loading
close
SON DAKİKALAR

Zirve sonrası Loğoğlu soruları, yanıtladı

Zirve sonrası Loğoğlu soruları, yanıtladı
Tarih: 07.06.2012 - 10:52
Kategori: Söyleşi

Kılıçdaroğlu ve Erdoğan görüşmesi sonrası açıklama yapan Loğoğlu, ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı...


Cumhruriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Adalet ve Kalkınma Partsi (AKP) Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yaptığı çağrıyla kürt sorunu için 10 maddelik yol haritasını iletmek için görüştü.

 

Görüşme sonrası, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu görüşmeyle ilgili açıklamalarda bulundu.

 

''Türkiye'de son zamanlarda artan siyasi gerginliği, siyasi söylemlerdeki sertliği yumuşatma bağlamında CHP ve Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, özellikle bir özen göstermekte'' diyen Loğoğlu, Kılıödaroğlunun
bu bağlamda gerekirse siyasi atmosferi daha da yumuşatma, daha da olumlu bir ortam yaratma bakımından sayın Başbakan ile birlikte Uludere'ye birlikte gidebileceklerini söyledi.



Meclisin çatısı altındaki bütün partilerin CHP'nin yöntem önerisine, yol haritası önerisine evet denilmesi durumunda AKP'nin önerilerine olumlu baktığını vurgulayan Loğoğlu, bütün partilerin evet demesi gerektiğini vurguladı.


"MHP'nin bu konudaki katkısının mutlaka gerektiği ve MHP'nin bu hususta ikna edilmesi gerektiği noktasının altı defalarca muhataplarımız tarafından vurgulandı diye söylyen Loğoğlu, "Türk toplumunun, ulusumuzun halkımızın beklentilerine yanıt verecek bir çıkış yolu bulmak noktasında olduğumuzu hep söylüyoruz. Bunun için de önerdiğimiz yol haritasının buna yardımcı olacağını düşünüyoruz" dedi.

 

Loğoğlu açıklmasıma şöyle devam etti

 "Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un AB, Arap Birliği, İran ve Türkiye'nin de katılacağı Suriye Zirvesi 6 - 7 ay önce CHP'nin yaptığı öneridir. Bu önerinin gündeme getirilmesinden memnuniyet duyduk. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığı'ndaki heyetin AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaretnden sonra CHP genel Merkezi'nde basın toplantısı yaptı veaçıklamalarda bulundu"

 

Açıklama sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Loğoğlu, 


Burada MHP'nin tavrı çok önemli sizin söylediklerinizden çıkardığımız.Şimdi MHP bir noktaya takılıyor. Şimdi Kürt sorunu. Neden Kürt sorunu deniyor bunu kabul etmiyor daha doğrusu MHP. Terör olarak ifade ediyor. Peki CHP'nin bu konuda bir değişik, yani bu ifade tarzında değişiklik olabilir mi MHP'yi ikna etmek için? Yani Kürt sorunu değil de bu terör sorunu diyebilir mi? Veya nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?

 

Yani MHP bu konuda ben bu girişimin şu şekilde başlatılmasını ve tarif edilmesini istiyorum ve benim önerim şudur der ise ve bu öneri neticede TBMM çatısı altında bizim önerdiğimiz komisyona benzer bir bütün partilerin katılacağı bir komisyon kurulması noktasına varıyor ise biz bunu kabule hazırız. Bu değişikliğe hazırız. Yeter ki, bu işin içinde olacaklarını gösterir bir adım atsınlar. 



Bir şekilde ikna edilmesi konusunda uzlaştık iktidar partisiyle dediniz. Bu durumda ilk adımı kim atacak? Yani Kemal Kılıçdaroğlu Devlet Bahçeli'den randevu isteyecek mi? Yoksa önce onlardan mı bir açıklama bekleyeceksiniz?

 
Bu konu biraz gelişmelerin seyrine bağlı. Bu tabi sadece Cumhuriyet Halk Partisinin işi de değil. Yani bu ne diyoruz, toplumsal mutabakat gerektiren ve herkesin elini taşın altına koyması gerektiren bir durum. Elbette biz bu konuda MHP'ye görüşlerimizi, beklentilerimizi anlatacağız. Onların görüşlerini almaya çalışacağız. Ama bu konuda diğer siyasi partilere, sizlere, herkese iş düşüyor. Yani MHP'nin katkısı önemli.
Çok köklü bir siyasi kesimi temsil ediyorlar. O bakımdan ikna süreci sadece bizim işimiz değil. Biz bize düşeni yapacağız. Ama diğer herkesin siyasi partiler dahil kendilerine düşenleri yapmaları gerekir. 

 
Efendim, şimdi Salı günkü grup toplantısında MHP lideri Devlet Bahçeli çok sert cümlelerle sizin bu çözüm formülünüzü eleştirdi. Dedi ki, İmralı'nın yol haritasıdır bu dedi. PKK ağzıdır dedi. Gerçekten çok sert cümlelerdi bunlar ve kesinlikle biz kapılarımızı kapattık ifadesini kullandı. Tüm bu açıklamalara rağmen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu randevu talebinde bulunacak mı MHP liderinden?

 

Şöyle söyleyeyim. Bir defa Cumhuriyet Halk Partisinin önerisi bir çözüm önerisi değil. İçeriğe ilişkin, bu meselenin nasıl çözüleceğine ilişkin tek bir unsur yoktur bu öneride. Öneri sadece yöntemsel unsurlar içeren ve bazı tespitlerde bulunan bir pakettir. O bakımdan Sayın Bahçeli'nin görüşlerine benim şahsen bir itirazım yok. Yani kendi açısından doğru. Ama birbiriyle karşılaşan iki kutup değil. Yani Sayın Bahçeli görüşlerini ifade ediyor. Biz diyoruz ki, bu görüşleri kurulacak, kurulması kabul edildiği takdirde, kurulduğu takdirde meclis çatısı altındaki bu komisyona bu görüşlerle gelecek, o görüşlerini ifade edecek. Başka türlü olamaz. Bizde kendi görüşlerimizi ifade edeceğiz. Bütün hikmet bu komisyonu oluşturabilmek ve bu diyalog ortam ve sürecini sağlamak, sağlayabilmek. 

 

Görüşmede Uludere'de gündeme geldi anladığımız kadarıyla. En azından Kılıçdaroğlu'nun bu yönde bir açıklaması oldu siyasi gerginliğin düşürülmesi için. Siz bunu önerdiğinizde Sayın Başbakanın cevabı ne oldu? Bir bunu merak ederim. Birde Sayın Sezgin Tanrıkulu'nun Kürt raporu var. Acaba o rapor gündeme geldi mi?


Soru: Efendim MHP'den, BDP'den ne zaman randevu isteyeceğinize ilişkin takvimi belirlediniz mi acaba görüşme sonrasında?

 
Daha öncede söylemeye çalıştım. Biraz gelişmelere bakacağız.
Bu konuyu nasıl ileri götürebiliriz onu tartacağız. Elbette görüşmek isteyeceğiz. Zaten yani görüşmeden de her iki siyasi partide eğilimlerini belirttiler. Ama bizim amacımız bu konuda sonuca ulaşmak. Bunun için biz bize düşeni Cumhuriyet Halk Partisi olarak yapmaya devam edeceğiz. 


Efendim BDP ve MHP'nin dışında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den bir randevu istemeyi düşünüyor musunuz? Bir ziyaret sözkonusu mu? 



Bu noktada planlanmış bir randevu yok. Ama bu öneri ve öneriye tepkiler yeterli bir olgunluk kazandığı takdirde ve Sayın Cumhurbaşkanının öyle bir katkısının olabileceğini düşündüğümüz noktada elbette onu da ziyaret edebiliriz. Ama şuanda planlanmış bir ziyaret yok. 

 

Efendim B planını düşündünüz mü? Yani MHP kapıları tamamen kapattığı takdirde MHP'siz bir komisyon kurulması önerisi olabilir mi? Yani bu hiç tartışıldı mı, görüşüldü mü?

 

Hayır. Çünkü önerinin özünü meclisteki bütün siyasi partilerin katılımını gerektiren bir yapı oluşturuyor. Bu sağlanamadığı takdirde bu önerinin hayata geçmesi mümkün olmayacak. Ama yani bu öneri kabul edilmedi diye Cumhuriyet Halk Partisi terörün ve bu meselenin nasıl tarif edilirse edilsin bu meselenin çözümü için çabalarından, girişimlerinden, düşünce üretiminden de vazgeçmeyecek. Yani bunu B planı değil de biz çalışmalarımıza, çözüm üretme çabalarımıza devam edeceğiz.
Çünkü halk bunu istiyor. Halk bunu istiyor. Kan dursun, şiddet dursun. Bu beklentiye cevap vermemiz lazım. Bu konuda girişimlerimizden son günlerde popüler olan bir tabirle asla vazgeçmeyeceğiz. 

 
Efendim görünen o ki CHP partiler arasında birazda köprü durumuna geldi. En azından uzlaşının sağlanması için. Sayın Bahçeli en çok da akil adamlar önerisine biliyorsunuz tepki gösterdi. Bunun Öcalan'ın terörist başının olduğunu ifade etti. En azından bu uzlaşının sağlanması adına siz bu önerinizden ya da geri adım atabilir misiniz ilerleyen günlerde? 

Şimdi güzel bir soru. Yani akil insanlar grubu birçok ortamda değişik ülkelerde, Avrupa'da terör bağlamında çalıştırılmış bir yöntemdir ve her defasında da büyük ölçüde yararlı olmuştur. Bizde ondan esinlenerek Türkiye'de sadece meclis çatısı altında değil, meclis çatısı dışında da akıllı insanlar, akil insanlar olduğunu düşünerek ve bunun yararlı olacağını hesapladık. O nedenle koyduk. Ama bu alerji yaratıyor ise veya bir sıkıntı yaratıyor ise elbette bunu yani akil insanlar grubu oluşturmadan aynı katkıları sağlayabilecek başka yollarda denenebilir. Burada önemli olan öneri paketi içindeki bir unsura şu veya bu nedenle karşı çıkıyorlar ise bunun karşısında bir karşı öneri bekleriz. Bu sağlanabildiği takdirde mesafe kaydedebiliriz.



Çünkü arkadaşlar düşünün, bakın hepimiz burada Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşlarıyız. Türkiye'nin gündeminde çok önemli bir sorun var. Terör sorunu var. Öncelikle bunu halletmemiz lazım. Bu siyaset üstü, siyaset dışı bir sorundur. Bu zihniyetle, bu anlayışla yaklaştığımız takdirde herhalde mesafe almamız mümkün olur diye düşünüyorum. 


Efendim net adım, yani görüşme için BDP ve MHP'yle biraz izleyeceğiz, bakacağız dediniz. Tabi makul süre nedir? Ne kadar bir süre bekledikten sonra bir çözüm alamayacağınıza kanaat getirebilirsiniz mesela?

 
Onu gelişmelerle birlikte hepimiz göreceğiz. Ama dediğim gibi yani bu girişimden şu veya bu nedenle sonuç alamadığımız takdirde biz başka bir düşünce üretmeye çalışacağız. Makul süre aylar değil tabi. Yani günlerden ve haftalardan bahsediyoruz sanırım. O şekilde anlamak lazım. 

 
Bundan sonraki takvim ne olacak acaba o zaman? Hani bu görüşme tamamlandı, MHP için verilen bir süre var. Nasıl bir takvim işleyecek bundan sonraki süreçte?

 
Önümüzdeki günler ve haftalar içinde bu komisyonun, teamüli komisyonun kurulması için bütün partileri evet noktasına getirebilirsek veya geldikleri takdirde komisyonun kurulmasından itibaren öngördüğümüz yaklaşık takvim 6 ay. O önerimizde var. Ama hep diyoruz bu 6 ay yetmeyebilir. Biraz daha uzun sürebilir. Keşke o noktaya gelebilsek. Yani 6 ay rakamı o kadar önemli değil. 

 

Efendim bütün partileri ikna edebilirsek bir kez daha bir araya geleceğiz ve 6 ay çalışacağız dediniz. Tüm partiler ikna olduktan sonra, ikna edildikten sonra yeniden Başbakanla bir görüşme olacak mı? Yani hani size Başbakanın orada söylediği şey şu olabilir mi? Siz önce diğer partileri ikna edin daha sonra yeniden görüşelim gibi bir yorum yapmış olabilir mi acaba?

 
Hayır öyle şartlı bir görüş bize iletilmedi. Ancak bu ziyaretin önemli ve yararlı olduğunu Sayın Başbakan söylediler. Önerimizin yararlı ve önemli olduğunu söylediler ve gereken ölçüde ve gereken noktalarda taraflar arasında, yani Cumhuriyet Halk Partisiyle AKP arasında temaslarında sürdürüleceğini, sürdürülebileceğini belirttiler. 


Bugün yaptığınız görüşmede MHP lideri Devlet Bahçeli'nin dünkü tavrı da konuşuldu mu efendim? Yani o aşılması gerektiği konusunda iki partinin ortak hareket etmesi konusunda bir uzlaşı sağlandı mı? Yoksa siz bunu tek başına mı halledeceksiniz?

 
Bu konu şu bağlamda gündeme geldi. Yani bu önerinin hayata geçirilebilmesi için MHP'nin katkısının ve orada olmasının önemli olduğu, bu olmadığı takdirde, yani MHP ben bu işte yokum dediği takdirde bu önerinin hayata geçirilemeyeceği bize muhataplarımızca ifade edildi. 


Tutuklu vekiller konusunda bir cümlede olsa?

 
Hayır. Bu başta söyledim münhasıran bu konu üzerinde cereyan etti görüşme. Başka bir konu gündeme gelmedi. Ama tutuklu milletvekilleri konusu en azından bizim parti olarak gündemimizde olmaya önemle devam edecek.

Bu bağlamda geçenlerde Silivri'de birlikte Sayın Haberal ve Sayın Balbay'ı ziyaret ettiğimiz Alman Bundestag yani Federal Meclis Üyesi, Milletvekili Müteniş bir basın toplantısı yaptı bu konunun Alman parlamentosunun gündemine taşınacağı, bu konunun Türkiye Avrupa Birliği müzakereleri bakımından çok sıkıntılı bir durum oluşturduğunu beyan eden ifadelerde bulundu. 


Bunun dışında bir soru soracağım. Rusya Dışişleri Bakanı Türkiye'yle, AB ile, Arap Birliğinin Suriye zirvesi için toplanmasını istedi. Bunu karşılarsınız?

Şimdi arkadaşlar biraz geriye gidin şöyle 6 - 7 ay öncesine gidin. Bu öneriyi Cumhuriyet Halk Partisi yaptı. Bunu biz mecliste de gündeme getirdik. Sonra hem Sayın Genel Başkanın ağzından, hem benim ve diğer arkadaşların ağzından Türkiye'nin ön ayak olacağı BM, AB, Arap Birliği, Suriye'nin komşuları ve özellikle Rusya ve İran'ın katılacağı ve amacı Suriye'nin Dostları Grubu toplantılarından farklı olacak. Amacı Suriye'deki rejim ve muhalefeti bir araya getirecek bir konferans düzenlenmesi şeklinde bir önerimiz olmuştu. Bu önerimiz iktidar partisi tarafından maalesef kabul görmedi. Şimdi Lavrov Rusya Dışişleri Bakanı bizim yaptığımız öneriyi tekrarlıyor. Biz bundan da gocunmuyoruz. Yeter ki biz bir komşu ülke olarak hangi tertip içinde olursa olsun Suriye'deki şiddete son verecek, Suriye'yi istikrara kavuşturacak bir girişimin arkasında oluruz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak görüşümüz budur. 

Vişne Haber Ajansı
 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları