desin biz vazifemizi hakkaniyet ve adalet şuuruyla yapmaya gayret ettik. Grupçuluk, hizipçilik, ayrımcılık, cemaatçilik yapmadık. Hakkımızda -cı, -cu diye yakışıksız ithamlarda bulunan kimi meslektaşlarımız, yaklaşımlarımızdaki kuşatıcılığı, kardeşliği, birleştiriciliği anlamadı ya da anlayamadı. Ülke hayrına gördüğümüz her şeye gönülden destek verdik. Hangi görüşe sahip olursa olsun mazlumlardan yana olmayı, mağdurlar arasında inanç, renk, desen farkı gözetmemeyi kendimize şiar edindik. Sanırım Alevi-Sünni çatışmasına, laik-anti laik kavgasına karşı kollarını makas gibi açarak 'Durun kalabalıklar' diye haykıran bir gazetenin hakkını teslim etmek gerekiyor. Yalan haberlerin üzerine korkusuzca giden, darbe ve muhtıralara karşı net bir tavır alarak yoluna devam eden bir gazetenin tabii ki sevmeyenleri de olur. Onu da anlayışla karşılıyoruz. Lakin bu program vesilesiyle arz etmek isterim ki hiçbir hadiseye öbür âlemde hesap verme çerçevesini unutarak bakmıyoruz."
Başbakan Erdoğan'ın onur konuğu olduğu geceye şu isimler katıldı: Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Tarım, Gıda ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, AK Parti Genel Başkanı Yardımcısı Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, CHP'den genel başkan yardımcıları Erdoğan Toprak, Gürsel Tekin, CHP'li vekiller Faik Öztrak ve Mehmet Ali Susam, Aydın Ayaydın, Ferit Mevlütaslanoğlu, MHP'den eski Bayındırlık ve İskan Bakanı ve Trabzon Milletvekili Koray Aydın, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, DSP Genel Başkanı Masum Türker, Cumhurbaskanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Sever, RTÜK Başkanı Davut Dursun, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Valisi Alaattin Yüksel, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Oral, Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, Halter Federasyonu Başkanı Hasan Akkuş, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone.
'Zaman Gazetesi, yeni Türkiye'nin simgesidir'
Ankara'da düzenlenen Zaman'ın 25. kuruluş yıldönümü töreninin açılış konuşmasını Genel Yayın Müdürü'müz Ekrem Dumanlı yaptı. Kıran, döken, parçalayan bir yayıncılıktan uzak durmak için kimi zaman üzüldüklerini, yutkunduklarını ama itidali elden bırakmadıklarını anlattı. Zaman'ı 'Yeni Türkiye'nin simgesi' olarak tarif eden Dumanlı, düne göre daha sağlam, daha demokratik bir ülkede yaşanıldığına dikkat çekti. "İçinde bulunduğumuz coğrafyaya; hatta yeryüzünün önemli bir kısmına örnek teşkil edebilecek bir çizgi yakaladı ülkemiz. Bu çizginin adına artık herkes, 'Yeni Türkiye' diyor." tespitinde bulunan Dumanlı, eski-yeni kıyaslamasını Başbakan Erdoğan'ın cümleleriyle yaptı: "Çeteler, mafya, darbeciler, diktacılar, andıççılar eski Türkiye manzarasıdır. Yeni Türkiye artık ileri demokrasiyle, hukuk devleti anlayışıyla, sivilleşmeyle şekilleniyor. Demokrasi, millet iradesi güç kazanıyor. Yasama, yürütme ve yargı hiçbir baskı olmadan, etki altında kalmadan korkusuzca görevini yerine getiriyor."
Zaman, ateşlerde açan bir çiçek oldu
Başbakan Erdoğan, resepsiyonda bir konuşma yaparak Zaman Gazetesi'nin tarihî dönüşüm süreçlerinde oynadığı önemli role vurgu yaptı. Konuşmasına "1986'dan bu yana emek veren herkesi tebrik ediyorum." sözleriyle başlayan Erdoğan, 35 farklı ülkede, 10 farklı dilde yayın yapan Zaman'ı görmekten çok büyük bir gurur duyduğunu kaydetti. Zaman'ı, 'ateşlerde açan bir çiçek' olarak tanımlayan Başbakan, şunları ifade etti: "Müdahalelere çanak tutmayan, psikolojik operasyonlara selam durmayan, emir-komuta zinciri içerisinde manşet atmayan, zor zamanlarda hakkı hukuku, demokrasiyi savunan tüm yazarları buradan selamlıyorum. İşte Zaman böyle bir gazete olarak ortaya çıktı. 80 müdahalesinin ağır havası Türkiye'nin üzerinde iken Zaman ateşte açan bir çiçek gibi Ankara Rüzgârlı Sokak'tan Türkiye'nin fikir ve medya dünyasına renk kattı. Zaman, sadece bir gazete olmadı, bin yılın birikimiyle bu toprakların sesi, nefesi olarak Türkiye'nin son 25 yılına şahitlik yaptı. Çeyrek asrın kaydını tuttu. Zaman, bir rüzgâra kapılıp gitmek yerine bu ülkenin rüzgârına güç, bu ülkenin vizyonuna vizyon kattı. En zor zamanlarda doğruyu söylemenin bedel gerektirdiği, manşetlerin gazete binalarının dışında kurgulandığı dönemlerde Anadolu'nun hissiyatını Zaman dile getirdi. Sosyal sorumluluğunu hakkıyla yerine getirerek temiz gazeteciliği ve meslek ahlakını yücelterek genç gazetecilere örnek teşkil etti."
Başbakan Erdoğan, konuşmasına özetle şöyle devam etti:
Türk okullarıyla gurur duyuyorum: Tüm siyasî hayatım boyunca dünya genelinde 100'den fazla ülkeye ziyarette bulundum. Gittiğim ülkelerde Türkiye'nin okullarını, vefakâr öğretmenlerini, Türkiye muhabbetiyle büyüyen, Türkçe konuşan çocukları görmekten çok büyük bir gurur hissettim.
Neyse ki bu topraklar, böyle yiğitler yetiştirdi: Millet olarak çok büyük badirelerden, imtihanlardan geçtik. Bizim Çanakkale'deki Mehmet'imiz neyle savaştığını görüyordu. Ama bu millet bir de görünmeyen, sinsi düşmanlarla mücadele etti. Neyse ki bu topraklar böyle zor zamanlarda çok büyük yiğitler yetiştirdi. Bu topraklar çok büyük mütefekkirler, sanatçılar ve gönül insanları yetiştirdi. Topla, tüfekle, silahla, yumrukla değil kalemiyle, fikriyle, birikimiyle, hikmetiyle mücadele veren, zulme de zalime de özellikle karşı çıkan ama hoşgörüden, kardeşlikten asla taviz vermeyen kahramanlarımız oldu.
Manşetlerle çarpışarak bu günlere geldik: Adeta manşetlerle savaştık. Manşetlerin ok olup üzerimize yağdığı süreçlerden geçtik. Muhtar bile olamaz diye manşetlerin atıldığı günlerden bugünlere ulaştık. Gazetecilere haber yazdırdılar, o kupürleri dosyaya koyup partimiz aleyhine kapatma davası açtılar. Allah şahittir ki asla ve asla intikam peşinde olmadık, olmayacağız. Herkes için demokrasi, adalet diye haykırdıysak bugün de aynı şekilde bunun kararlı mücadelesini veriyoruz.
Rafları temizliyoruz: Sorunlar var, kimse kusura bakmasın bu sorunları biz üretmedik. Asırlara sari, köhne bir zihniyetle zorlu bir mücadele veriyoruz. Yani rafları temizliyoruz. On yılların, asırların, köklü meselelerini adım adım, etap etap, kademe kademe çözüyoruz. İşte son olarak Adalet Bakanlığı'mız yeni bir reform sürecini başlattı.
Programın sonunda 25. yaş günü pastası kesildi. Başbakan Tayyip Erdoğan, pastayı kesmeden önce sahneye başbakan yardımcıları, bakanlar, siyasî parti liderleri ve temsilcileri de davet edildi. Ardından Başbakan, pastayı "Zaman Gazetesi'yle nice 25. yıllara. Bu pastadaki ağız tatlılığını, fikir dünyasındaki ağız tatlılığı ile sürdürelim." sözleriyle kesti.
Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri de Zaman'ın coşkusuna ortak oldu. Gecede sanat, spor, iş dünyası ve bürokrasiden de çok sayıda isim hazır bulundu.
3 bin 500 kişinin katıldığı muhteşem kutlama, Ankara Ticaret Odası Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı. Zaman okurları bu gecede de gazeteyi yanlız bırakmadı.
25. yıl heyecanı sürüyor: Çeyrek asrın onur gecesi
Ankara Rüzgarlı Sokak'ta yayın hayatına adım attı Zaman. Aradan, tam çeyrek asır geçti.
Çıtayı giderek yükseltti uzun yolculuğunda. Bugün, Türkiye'nin en çok satan gazetesi. Kendiliğinden olmadı bu. Her yönüyle gazeteciliğin hakkını verdi. Kalite, doğruluk ve dürüstlükten sapmadı. Hem 'güven' abidesi hem medyada demokrasi ve ülke değerlerini önceleyenlerin öncüsü oldu. 25. yıl coşkusunun belki de en görkemlisini de doğduğu yer Ankara'da yaşadı.
Önceki günkü resepsiyona, Zaman'ın adına yakışır, temsil ettiği değerleri yansıtan tablo hakimdi. Gazetecilerin, Twitter'dan paylaştıkları 'muhteşem toplantı' mesajı, her şeyi özetliyordu. Heyecanı, 3.500'e ulaşan seçkin davetli topluluğu da paylaştı. Siyaset, iş, sanat, spor, kültür ve medya camiası oradaydı. Diplomatların ilgisi de fazlaydı. Her görüşten, yelpazeden katılanlar, adeta bir Türkiye ebrusu oluşturmuştu. Zaman'ın reklam filmleri ve ülke gündemine damgasını vuran manşetleri salondaki ekranda ilgiyle izlendi. Türkiye'nin son 25 yılının fırtınalı tarihi, üzerinde oynanan oyunlar, demokrasi serüveni hafızalarda canlandı.
Protokol konuşmalarının içeriği zengindi. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "Ne iyi ettiniz de geldiniz. Görüyorsunuz insanlar sizi çok özlemiş." sözleri alkış topladı. Erdoğan ise "Ateşte açan bir çiçek" dediği Zaman'a hakkını teslim ediyordu. Sürprizler de vardı. Zaman'ın reklamlarındaki dağıtıcı Harun Sert'in motosikletle getirdiği 25. yıla özel gazete Erdoğan'a sunuldu. Dumanlı'nın günün anısına verdiği plakete, Zaman Gazetesi'nin 12 Eylül referandumunun ertesi günkü 'Demokrasinin zaferi' manşetli nüshası işlenmişti. Erdoğan, manşeti tebessümle okudu. 25. yaş günü pastasını keserken de, "Bu pastadaki ağız tatlılığını gönül dünyamızdaki tatlılıkla sürdürelim." temennisinde bulundu.
Gazetenin ilk imtiyaz sahipleri Alaattin Kaya ve İhsan Arslan ile eski çalışanları da oradaydı. Gönül irtibatı sürüyordu; anılar tazelendi. Çeyrek asrın yaşandığı gecenin bitiminde, yarım asra doğru yol alıyordu kervan.
'Horhor'da yediğimiz kebabı özledim'
Başbakan Erdoğan ile sunucu Kadir Çöpdemir arasında renkli bir diyalog yaşandı. Çöpdemir, sahneye davet ettiği Erdoğan'a, "Bir siyasetçi için sabah uyandığında medyanın olup olmaması nasıl bir duygu?" sorusunu yöneltti. Başbakan bu soruya cevap verirken yedikleri kebabı hatırlattı ve "Ben en büyük duyguyu Kadir'le Horhor'da yaşadım. Siyaset değil de Kadir'le kebap yemeyi çok daha önemsedim. Hatırlıyorsun değil mi?" dedi. Çöpdemir de "Hatırlamaz mıyım efendim? Kendimi nasıl geliştirdim bir bilseniz, bir daha lütfederseniz." karşılığını verdi. Erdoğan, "Maşallahın var, gayet iyisin." derken, Çöpdemir'in cevabı, "Bir lütfederseniz, bir sürü yerler keşfettim; salaş ama lezzet şahika." oldu.
Kim ne dedi?
Bekir Bozdağ (Başbakan Yardımcısı): Zaman, Türk milletinin sesi oldu. Yayın hayatı boyunca demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne önemli katkılar sağladı.
Ahmet Davutoğlu (Dışişleri Bakanı): Zaman'ın ilk sayılarını hatırlıyorum. Çok başarılı entelektüeli bir araya getiriyordu. Şimdi görsel anlamda da kendini yeniledi. Entelektüelliği içerisinde mezcedebilen bir neşriyat oldu.
Recep Akdağ (Sağlık Bakanı): Zaman, gençlik yıllarımdan beri aldığım bir gazete. Türk milletinin yıllardır aydınlanması için önemli vazifeler görüyor. Seviyeli ve ruh köklerimize uygun yayıncılığı sürdüren medyamızın önemli bir üyesi. Halkımızın da büyük teveccühünü kazandı.
Taner Yıldız (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı): Zaman, 25 yılda ülkemizin siyasi, ekonomik ve demografik hayatında yaşanan önemli olayları, Türk insanına ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza doğru yansıtmada azami gayreti gösteren gazetelerden biri olmuştur.
Suat Kılıç (Gençlik ve Spor Bakanı): Zaman, çeyrek yüzyılda Türkiye'ye büyük değerler kattı. Biz görebilir miyiz ama bilmiyorum insanlık Zaman'ın değerlerini önümüzdeki yüzyıllarda da yaşayacak.
Mehdi Eker (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı): Evrensel değerler ile bu ülkenin hamurunda var olan hoşgörü ve diyalog kavramlarını bir araya getirmeyi başaran Zaman, ciddi, objektif ve sansasyondan uzak yayıncılık anlayışıyla ülke esenliğine büyük katkı sağlamaktadır.
Hüseyin Çelik (AK Parti Genel Başkanı Yardımcısı): Zaman denilince aklıma zamanın ruhunu okumak gelir. Mizanpajı ve içeriğiyle dolu dolu olan, gerçekten tatmin eden, bilgilendiren eğiten bir gazeteden söz ediyorum, onun için gazeteden daha fazla gazete diyorum.
MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın: 25 yıl dile kolay. Zaman'ın bu hale gelmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bundan sonraki dönemde de kendilerine başarılar diliyorum.
Mustafa Kamalak (SP lideri): 25 yıldır bu gazeteyi izliyorum. Daha nice 25. yıllara diyorum. Başarılar diliyorum.
Mustafa Destici (BBP Genel Başkanı): Zaman, 25 yıldır milletin birliğine ve bütünlüğüne hizmet ediyor. Türk demokrasi tarihinin en kritik süreçlerinde hep kritik rol oynadı, tavrını milli iraden yana koydu.
Masum Türker (DSP Genel Başkanı): Zaman, çok kısa zamanda ulusal bir gazete haline geldi. 25. yılında artık birçok haber ajansı ve televizyona öncülük ediyor. Özellikle aykırı görüşlere yer vermesi çok olumlu.
Davut Dursun (RTÜK Başkanı): Sayfa tasarımından içeriğine kadar kendine has bir çizgisi var. Doğru haberler veriyor. 25 yıl ciddi bir zaman dilimi.
Nurettin Özdebir (Ankara Sanayi Odası Başkanı): Zaman Gazetesi Türkiye'nin en büyük tirajlı gazetelerinden birisi. Özellikle yapıcı yayınlar yapan bir gazete. Nice mutlu yıllar diliyoruz. Allah daha çok okunmayı nasip etsin.
Alaattin Yüksel (Ankara Valisi): Her sabah kalktığımda Zaman gazetesiyle başlıyorum. Şayet basın sektöründe bir değerlendirme yapılacaksa, Zaman benim için ön planda bir gazete.
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman: Zaman'ı ilk okumaya 2004 yılında başladım. Haber ve yorumlarını kendime yakın hissettim. Özellikle çok sıkıntılı günlerde yaptığı pozitif haberlerle biz okurlarını hep rahatlatmıştır.
Hasan Akkuş (Halter Federasyonu Başkanı): Çeyrek asır kutlu olsun. Zaman basına yeni bir soluk getirdi. Ben spor adamıyım. Amatör spora her zaman destek veriyorsunuz, halterin her zaman yanında oldunuz.
Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan (Fatih Üniversitesi Rektörü): Bir müessesenin 25. yılını şanla, şerefle, ülkemizin demokrasi birikimi için katkı sunmak için çaba göstererek kutlaması büyük bir mutluluk. Zaman Gazetesi'nin 25 yılda Türkiye'nin eğitimine katkısı oldukça büyüktü.
Büyükelçiler: Zaman'a minnettarız
ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone: Zaman'ın Türk demokrasisine katkısı çok özel ve önemli.
Almanya Büyükelçisi Eberhard Pohl: Basında Zaman gibi bir gazete olduğu için minnettarız.
Fransa Büyükelçisi Laurent Bili: Zaman Gazetesi, eski tek fikir zamanlarına yeni bir rüzgâr getirdi.
Zaman'ın Başkent'te önceki gece düzenlediği 25. yıl gecesine yabancı büyükelçiler de büyük ilgi gösterdi. Büyükelçiler Zaman'ın Türkiye'yi anlamak için iyi bir vasıta olduğunu belirtirken, "Zaman gibi bir gazete olduğu için minnettarız, müteşekkiriz." görüşünde birleşti.
Zaman'ın coşkusuna ortak olan temsilcilerden ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone, "Zaman'ın Türk demokrasisine katkısı çok özel ve önemli. Türk diplomasisi için yurtdışında Türkiye'nin sesini duyurarak çok önemli işler başarıyor." dedi. Fransa Büyükelçisi Laurent Bili, "Hem siyasi anlamda hem de bence biraz özel bir duygusu var. Fikirler açık olduğu için her zaman faydalı olduğunu düşünüyorum." diye konuştu. Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde Zaman'ın oynadığı rol konusunda ise Fransız Sefir, "Bence çok önemli rol oynadı Zaman. Çünkü eski tek fikir zamanlarına yeni bir rüzgâr getirdi. Bundan dolayı Zaman çok faydalı bir gazete." ifadelerini kullandı.
Geceye katılan Almanya Büyükelçisi Eberhard Pohl'un görüşleri de aynı paraleldeydi. Zaman'ın 25 yıldır profesyonel gazetecilik yaptığına dikkat çeken Alman Büyükelçi, "Diplomatların gazete okumaya ihtiyacı vardır. Zaman gibi bir gazete olduğu için minnettarız." ifadesini kullandı. Vatikan Büyükelçisi Antonio Lucibello, "Zaman'a gerçekten müteşekkirim. Çünkü Zaman, Türkiye'yi anlamamız için bize çok yardımcı oluyor. Meseleler hakkında iyi analizler buluyoruz." yorumunu yaparken, Meksika Büyükelçisi Jaime Amaral, "Diplomatlar için çok faydalı bir gazete. Birçok bakış açısını ve farklı yorumu bir arada okuyoruz." görüşünü dile getirdi. Mısır Büyükelçisi Abderahman Salaheldin de güne Zaman okuyarak başladığını, yatmadan önce de web sitesinden gelişmeleri kontrol ettiğini ifade ederek, "Sadece Türkiye değil, dünya ve bölgeyi anlamak için çok faydalı. Yorum sayfaları çok farklı sesleri barındırıyor. Bizim düşüncelerimizi açıklamak için de çok faydalı bir platform." dedi. İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Raimund Kunz ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Çok aktif, iyi bir gazete. Politik meseleler çok iyi açıklanıyor. Olayları anlamamızda çok yardımcı oluyor. Çok bilgilendirici ve tarafsız bir bakışı var."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları