loading
close
SON DAKİKALAR

'Zekeriya Öz’ü korkuttuysam özür dilerim!'

'Zekeriya Öz’ü korkuttuysam özür dilerim!'
Tarih: 11.02.2012 - 23:20
Kategori: Gündem

Birinci Ergenekon Davası ile birleştirilen Savcı Zekeriya Öz’ün tehdit edilmesiyle ilgili dosyada sanık Özkan Kurt ilk kez savunma yaptı

Birinci Ergenekon Davası ile birleştirilen Savcı Zekeriya Öz’ün tehdit edilmesiyle ilgili dosyada sanık Özkan Kurt ilk kez savunma yaptı. 19 aydır tutuklu olduğunu belirten sanık Özkan Kurt, "Amacım Zekeriya Öz’ü tehdit etmek değildi. Ben bu eylemi Ergenekon adı altında yürütülen operasyonların haksız olduğunu düşündüğüm için protesto etmek ve dikkat çekmek amacıyla yaptım.Başka amacım yoktu. Zekeriya Öz’ü korkuttuysam kendisinden özür dilerim" dedi. 

Sanık Kurt, "Bir mektup yüzünden mahkeme açılmasınında uygun olmadığını düşünüyorum. Bir mektup Zekeriya Öz’ü bu kadar mı korkutmuştur. Konuştuğumuz için yargılanıyorsak, konuşmamak en iyisi. Ben de herkes gibi sussaydım adamlığımı ve insanlığımı kaybedecektim" diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 25’İ tutuklu 108 sanıklı Birinci Ergenekon Davası’nın 203. duruşmasının görülmesine devam ediliyor. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin bitişiğinde bulunan duruşma salonunda yapılan duruşmaya, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan’ınd a aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık katıldı. 5 tutuksuz sanığında hazır bulunduğu duruşmada, mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese tutuklu sanık Özkan Kurt’un savunmasının alınacağını belirterek kürsüye çağırdı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Savcı Zekeriye Öz’ü, Ergenekon soruşturmalarını yürüttüğü sırada tehdit içerikli mektubu faksladığı iddia edilen ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanırken dava dosyası birinci Ergenekon Davası’yla birleştirilen sanık Özkan Kurt ilk kez savunma yaptı. 24 yaşında ve ortaokul mezunu olduğunu söyleyerek savunmasına başlayan Kurt, hakkında tehdit suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığını söyledi. Sanık Kurt, "Amacım Zekeriya Öz’ü tehdit etmek değildi. Ben bu eylemi Ergenekon adı altında yürütülen operasyonların haksız olduğunu düşündüğüm için protesto etmek ve dikkat çekmek amacıyla yaptım.Başka amacım yoktu. Zekeriya Öz’ü korkuttuysam kendisinden özür dilerim" dedi.

Hayatı boyunca yasadışı hiçbir örgüte üye olmadığının altını çizen Sanık Kurt, "Hiçbir örgütün de sempatizanı değilim" ifadelerini kullandı. "Var olduğu bile kanıtlanamamış Ergenekon terör örgütü adına suç işlediğim iddia ediliyor. Bu suçlamayı reddediyorum. Hakkımdaki iddaya ilişkin tek bir delil yoktur.Benim burada sanık olarak yargılanan müstesna insanlarla aramda fiili ya da herhangi bir şekilde irtibatım söz konusu değildir. Ben size şahsıma ait 12 tane telefon numarası verdim. Bakın araştırın istedim. Benim buradaki insanlarla bağlantım yok. Doğru bir tanedir. Başka doğru yok. Buradaki sanıkları tanısam bunu da söyleyecek olgunlukta olduğumu düşünüyorum" dedi.

"24 yaşında örgüte üye olmam ya da örgüt adına suç işlemem mümkün değildir" diyen sanık Kurt, "Türk Ceza Kanunu’nda ’tehdit’ suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadardır. Yargılama yeri ise Asliye Ceza Mahkemesi’dir. Benim buraya getirilmemdeki amaç Ergenekon örgütünün eylemi denilebilecek bir suçunda dava dosyaya dahil edilmesi ve benim daha fazla ceza almamın istenmesidir. Zekeriya Öz’e mektup yolladığım için hakkımda 10,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmam talep edildi. Artık bunun takdirini size bırakıyorum" diye konuştu.

Organizatör olduğunu ve kendi ayakları üstünde durabilen bir insan olduğunu belirten sanık Kurt, hiçkimse ile arasında menfaat ve çıkar ilişkisi bulunmadığını savundu. Ergenekon Davası kapsamında yargılanan sanıkları görsel ve yazılı basından tanıdığını söyleyen sanık Kurt, "Yargılanan sanıkların bu memleket için yaptıkları hizmetleri duyduğunda, kendilerine yönelik haksızlık yapıldığı düşüncesi ile soruşturmayı protesto etmek için mektup yollamayı düşündüm" dedi.

Kurt, "Bir anlık kızgınlıkla bu eylemi yaptım. Ancak bu mektubun karşılığı 22,5 yıl olmamalıdır. Bu hukuksuzluktur. Bir mektup yüzünden mahkeme açılmasınında uygun olmadığını düşünüyorum. Bir mektup Zekeriya Öz’ü bu kadar mı korkutmuştur. Konuştuğumuz için yargılanıyorsak, konuşmamak en iyisi. Ben de herkes gibi sussaydım adamlığımı ve insanlığımı kaybedecektim" ifadelerini kullandı.

"Ufak ve gülünç bir dava nedeniyle karşınızda olduğum için üzgünüm" diyen sanık Kurt savunmasını şöyle sürdürdü: "Bu mektup yüzünden karşınızda olduğum için utanıyorum. Ancak doğruları söylediğim için de gurur duyuyorum. Ben kronik rahatsızlığı olan biriyim. Hayatta kalabilmek için günde 22 ilaç yutuyorum ve sürekli tedavi görüyorum. Birşeylere sesimizi yükselmemizin karşılığı bu olmamalıydı. Herkes herşeyi söyleyebilirse demokrasiden bahsedilebilir. Demokrasi herşeyi konuşabilmektir" dedi.

Bir mektup yüzünden 19 aydır tutuklu olduğunu söyleyen sanık Kurt, "Dört duvar arasında neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünüyorum. Haddimi aşmış olabilirim. Ancak yerimin burası olduğunu düşünmüyorum. 2 yıldır ailemi demir parmaklıklar ardından görmemi gerektirecek bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Yaptığım doğru olduğunu düşündüğüm için mektup yazdım" diye konuştu. Sanık Kurt dava dosyasının Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini ve tahliyesine karar verilmesini istedi. Duruşma sanık Kurt’un savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadelerin okunmasıyla devam ediyor.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Rasim Işıkaltın tarafından hazırlanan 2 sayfalık iddianamede, şüpheli Özkan Kurt’un 31 Mart 2010 saat 14.20’de "Zekeriya Öz’ün dikkatine" konulu "Oflu enişte" rumuzuyla faks yolladığı kaydediliyor. İddianamede, Özkan Kurt için "Terör örgütüne üye olmamakla birlikte açık kimlik ve adresi tespit edilemeyen bir terör örgüt mensubunun yönlendirmesi ile terör örgütü adına Ergenekon terör örgütü soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ü imzasız faks yazısı ile ölümle tehdit ettiği anlaşılmaktadır" deniliyor. Kurt’un 22,5 yıla kadar hapsi isteniyor. Özkan Kurt ilk olarak istanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlanmıştı. 6 Nisan 2011’da ise 14. Ağır Ceza Mahkemesi aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesi ile dosyanın Birinci Ergenekon davası ile birleştirilmesine karar vermişti.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları